• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İslâm’da bir can bir cihandır

7 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Abdurrahman Aslan

Sayın Mustafa Çelik kardeşim, siz nesli tükenen yazarlardasınız. Yazılarınız o kadar net ve açık ki; okudukça ruhumu açıyor. Hissiyatımıza tercüman oluyorsunuz. Rabbim sayılarınızı artırsın.. Kalemine güç kuvvet versin...
  • 2 Ay Önce

Nedim

Yazarın eski kitaplarını okuyanlar bilir ki yazar çok şey biliyor.Fakat yıllarca iktidarı destekleyen gazete de yazdığı hâlde sorumluları açık açık uyarmiyor.Kendince şiirli ağdalı bir dil ile yazılar yazarak mesajlar veriyor.Halbuki İslam'da Resulullah sav de sade ve net bir dil kullanıldığını kendisi de biliyordu.O kadar netki düşmanları da apaçık anlıyordu.Belki o an hesaplarına gelmediği için veya hidayet nimetinin ne zaman tecelli edeceği bilinmediğinden daha sonra mesajı alan insanların müslüman olduğu görülüyordu.mrsala Halit bin Velid ra.Sonradan İslam'a çok hizmeti olmuştur.Yazarin son yazısında mesala istiklal mahkemeleri ndeki binlerce hatta milyonlarca müslümanı âlimi şehid edenlerle ve sistemleri nin batıcı olduğu emperyalist lerin lehine olduğunu neden anlatmaz.Bu cinayetleri yapan sistemle ve halkına düşman olan sistemle iktidar olsan ne yazar.Hatta samimi olarak ilmi olarak verileri ortaya koyarak bu sistemi savunan insanlara bile anlatılsa çok yol katedilirdi.600 yıllık Osmanlı sistemi ile bu yeni kurulan batıyı kendine rehber edinmiş sistemi verilerle karsilasturilsa ekonomi siyasi askerî ve en önemlisi de toplumunun yaşadığı toprakların değerlerini dinini sahih bilip bilinmediği vb konulardaki veriler ortdya konsa...mesala Malazgirt ruhu İstanbul fethetme ruhu ile son olarak ta yedi düvele karşı Çanakkale ruhu hatta kurtuluş savaşı ruhu 600 yıllık bir geleneğin eseri verileri ile sonradan oluşmuş devletin toplumun mukayesesi yapılsa.. Dünyada söz sahibi olup olmama. Tarih yapiciligi vb konularda..mesala Çanakkale zaferindeki hadi 15 li diye bilinen türkü deki genç tıbbiyelilerin şehadetini ile şimdiki tıbbiye lerin mukayesesi yapılsa.. çünkü bütün sınıf şahedeti yurt savunmasını seçmişti dünyalığa karşı vesselam Allah'ın rahmeti o sehidlerin üstüne olsun
  • 2 Ay Önce

Nedim

Peki yazara soruyoruz.İstiklal mahkemelerinin birinde 5-6 bin nitelikli âlim 600 yıllık arşiv olabilecek insanları öldürenler ve toplamda milyonları bulan bu haksız cinayetleri yapanların kurdukları sisteme adapte olan onlara meşruiyyet sağlayanlardan kimlerdir.Neden bu cinayetleri yapanlardan hesap sorulmadi neden.. Onların kurdukları sistemlerin askeri olmak memuru olmak Allah cc katındaki durum nedir.Peki o şehid edilen müslümanların hesabı neden sorulmadı.Birakin sormayı güya iktidara gelerek ne yapilabildi.iktidarda bunca güçle maddi manevî insan sayısı ile bir arpa boyu neden ilerleyemiyor.Acaba İslam adına yapılan her neyse yanlış mı neden sorgulan miyor? Yazar ve onun gibi ler olaylara kişilere İslam penceresinden bakıp neden meşru gayrı meşru ayırımı yapmazlar.kuran sünnet ve bu iki kaynağın sahih meşru anlamı olan sahabe icmaina göre neden meşru gayrı meşru ayrımı yapmazlar.Yoksa kendileri de sevdikleri de mi bu pisliğe batmış olma ihtimali mi...Reset zamanı gelmedi mi . Herkes kendi inancını itikadini İslam'ıni Kur'an'a sünnete ve sahabe icmaina arz etmesi gerek miyormu..Yazar ve sevdikleri itikadı alan konularında yani vela ve Bera da dost düşman ayırımı ni Allah'a ve onun dinine göre yapıldığında dost düşman kim..dost bilinen kendi nefislerini de bu sağlama ya tutmanın sonuçlarına hazır mı herkes. Resulullah sav ilk vahiyden sonra gelen muddesir muzzemmil vb ayetler mücadeleye girecek yola girecek olanların pislikten şirkten küfürden kendilerini elbiselerini temizlenesini ve bu şekilde Allah cc yuceltmesi ni tevhide çağırdığı gibi yola koyulmak.. Rabbanî bir yoldur.Nasslar bunu gösteriyor
  • 2 Ay Önce

