Mustafa Kemal sadece İngilizi ve onun ordusu Yunanistanı değil, senin dedelerini de yendi. o iş bitti fetullahçı terörist

100 yıldır Tarihî arşivi saklayanların şapkayı zorla taktırıp ateşleri bol olsun biri Rum diğeri Ermeni allahım 600 yıllık ecdadımızın devamını nasip eyle ülkemizi koru allahım ülkemizi ayaşlardan münafiklardan sosyalist prof hocalar dan satılmış hayin lerden düşmanlardan ülkemizi koru.

Bende burasinin mudavimi diger yorumcular gibi ilkokul mezunuyum ve bu yuzden Mustafa Abeyimden cok seyler ogreniyorum. Acaba birazda simdiki durumdan bahsetse iyi olur vesselam Selam ve Dua ile

Doğru ya.. Cumhuriyet kurulmadan önce halk bolluk refah içinde yuzuyordu. Demokrasi zirvrdeydi. Yoksulluk yoktu. Padişahlar demokratik seçimlerle seciliyordu. Adalet on numara israf sifirdi. Bunların hepsini cumhuriyet rejimi yok etti. Vah ki vah!!!!

Çok akıllıca çözüm, kimsenin aklına gelmeyecek çareyi bulmuşlar, müslüman halka kedi eti yedir, ekonomiye çözüm düşünmeye gerek yok zaten! Müslüman yurdumun islamsızlıkla imtiyanı!

Öğrendiklerimiz ve duyduklarımız karşısında her gün 1 yaşımıza daha giriyoruz desek yalan olmaz . Her yerde karşımıza çıkan batıya özenti burada da sahnede...

Mr.armağan sene 2024 insanlar lokantayı bırak markete girmeye de bırak pazara gitmeye korkar halde.Ne anlatıyon sen.

Bir dönemi överken "Ananız belli olurdu da babanız belli olmazdı" diye millete nizam vermeye kalkan ve bu millete en güvenilir kişi,sanatçı,dürüst,ahlaklı kavramları ile rol model olarak yutturulmak istenen tiplere bugün anneleri belli olan kızlar babalık davası açmaya başladılar.Ne kadar ibretlik bir durum!

Dindar olduğu bilinen II. Abdülhamid, 2 Nisan 1892'de belden bağlanmış siyah çarşaf giyen Müslüman kadınların matem tutan Hristiyanlara benzedikleri ve güvenlik bakımından sorun yaratacağı gerekçesiyle kadınların çarşaf giymesini yasakladı.

Resmi Tarih değil,Tarihi yalanlar…. Bize ders kitaplarında öğretilen , okutulan tarihin aksine dönemin gazetelerine ve hakikatte yaşanılanlara bakınca nutkumuz tutuluyor. Heykeller, balolar düzenlenen yıllarda Millet aç. Et pahallı. Halka layik gördükleri kedi eti mi, köpek eti mi, kurbağa eti mi, eşek eti mi, o da olmazsa insan eti yani birbirini yesinler !! Bulduğunu ye ey Türk milleti. Muhteşem bir Avrupalılaşma. Yeterki Avrupa ‘dan geri kalma. Görünen köy kılavuz istemiyor artık.CHP iktidara gelirse ne olacak diye düşünmeye gerek yok. Kurulduğu günlere bak fikrin olsun. Bir de Lozan’ınımız var . Lozan’ın kazananının kim olduğunu anlamak için kimlerin kutlamaya katıldığına bakmanız yeterli olacaktır. Ahh yakan tarih. Bi bitmedi yalanlarınız. Emeğinize sağlık, kaleminize bereket hocam.

