Sopalı olmasında ne olursa olsun. İlkokul öğretmenin Köy Enstitü(Cilavuz) mezunu idi. Dalgaların oluşumunu anlat dedi, bağırarak. Ben de bağırdığı için konuyu unuttum: Rüzgâr denizde suyu önüne katar, getirir getirir kıyıya bi çarpar(küüüüt kulağımın tozuna bir şamar) kıyıdan geri gelen dalga, rüzgârın getirdiği yeni dalgayla birbirine bi çarparlar(ben iki sille arasından kayıp öğretmenimin paçalarında yıldız sayıyorum!) böylece dalgalar dersi uygulamalı olarak işlendi. Altımıza kaçırana kadar döverdi. Unutmam! Cami Hocam(Allah rahmet eylesin): ''Yağmur nasıl yağıyor? diye sormuş oldum. O da 'Cebrail Aleyhi ve sellem Hazretleri denizlere kanadını bi çarpar. Nerde mü'min Müslüman var oraya suları serpiştirir'. dedi ve bana bir sille çaktı. Hala ağırıma gider! Böyle övmekle olmaz. Eğitim sevgi zinciri kurmakla olur. Hoca da insan, öğretmen de; gerek ki zihinler zorba olmasın. Yeni nesillere gelince: 'Bizlerden daha ahlaklı ve daha bilgili ve kabiliyetli geliyorlar, rahat olun'! Gerek ki herkes aile terbiyesini ve görgü kurallarını sevgiyle, sabırla, şefkatle versinler. Günah tarifi verir gibi kötü kelimelerle, gıybetle değil, hep güzel örneklerle bilgilerinizi aktarınız yeter.

Şimdiki nesil ise tik tok, yani “TIK YOK” nesli. Ne din bilgisi var ne de ilmi bilgi var. Varsa yoksa ezber. Adam ancak altı dersten başarısız olursa sınıf tekrarını yapacak. Altı dersten başarısız olan zaten öğrenci değil, TIK YOK neslinden birisi. Böyle eğitim sistem olur mu? Bizim zamanımızda tek dersten bile insan sınıfta kalıyordu. Şimdi siz bunları dile getiren tarihçinin akıbetine bakın. Laikçi teyzeler başta olmak üzere adamı nasıl linç edecek ahlaksız din düşmanları. Vallahi her gün bunların soylarını kurutması için Yüce Allah’ıma dua üzerine dua ediyorum.