Peygamberimiz, İmanınızı kelimeyi tevhitle tecdit edin, yenileyin, buyurur. Yani İmanınızı sürekli zinde tutun demektir. Bu da ya doğrudan zikirle elde edilir ya da imani konuları sürekli okumak, tefekkür etmekle oluşur. İkisi de makbuldür.

İlim ile irfan birbirinden farklıdır. İlmin karşıtı cehil, irfanın karşıtı ise küfürdür. İlim bilgilendirir, irfan ise mümin kılar, imanda mesafeler kat ettirir. İlim irfana dönüşmedikçe insanda yüktür. Günümüzün en büyük sıkıntısı da zaten budur. Yani İlmi irfana hadim edememek.

Çekirdekten meyveye kadar nasıl ağaçta mertebeler varsa imanda da öyle mertebeler var. Kamil iman huzuri imandır. Yani Allah’ın huzurunda O’nu görüyormuş gibi iman. Hadiste anlatılan İhsan mertebesi...

Bu tür yazılar sünuhat kabilinden olursa letafetli oluyor. Kuru bilgiye dayalı olursa ruh, kalp ve duygular hissesiz kalıyor, yazı da yavanlaşıyor.

Şairin illa edep illa edep demesi gibi, illa iman illa iman demeliyiz ve bu konuda ne kadar tahşidat yapılsa azdır bilmeliyiz.

Her şeyde O’na delalet eden bir ayet vardır. Bu ayetler Allah’ın birliğini haykırır. Yine de kafirler bunca ayetin arasından yüz çevirerek geçerler. Acınası varlıklar...

Bilge kalem Sn Latif Erdoğan’ın “Seslerimiz neden birbirine benzemez? başlıklı çalışmama yaptığı atıf için samimi teşekkürlerimi arzediyorum.

İnsan havasız, susuz yaşayamaz. İman, ruh için havadır, sudur. İmansız insan mezar-ı müteharrik bir bedbahttır. Sahip olduğu hiçbir dünyevi değer bu hükmü değiştirmez.

Bu köşe irfan mektebi Elhamdülillah. İman hakikatlerinin doyumsuz manevi zevkini terennüme vesile olan yazara tebrikler.

Dünya ahiretin tarlasıdır. Her güzellik burada kazanılacak ahirette sümbül verecektir. Amellerin farzlardan sonra en hayırlısı tefekkürdür. Bazen bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten daha hayırlı neticeler verebilir.

İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim iki dünya Saadet’ini netice verir. Bu dünyada iman kadar büyük nasip, küfür kadar büyük mahrumiyet olmaz.

Feto'nun kokusunu içine çekenlerde vardı. Ah!.be Ah!. Dünya 'parantezi' kapanınca ebedi yurda yolculuk başlayınca sizleri ..

Allah’a giden yollar mahlukatın nefesleri sayısınca çoktur. Önemli olan kainat kitabını Bediüzzaman Hazretlerinin açtığı nurlu çığırla manay-ı harfiyle okuyabilmektir. O zaman atom ve parçacıkları bile en beliğ dille Allah’ın varlık ve birliğini ilan eder. Hüve nüktesi bir şaheserdir.

İman hakikatları yeni yeni argümanlarla sürekli tekrar edilmelidir. İmanın içimizde kök salması için bu tekrar zaruridir. Kuran’ın usul ve üslubu da bu şekildedir. Huzuri imanı elde edinceye kadar cehd ü gayret içinde olmayız. Elbette neticeyi yaratacak ve bahşedecek olan Hz. Allah’tır.

Günlük siyasi yazılarla zihni sersem hale getirmek yerine, böylesi bir tevhid bahrine çağırdığınız için teşekkürler Hocam. Kıymetli cevherlerin alıcısı az olur. Cevherin kıymetini cevher fürüşan olmayan bilmez. Fakat bizim değer ölçümüz kemiyet değil keyfiyet olmalıdır.

Yazıda vahdet-i vücut meselesi en istikametli şekilde halledilmiş. İlk paragraf tefekkür ede ede okunmalı. Tebrikler...

Gönlümüzü doyurdun Hocam Allah razı olsun.

Cennet kokulu, ruha inşirah veren bir yazı. Akıl ile kalp kolkola girmiş tefekkürün sırlı yamaçlarında dolaşıyor. Selametle...