Sayın Armağan,siz istediğiniz kadar belge yayınlayın. Öğretilmiş çaresizliği aşmak yerine,yakın tarihi okuyan, araştıran,tartışanlara kanun arkasına sığınarak küfür ve hakâret etmekten başka cephane yok ellerinde. Nutuk'tan sayfa no vererek paylaştığım bilgiye cevap verdi birisi ve ; Bu kadar yalanı nereden buldun dedi!!! (Aslında 5816 sayılı kanuna da muhalefet etmiş oldu ama, bunu anlaması zaten mucize olurdu) Osmanlı bitmiş tükenmişti, 1923 ile bağımsız, kendi kendine yeten yepyeni bir devlet kuruldu diye başlıyorlar, fakat millet karne ile ekmek almaya, işsizlik den Almanya başta olmak üzere Avrupa'ya işçi yazılmaya başlamıştı. 27 yıl öyle hârikulâde anlatılıyor ki, fakat daha yeni, dün gibi 21 Mayıs 2024 tarihinde 1981 yılında "Anıtkabir bayrak direği ipini üreten ismin gözyaşları" haberini yapan Kemalistlerin anlı şanlı gazetesi o hârikulâde günler iddiasını boşa düşürüyordu, yâni kendi kendilerini yalanlıyorlar. Evet millet et bulamazken millete kedi, köpek, kurbağa etinin yenilebileceğini söyleyenlerin üst kademesi köşklerde, yalılarda balo ve eğlencelerde boy gösteriyorlardı. Bunu Lord Kinross, Cemal Granda kitaplarında açıkça, bir çok detayıyla yazıyorlar. Sadece İnönü'nün büyük oğlu konakladığı için kış sezonunda koca Dolmabahçe ısıtılıyordu. Bunları dile getirmek hâin ve düşman olmaya yetiyor Kemalist zihniyet için. Lozan konferansını yerinde takip eden gazeteci Ali Naci Karacan'ın Lozan isimli kitabında bir ödülden söz ediyor. Sayfa 167'deki konu şöyle; O akşam İsviçrelilerle Türkler arasında bir dostluk derneği kuruldu. İsviçreli Miralay Fonjella'nın başkanlığında toplanan İsviçre-Türkiye Dostluk Cemiyeti de Lozan Palas'ta bir gece düzenledi. Biri Mustafa Kemâl Paşa'ya diğeri İsmet Paşa'ya ait olmak üzere iki altın madalya verdiler. Madalyonun bir yüzünde İsviçre-Türkiye Dostluk Cemiyeti ve 1922 yazıyor, İsviçre-Türkiye bayrakları bulunuyordu, birinin diğer yüzünde Mustafa Kemâl paşa Hazretlerine,diğerinde ise İsmet Paşa Hazretlerine yazıyordu, diyor.Kitap bir çok yerde âdeta itiraflarla dolu.Verdiğiniz resmin bir başka örneği de Denize döktüğümüz Yunanistan'ın lideri Wenizelos'un Ankarayı ziyareti ve katıldığı Cumhuriyet balosu resmi...! Ki bu fotoğrafların çekildiği mekanlarda karşılıkşı olarak dostluk, sevgi, hoşgörü, barış ve kardeşlik konuşmaları yapılmış. Ama her nedense bu konuları konuşan, yazan, araştıran, paylaşan hemen herkes ya hâin,ya düşman, ya intikamcı. Ya da defolun gidin bu ülkeden diye dışlanan kesim.Öyle bir akıl ki, koca bir millete tarihini tersten okutmuş.... !

1923-1950 yılları arasındaki cumhuriyet adı altında tek parti diktatörlük rejiminin halkı nasıl gördüklerini anlatan çok güzel bir yazı olmuş, tebrikler sayın yazar...

2024 yilindayiz eyyy avarel. Hani dunyaya meydan okuyoruzya simdi 1930 yilina mi dondun. Ozaman donda giymiyormus kimse

Aç kalınca karınızı yiyebilirsiniz diyen fetva duydu insanlık

Armağan senin sürekli böyle yazilar yazmandan elestirmenden şu sonucu çıkarıyorum sizde öyle bir kuyruk sancısı varki son 22 yıldır destekledigin iktidarin yani sen ve senin gibilerin intikam hırsıyla bu ülkeden ve bu milletten nasıl intikam alriz zihniyetiyle hareket ettiğinizi gösteriyorsunuz yani bu yüzden insanlara bu yonetimi layık görüp surundurup ders vermeye çalışıyorsunuz yazıklar olsun siz kimsiniz koskoca bir hiç!!!

