Çok güzel bir makale olmuş. iman ile ameli birbirine karıştırmadan Ehli sünnet ve'l cemaat akidesi üzere güzel bir yorum, makbul bir analiz olmuş. Gerçekten Müslümanları birleştiren, bütünleştiren böyle makalelere, böyle yazılara bizim ihtiyacımız var. Allah kaleminize güç kuvvet versin. Dualarımız sizinle bu minval üzere devam edin. Ümmetin maslahatına, ümmetin bütünlüğüne dair hep yazılar yazın.....

Yazar günahkar müslümanlar vb kavramlarla kendince ümmetin halini analiz ediyor.ummetin şuan ki durumu akaid yani Osmanlı da bilinen adıyla zarurai diniyye konularında insanlar çok ciddi hataları günahları var.nisa 48 ve 116. Ayetin bağlamında Allah cc asla affetmedigi günahlar ve affettigi günahlar ayirimi çok önemli.Yazar ve onun gibiler işin vahemetini düşük göstermeye veya gecistirmekle meşguller.osmanli sonrası hem hilâfet hem de Kur'an sünnet merkezli din yerine ne yazık ki Batı tarzı sistemler ve tahrif edilmiş Tevrat ve İncil şeriatı (haftasonu tatiller vb gibi) getirilmiştir.boylesi g.islami ve g.meşrulukla Kur'an sünnet ve İcma doğrultusunda yüzleşme den gereği yapılmadan İslam adına konuşulamaz meşruiyet kazanilamaz.musluman demek şirk küfür işlemeyen ve işleyenleri dindaş muamelesi yapmayandir.bazi yorumcular da aynı hatayı yapmakta.ummet şuan Hucurat süresinde anlatılan muminlik muslimlik düzeyinde değil ancak İslam'ın ilk daveti yani dindarlığında şirk ve küfür inançlar bidatler le yolların ayrılması tevhide dönülmesi

Suud ların ve diğer İslâm ülkelerinin İsrail e sessiz kalmasınının nedeni Filistin lilerin kendilerinin Müslüman olduklarına ikna edememeleri midir?

ne güzel bir yazı olmuş yeter artık müslümanlar birbirlerini öldürmesin.

Osmanlı sonrası İslam dünyasında işgalci emparyal güçlerin müsade ettiği İslam onlara zarar vermeyen İslam derdindeler hep.Peygamber sav ve ashabın binbir fedakarlıklarla oluşturdukları İslam hayata müdahale edip bir hayat düzeni idi.

Yazar ve onun gibi eli kalem tutan süslü kelimelerle edebiyat yapabilen kişilere düşen görev; insanları sahih meşru peygamber ve ashab itikadına inancına davet etmektir.Rsulullah sav insanları İslam adına namaza oruca tesettüre ve faizin haramligindan cok

Israile gemi gemi don, erzak, celik, barut, benzin,mazut gonderenlerin de habarı varmı ki acep?

Osmanlı sonrası İslam dünyasında akaid temelli bir çökme ve doğal olarak ta İslam öncesi cahiliyye ye benzer bir gidiş oldu.Cahiyye dönemi kendilerini İbrahim as ve İsmail as e nisbet eden hak kırıntıları yanında inançlarında itikadlerinde dindarliklarina şirk küfür girmiş olma haline cahilyye hükmü cahiliyye dinî denir.İslamin hâkim olmadığı dönemler.. Vahyin yerine nefis ve asi aklın merkeze oturtulmuş dönemler..Ama şeytan i la'ne insanları bu karanlık ve ebedî cehennem e kendisiyle ortak kılmak için ve insanları kandırmak için adamları (ins,cin) ilebu karanlıklardan çıkmamaları için kendilerini hak yolda görmeleri için hâk sahih dine karşı batıl dini telkin eder.Resulullah sav ve bütün peygamberlerin gönderiliş sebebi tam da budur.hak ile batıl birbirine karıştığı dönemler cahilyye dönemlerine karşı tevhid dini ile ayağa kalkmak ebedî cehennem e gidişi engellemek.. Osmanlı sonrası İslam dünyasında yapılması gereken de tam budur.Hak dinden kalan kırıntılar la yetinmeyip yegâne kurtulacak fırka olan peygamber ve ashab in itikadı ni yolunu tutmaktır.nisa 115 te,"hidayetten sonra her kim peygamber den(sünnet) yuzcevirir ve müslümanların (sahabe) yolundan (icma ile ondort asırdır hak tarafı) ayrılırsa bulunduğu yolda bırakır cehenneme koyarız"mealindeki ayete dikkat edilmelidir.osmanli sonrası İslam dünyasında İslam adına fıkıh helal ve haramlar (ki buna rağmen yine de başarısız bu konularda bile faiz,zina vb) ile kandırılıyor İslam'ın esası temeli olan akaid konuları küfür şirk iman İslam kâfir müslüman konuları peygamber ve ashab in anladığı yaşadığı anlatilmiyor.yazar da durum tesbitini yanlış üzerine kurmuş.islam dünyasında peygamber ve ashab gibi tek akidesi tek itikadı olması gerektiği...aksi durumda ehlikitap tecrübesi ile şirk küfre düşmüş insanların durumuna düşülüyor

Selamlar Allah hepimizin imanının güçlenmesini kin nefret ve ötekileştirme den uzaklaştırsın ve birbirimize sımsıkı sarılma şuuru nasip eylesin amin

Hocam, iyide kötü Müslümandan iyi Müslümana ne fayda olabilir. İsimde veriyorum. Cem yılmaz gibi bir Müslüman olur mu. Ramazan sabahı rakı içtiğini lanse ediyor. Banane onun içkisinden. Başka örnekler vermemiz gerekirse hırsızdan, arsızdan, namussuzdan rüşvetçiden v.b. Müslümana faydamı gelir. Bunlar yüzünden Müslüman olan dinden soğur, Müslüman olacakta vazgeçer. Nitekim İngiliz vatandaşı Yusuf İslam demedi mi: "Ben kuran-ı okuyarak Müslüman oldum, Müslümanları örnek alarak değil" diye.

Mustafa Çelik hocam, çok güzel yazmışsınız, ama bildiğim kadarıyla bu anlamda "Müslüman" denmez, "mümin" denir. İspat edeyim: Hucurat Suresi'nin sonlarındaki Müslüman olma (islam/teslim olma) ve mümin olma (gerçekten iman etme/inanma) ayırımını gözden geçirin. Nitekim Allah'ın elçisi de (s.a.v.) bazı hadislerde açıkça aynı ayırımı yapıyor. Mesela bir keresinde itibarlı biri mümin denilerek övülünce bu övgüye katılmayarak diyor ki "veya (sadece) Müslümandır". Nitekim aslında Türkçe üzerinde de aynı ince ayırım yapılabiliyor. Düşünün: Siz bu yazıyı "Müslümanlar" diye yazınca asıl meramınızı görmezden gelerek diyebilirler ki "Başkalarına tercih ettiğimiz filanca içkici hovarda liboş gazeteci veya Bilderbergci muhafazakar fabrikatör 'işinsanı' da Müslüman değil mi, hahaha?" Evet, Hucurat Suresinde geçen kurnaz cüretkâr Bedeviler gibi o ikisi de Müslüman, yani en düşük seviyede teslim olmuş, ama iman kalplerine girmemiş veya daha kötüsü, iman kalplerinden sonradan çıkmış ve böylece azılı birer münafık kafir olmuşlar yarı gizli şekilde.