Muhammed

Yani Nedim bey Hoca'ya yapmış olduğunuz bu ithamlardan suizan'da Bulunmuş olmuyormusunuz Hocanın kitaplarını hiç okumamış dergideki yazılarını hiç takip etmemiş gibisiniz hoca'nın yazıları gayet açık , Net ve zalime karşı keskin ve serttir Mevcut hükümete bağlı bir dergide hakkı anlatmanın caiz olmadığınımı iddia ediyorsunuz Bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Ömrünü insanlara Allah'ın dinini günümüz tağuti düzenlerini, firavun ve sihirbazlarını anlatmakla geçirmiş olan bir müslüman'a bu kadar vicdansız davranmak akıl kârı değil. Tweeter dışında istisnalar hariç şiirsel yazılarına tanık oldunuzmu. Tweeter yazı karakter kısıtlaması bunu gerektiriyor ve insanların dikkatini bu şekilde çekiyor olabilir değilmi? Bakınız Halkın konuştuğu dile bağlı kalan nesir, geniş halk kitlelerine ulaşmak, insanlara bir şeyler öğretmek ve onları eğitmek maksadıyla yazılan eserlerde kullanılmıştır. Kur’an tefsirleri, hadis kitapları, dinî-destanî halk kitapları, folklorik halk hikâyeleri, halka yönelik tasavvufî eserler, Osmanlı tarihine ait destanî nitelikteki gazâvât-nâme, fetihnâme, tevârih-i âl-i Osman gibi eserlerin ve ahlak ve siyaset kitaplarının çoğu, hedef kitlenin beklentileri göz önünde bulundurularak didaktik (öğretici) veya folklorik üslupla kaleme alınmıştır. Aşağıdaki eserleri, halk diliyle kaleme alındığı için sade nesir kapsamında değerlendirebiliriz. Seydi Ali Reis → Mir’âtü’l-Memâlik Evliyâ Çelebi →  Seyâhat-nâme Kâtip Çelebi’nin eserleri Peçevî Tarihi Fındıklılı Silahdar Mehmed Ağa Tarihi Koçu Bey’in Sultan İbrahim’e verdiği Arzlar Giritli Ali Aziz → Muhayyelât  2. SÜSLÜ NESİR Divan edebiyatında nesir denince “inşa” anlamındaki süslü nesir kastedilir. Devlet büyüklerine sunulacak yazılarda, şair ve ediplerin birbirlerine yazdıkları mektuplarda, yazarların sanat güçlerini kanıtlamak istedikleri dibace ve mukaddimelerde ve bazı edebî eserlerde genellikle süslü nesir tercih edilmiştir. Süslü nesirlerde genellikle Arapça ve Farsça kelimeler ve bu dillerin gramer kurallarına göre oluşturulmuş tamlamalar ve anlam grupları kullanılır. Süslü nesirlerde anlam ve sözle ilgili sanatlara bolca yer verilir. Benzer seslerle oluşturulan secîler sayesinde bir ritm ve ahenk elde edilir. Süslü nesrin ilk örneklerine 15. yüzyılda rastlanmaktadır. Süslü nesrin ilk temsilcisi sayılan ve bu nesrin en güzel örneklerini sunan Sinan Paşa yapmacıklığa kaçmadan Arapça ve Farsça kelimeler kullanarak edebiyat dilinin söz dağarcığını zenginleştirmiştir (Sinan Paşa -Tazarru-name). Süslü Nesrin Önemli Temsilcileri Tursun Bey İbni Kemâl Âşık Çelebi Sâlim Hoca Sadettin Safâyi Kara Çelebizâde Abdülaziz Raşit Veysî → Dürretü’t- Tâc (Siyer kitabı),  Münşeat Nergisî → Hamse Nâbî → Veysi’nin Siyer’ine yazdığı zeyl ve münşeatlar Mesela İbni Kemal Paşanın şu fetvası şiir midir: "Şeriat kim saray-ı kibriyadır, Hakikat mülkîdir muhkem binadır, Ânın taşını kim oynatırsa, Yoluna başını koymak revadır."

Muhammed

Yani Nedim bey Hoca'ya yapmış olduğunuz bu ithamlardan suizan'da Bulunmuş olmuyormusunuz Hocanın kitaplarını hiç okumamış dergideki yazılarını hiç takip etmemiş gibisiniz

Korkut

Allah razi olsun cok guzel anlatmissiniz.Okuyan muslumanlarin zaten okumasada haberi olmusdur.Allahin emridir.zKim bir cana haksiz yere kiyarsa cezasi Cehennemdir.Kurtarirsada buyun inlari cihani kurtarmis gibidir.
  • 2 Ay Önce

Rahman

Bu yazdiklarindan muslumanlarin haberi olmus mu?
  • 2 Ay Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23