Sene 2024 almanyada kıyma 8€, 1kg et 10€dan başlıyor. Asgari ücret (çocuk parası kira yardımı vs hariç ) 1600 € yani 160 kg et parası, Tr,de kıyma 400 tl(12€) , et 600tl(17€), Asgari ucret 17.000 tanı 28 kg et alıyor, üstelik devletten çocuk ve kira desteği de alamıyor.

Sansasyon bir haber manşete çekilmiş. Ülkemizde böyle bir olay hiç yaşanmadı. Olsaydı dedelerimizden duyardık. Haccacın Kabeyi yedi ay kuşatması ve yıkması esnasında da insanlar kedi eti yemek zorunda kalmışlar.Tarihcisin ya birgünde bunu yaz.

Kedi, köpek, tilki, kurbağa, eşek vs. eti yemeleri bizi rahatsız etmez, yesinler. Bize tavuk hindi, kaz, ördek, kayun, keçi, sığır, balık eti kafi yoksa nebat da yeterli. Avrupa'da kedi,  eti yendiğine pek rastlanmaz. Bizdeki o zamanki manyaklar halka akıldanelik yapmaya kalkmışlar. Millet güya abtal ya!

O tarihkerde savaştan çıkmışız ki savaşın ne olduğunu bu gün Filistin de görüyoruz.Pahalılığın yokluğun olması gayet normal.Ya bugün savaştamıyız.Hırsızlıktan,liyakatsizlikten bu hallere düşdük.

Hani m.kamal döneminde ülke insanının refahı artmıştı,kedi eti yenmesine müsade edilmesi açlıktan ne yapacağını bilemeyen bu milleti aptal yerine koymaktır!Benim mustafa armağan hocamdan ricam o rezil yıllarda yapılan yanlışları burada gerek o dönemin gazete nüshalarıyla gerekse diğer belgelerle burada yayınlaması olacak!Bir de şu lanet 5816 koruma kanunu hakkında detaylıca yazı yazılması,içeriğinin incelenmesi ve m.kamal döneminde yaşayanların hatıratları neler yazıldı,bunlar için evet belki imkansız birşey istiyorum ama Mustafa Armağanın bu konulara bigane kalmayacağına inanıyorum.

5816 kalktıkran sonra.. 1923-50 arası diktatörlük-karanlık devir olarak tarihe geçecek..

Evet hayvanseverler  itlaf olunca o yıllarda gık cikaramazdi zaten ülkede böyle yönetilir şimdiki gibi değil çünkü bu iktidar halkın yüzde doksandokuzunun istediği yasayı çıkaramaz belli oldu ne  toplanır nede birsey. Sahiller başı boş alkol alan bağıran tipler ile dolu bekçiler boşa alındı sanırım çünkü adamlara yetki verilmemiş. Daha birsuru olay vs vs..

1400 yıllık İslam'a laf atan kemalistler. 100 yıllık cumhuriyet darbelerle ayakta. Temel kanunlar, ceza kanunları milleti bezdirmiş. Velhasıl çürümüş. Kabul edin

Hakikaten biz sahipsiz bir milletmişiz, bunu anladım. Hem maddi manevi her şeyimizi almışlar. Bir de zihinlerimizi müstemleke (sömürü) etmişler. Bir de İnönücüklerle bunu şetaretle kutlamışlar. Nerdesin şevketlü sultan Abdülhamid Hânıl, Feryadım varır mı bârigâhına ... Ölüm uykusundan bir lahza uyan Şu nankör milletin bak günahına mısraları aklıma geldi bir an.