• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gıda enflasyonunu düşürmek için sürpriz öneri

Türkiye’de gıda enflasyonunu düşürmek için kapsamlı bir tarım destek programının gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Seyit Aydın, mevcut tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, özellikle çiftçilere yönelik devlet desteklerinin artırılmasının şart olduğunu belirtti.

4 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Cemal eraslan

Calişmalarinizda başarılar dilerim inşallah yol gösterici önerileriniz dikkate alınmasını uygulayıcıları dikkatine çekmesi dileğiyle hoş a kalın çalışmaların için teşekkür ederim
  • 1 Ay Önce

S. Ahmet Bağcı

Seyit Aydın hocam güzel yazmış. Birkaç noktaya da bek ekleme yapmak isterim. Münavebeli ekim zorunlu olmalı, münavebeyi çiftçi birlikleri/kooperatifler kontrol etmeli ve çitçinin ekeceği ürünü bunlar belirlemeli ve kontrol etmeli sonuçta ürününü de onalar pazarlamalı. Tarımda gelişmiş, Almanya, Hollanda gibi ülkelerde olduğu gibi. “Tarım Kanunu 19. Madde b) Fark ödemesi: Çiftçilere üretim maliyetleri ile iç ve dış fiyatlar dikkate alınarak fark ödemesi desteği verilir. Fark ödemesi desteği öncelikle arz açığı olan ürünleri kapsar. “ Fark ödemesi arz açığı olanlara öncelikle verilir deniyor. Ülkemizin yurt dışına en fazla ödediği bitkisel yağ ve türevleridir. Bunlar içinde bitkisel yağ ve hayvan yemi olarak kullanılan soya fasulyesi başta gelmektedir (ihtiyacımızın %95 ithal edilmektedir). Her yıl soyaya ödediğimiz rakam 1,2 milyar dolar civarındadır. Soya iyi bir münavebe bitkisidir aynı zamanda. Bu durumda soyaya verilen 60krş/kg destek bu kanununa göre yeterli değildir. Ülke olarak tarımımızın en önemli problemlerinin başında 1) arazilerin parçalı olması, 2) yağışın veya sulu tarım için suyun yetersizliği 3)ülke topraklarımızın önemli bir kısmında organik madde azlığıdır. 1. Madde için kısmen çalışmalar yapılmış ve yapılmakta fakat “Toprak-su ve Köy Hizmetleri” Genel müdürlüklerin kapatılmasıyla başarısızlığa mahkûm edildi, mevcut yapılanlar yasak savmadan ibaret. Önce Toprak Su sonra Köy (Kırsal olabilirdi) Hizmetlerinin kapatılması ülke tarıma adına yapılan büyük yanlışlıklardı. Ülke tarımının %80’ini kuru veya yağışa dayalı tarım yapmaktadır. Yağışın yıllık 500 mm üzerinde olduğu Trakya ve geçit bölgelerinde kısmen sulamadan tarım yapılabilmektedir. Fakat özellikle Orta Anadolu benzer iklimlerde, kısmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu kıraç anlarında kuruda nadas yapmadan (bir yıl tarlanın boş bırakılması) tarım yapmak akla ziyandır. Çünkü kuru tarım “yalancı tarım” dır, değişen iklime göre de yağışın ne zaman ne kadar geleceği belirsizdir. Sulama imkânları arttırılmalı, uygun münavebe istemleri ile hem su kullanımı kontrol edilmeli hem de baklagil bitkilerin münavebeye dâhil edilmesi ile toprak organik maddesi desteklenmeli. Toprakların organik maddesinin düzelmesi için “çiftlik-hayvan gübresi” kullanımı teşvik edilmeli ve kullanana “gübre desteği verilmeli, bunun için çiftlik gübresi ticarete konu edilmeli, bu uygulama hayvancılık sektörünü de teşvik edecektir. Eski Tarım Bakanımız Prof Hüsnü Yusuf GÖKALP hocanın uyguladığı “doğrudan gelir desteği” Türk Tarımında devrim niteliğinde bir uygulamadır. Eğer bu destek uygulaması olmasaydı kimse tapu dairelerine koşup “benim şu kadar arazim var” demez idi ve sistem oluşturulamazdı. Şu anda tarımda etkin şekilde kullanılan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) bu sayede hayata geçirildi. Yıllardır ihmal edilen bir konu olan ÇKS sayesinde tüm tarım planlamaları, programları ve desteklemeleri yapılabilmektedir. Sırf bu uygulama çiftçiyi ve batıdaki tarım uygulamalarını iyi bilen Sayın GÖKALP’i rahmetli Bahri DAĞDAŞ gibi tarımın gerçekten başarılı bakanları arasına sokmuştur. Bugün “doğrudan gelir