Kaderimiz mi eksi fizik puanıyla üniversitenin fizik bölümüne girilmesi. Konuyu duymuş sunuz dur. Bir prof deney için sınava girip ,3 fizik sorusu çözüp2 yanlış yaparak fizik bölümünü kazanmış. Davası memleket-millet olanlar bunu masaya yatırır. Ne bu hal ey seçilenlerin seçtitiklerinin seçilenlerinden oluşan Yök diyen olmayacak mı? Bir zamanlar YÖK kapatılsın diyenler. Demokrasiyi savunanlar. Rektörleri her üniversite kendi seçmeli diyenler nerdesiniz? Bu ne hal diyen olmayacaksa davanızın adı ne ,adını açık açık yazında Türk milleti ne olduğunu bilsin. Yüksek ögretim dahil eğitim- ögretim de alırmlar çalıyor?Yazık çocuklara. Yazık dişinden tırnagından artırıp çocugunu okutmaya çalışan insanlara, bu ülkenin gelecegi olan gençlere.

Siyasi bürokrata yer açmak ve bazı usülsüzlükleri kapatmak için işi elinden alınmış insan olarak söylüyorum tek bir dava var onun adı menfaat davası

Sürekli hep "Dava" ifadesini duyarız. Manevi, tarihsel, yüce manalar yüklenir. Geriye baktığımızda sürekli karıştırılan bir ülke, sürekli zenginleşen azınlık, fakirleşen , umudunu yitiren bir millet, beceriksiz hükümetler, hortumlanan, soyulan bir ülke, kutsallarıyla sürekli oynanan insanlar, çağdışı bir ülke...Yötenlerin davası bu..Allah bizi bunların şerrinden korusun!

AB ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelerde ne hakları varsa, nasıl muamele görüyorsa Türkiye'deki Kürtler, Araplar, gürcüler, Çerkezler, Hıristiyan azınlıklarada o muameleyi, hakları verelim. Türkler, türk kimlik ve pasaportları ile Türk olarak yaşadıkları AB ülkelerinde Türkçe konuşarak, Türk vatandaşı olarak yaşamlarını sürdürebiliyorsa aynı şeyleri ülkemizdeki Kürtler başta tüm azınlıklara Kürt, Arap, gürcü kimlikleri vererek yaşamalarına yardımcı olmalıyız. Türk vatandaşı kalmak isteyen Kürt, gürcü, Arap insanlarımızada bu hakları tanıyalım. AB ülkelerinde yaşayan bir çok eski vatandaşlarımız yaşadığı ülke vatandaşı olmuş o ülkenin pasaportu, kimliği taşıyorsa Türkiye'de yaşayan farklı etnik kökenden olan insanlarımızada kimlik ve vatandaşlık hakları tanımalıyız. Kerkükte, Türkmenlerin haklarını, dillerini, etnik yapılarını savunduğumuz gibi Türkiye'de yaşayan Kürt, Arap, gürcü.. vatandaşlarımızında dil, etnik kimlik haklarını kabul etmeliyiz. "Kerkük'e Türkmen vali olmalıdır"ı söyledigimiz gibi Hatay ve Siirt'te Arap vali olmalıdır, Diyarbakır, Ağrı, Van, Hakkari, Batman'a Kürt vali olmalıdırı söyleyebilmeliyiz. "Atina'da bir cami olmalıdır" dedigimiz gibi Tunceli'de cem evi olmalıdırıda savunmalıyız. Sünni İslam'da olanlar için camiler istediğimiz gibi Alevi olanlar için Cem evleri istemeliyiz.

şu yorumu okuyan herkes yaşamıştır..sevgili hemşerim sevgili yol arkadaşım..sevgili seycigim sevgili dilimin ucundakicigim bugün şu saatte şu kanalda görüşlerimi paylasacagim..hadi ya vallami diyon..dur ben bı heyecanlanayim..lan dur kabotaj bayramını da kutlarım mesajını niye atiyonuz koskoca şeyimiz olarak koskoca şey kanalına cikacan birakta bı heyecanlanayim..ahah tekrar sevgili seycigim..falan saatte..unutma der gibi..lan iyi unutmamda ben ölüyorum fatura yatacak..ahah bı mesaj daha aynı hah artık sevgili seycigim ne olur az daha sık dişini hele ben bir konuşayım öleceksen sonra öl yazmadiklari için belkide teşekkür etmeliyim..işin ekonomik boyutta fatura gelince ölecek miyim hissine kapılmak falan neyse de ben niye heyecanlanayım ki falan saatte konuşacağım diyorsun da gerçekten sen mi konuşacaksın.. prosedür fizibilite akredite rant ironi bu kelimeleri kullanmadan konuşabilecek misin.. mesela sevgili şeyciğim bugün ilk kez rant kelimesi yerine bulduğum kelimeyi 2 kez kullanacagim diyorsan sen konuşacaksın demektir yoksa benim tanımadığım biri konuşacak demektir ben seni tanimiyrem.. bu yorumun bu kısmını dikkate alınmasını isterim fatura meselesi falan kişisel şeylerdir.. dünyanın en zengin 3 dilinden birisinin kan kaybetmesinin faturasını köpekler tarafından parçalanan küçük çocukların küçük bedenlerine parçalanan yüzlerine ve henüz kurmadan parçalanan hayallerine fatura kesmeye kalkanlara karşı onlar da köpeğe şöyle baksaydı parçalanmazdı böyle baksaydı sinirlenmezdi diyenlere karşı söyleyecek sözü olan her imanlı vatan evladının yanınızda hatırı vardır..

Nedir bu "dava" muhabbeti Allahaşkına.. Önce şunu bir iyice anlatın sonra belki anlaşırız...

Dava filan yok sayin yazar...

Bugünkü (14 Ağustos) yazınız için teşekkürler. Aslında din eksenli bu gazeteyi farklı görüş olarak okumaktayım ve yazar görüşlerine pek katılmam. Bazen sizin yazınızda olduğu gibi tarafsız gözle olan yazılanlara da katılmamak mümkün değil. Dinden ziyade insanlığı, doğayı öne çıkaran yazılarınızın artması dilgiyle.

Ya "dava" diyenler davanın "ölmemek" olduğunu sanmış. Ya da "gömlek" değiştirir gibi dava değiştirmiş. Hatta ileri gidip iç çamaşırlarını bile lüks olanla ve moda renklerle değiştirmiş. " bu dava öksüz, bu dava garib" " sen kıvrıl, ben gideyim son peygamber klavuz" . Geçmiş olsun.

Muhasebede ölçü neye göre olacak? Dünyevi çıkarlar mı? Hakkın hoşnutluğu ve sonsuz ahiret mutluluğu mu? Olacak. Alınan ve kullanılan ölçü çok önemli.

Ben bir emekli olarak muhasebemi yapıyorum, her ay ortalama 25 bin lira içerdeyim.

Ayhan Bey, Allah razı olsun. Derdimizi dile getirdiniz.

Maalesef daldaki kuş eldeki kuştan her zaman daha kıymetli. Müteahhitler mücahitlerden daha önemli ve öncelikli. Bir gün hata yaptılarını anlayacaklar ama o zamanda herşeylerini kaybedecek ve tek başlarına kalacaklar.

50 senedir görüp yaşadıklarımla sizin görüşünüze katılıyorum. Maalesef davaya mensup arkadaşlar dikkate alınmadığı günümüzünde acı bir gerçeği. Bizler ait olduğumuz dava yolunda yürümeye devam edecez.