desteği” yeniden değerlendirilebilir. GÖKALP hocanın ısrarla uygulamak istediği fakat Kemal DERVİŞ ve ithalat lobisinin karşı durduğu “Çiftlik Mazotu”nun vergi dışı bırakılması kesinlikle bir an önce uygulamaya geçilmelidir. Uçaklara yatlara ucuz mazot uygulaması neden çiftçiye verilmez. Amerika’da çiftlikte kullanılan mazot vergi dışıdır, bu kadar basit. Bunun tarımdaki enflasyona maliyete etkisini görmek için illa ki tarımcı olmaya gerek yok. Yıllardır tarımı yöneten üst düzey yöneticiler ne hikmetse genellikle “tarım dışından” seçilmektedir. Eğer tarım eğitimi almış, tecrübeli insanlara güvenilmeyecekse “Ziraat Fakültelerine” ne gerek var? Şeker kamışı şu anda ülke gündeminde değil, ileride iklim tamamen değişir tropikal bir iklim hâkim olursa o zaman yeniden değerlendirilir, çünkü geçmiş de Türk Şeker A.Ş. tarafından bazı bölgelerde denemesi yapılmış olumlu sonuç alınamamıştır. Ülkemizin bulunduğu kuzey yarım kürede şeker üretimi için şeker pancarı uygun bir bitkidir, Seyit Aydın hocanın açıkladığı gibi. Fakat bu tür işleri her zaman meraklısı çıkar, altın çilek, kinova, siyez buğdayı ve bugünlerde de kenevirde olduğu gibi. Mesela kenevirin ülkemizde ve dünyada ki talebine bakmalı, var mı böyle bir ihtiyaç. Tarım kanunu ne diyor arz açığı olan bitkilere destek verilmeli. Dünyada kenevir üretimine bir bakmak lazım, üretim var mı talep var mı? Yünlerin yakıldığı, pamuk üretiminin gerilediği bir ortamda kontrolü ve üretimi zor talebi olmayan kenevir neden bu kadar gündemde tutulur yoksa kenevirden başka beklentiler mi var? 2022 rakamlarına göre tüm dünyada toplam kenevir ekim alanı 43 bin 622 hektar yani yaklaşık 436 bin da. Konya da buluna Altınova TİM 310 bin da ve Gözlü TİM 288 bin da. Dünya da ekili toplam kenevir alanı bu iki çiftlik arazisi kadar bile yok. Onun için memleket için ve dünya için kenevir bu kadar önemli ise bu işi kontrol açısından da düşünüldüğünde uygun iklimlerde olan Tarım İşletmelerinde yapılsın, bana göre gerek yokta. Tohumculuk konusuna gelince. Tohumluk ticareti 1984 yılında serbest bırakıldı. Özellikle 2004 yılındaki Yeni Bitki Çeşitlerinin Islahı ve 2006 yılındaki Tohumculuk Kanunları ile tohumculuk sektörü önemli bir gelişme gösterdi ve gösteriyor. Rekabetin olmadığı yerde gelişme olmaz. Yerli Tohumculuk sektörü şu anda bir gelişme içinde ve bazı yerli firmamlar yurtdışında rekabet eder konuma gelmekteler. Ama tohumculuk savunma sanayi kadar stratejik bir alan olduğundan sadece üretimde değil yurt içi ve dışında pazarlama alanında da desteklenmelidir. Bu bizim konumuz çok yazarız çok söyleyecek şeyimiz var İsrail safsatası, “ata tohumu” gibi sosyal medya tabirleri ile mücadele etmek bıkkınlık getirdi. Toplumumuz maalesef doğru söze itibar etmiyor, Canan Karatay, İbrahim Saraçoğlu, Ümit Aktaş gibi sosyal medya şahıslarının dedikleri yalanlara itibar ediyor vesselam. İsimlerinin önünde her ne kadar Prof veya Dr yazsa da bazıları dini de kullanarak ticaret yapıyorlar. Ne diyelim vesselam.
  • 1 Ay Önce

Salim güleç

Kendi yohumumuz 90 lara kadar var idi isrsil e devrettilr güzrl bıgday ekimindrn rus bugdsyıns geçildi amaç milletimizi yoksullaştırmak seker ksmışı bize gore degil şeker pancarında kusbe elde ediyoruz hayvan yıyecegi 3 koalisyon anasol meee hükümeti seker pancarına kota koymus idi avrupa bırligi uyum yasaları mandacı zihniyet Hayvancılık desdegi oyunlarını bozar dısarıdan ithalat yapamazlar alayı kabinede Çobana otomobil verilir ise o çobanlık yapmaz Neticede kaleme aldıgınız güzel samimi yazınız iktidarın hiçbir şekilde işine gelmez çünki ithalatı onlalar yapıyo alayı köşelik halk ın kalkınmasını istemelleri ??? Kısacası efendilerıe karşı gelemezler Saygılarımla
  • 1 Ay Önce

İ. Keskin

Heyecan verici ama bunları yapacak babayiğit iktidar nerde?
  • 1 Ay Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23