Tarihci Akademisyen'e tesekkur ediyorum, baskalarina eşşek derken gercek eşşek oldugunun farkinda olmayan yorumcuyu ifsa ettigi icin.

II.Abdülhamid Han tarafından Said Nursi'nin Bakırköy'e atılma gerekçesi de Kürdistan'da (!) eğitimin Türkçe yapıldığı, kendisinin buna karşı olduğu ve Kürdistan'da(!) 3 okul açılıp Kürtçe eğitim yapılmasını istemesi. Bakırköy'e atıldığını Said Nursi'nin kendisi de söylüyor. Kırk sene evvel ehl-i siyaset, bana bir cinnet-i muvakkate isnadıyla tımarhaneye sevkettiler. Ben onlara dedim Sizin akıllılık dediğinizin çoğunu ben akılsızlık biliyorum, o çeşit akıldan istifa ediyorum (Şualar On Üçüncü Şuâ 303). ... nihayet rakiplerimin ifsadatıyla, merhum Sultan Hamid'in emriyle tımarhaneye kadar sürüklendim. (Şualar On Dördüncü Şuâ 426) 1926 yılından sonra Said-i Kürdi adını Said Nursi yapar. Bu ad değişikliği ile ilgili Nihal Adsız şu tespiti yapar: Kürtlere devlet kurmaya çalışıyor. Tabi devletin buna müsaade etmeyeceğini anladıktan sonra 180 derece çarkla said-i Kürdi olan adını Said-i Nursi yaparak ve nur risaleleri diye cehlin ve taassubun örneği olan karalamalar düzerek bir din mürşidi gibi ortaya çıkmayı başarıyor (Adsız, makaleler 111).

Sultan II. Abdülhamid'in torunu Orhan Osmanoğlu, Said Nursi'nin Nemika Sultan'dan helallik aldığı görüşmeyi anlattı. Bediüzzaman Said Nursi, Osmanlı İmparatorluğunun 34. Padişahı olan Abdülhamid Han'a haksızlık ettiğini ifade ederek 3 kez halellik istemiş. KAYNAK: Yeni Şafak, 7/04/2016 Perşembe.

Cehalet kötü birsey ama ilacı okumak araştirmaktır. Bediüzzaman Sait Nursi hazretleri sarikamişta askerlerimiz donarak şehit olduktan sonra rus ve ermeni cetelere karsi dogu cephesinde topladigi gonullu askerlerle savasmis tutsak dusmus hapis hayati yasamis sonra kaçarak istanbula gelmis kendine teklif edilen ust duzey devlet görevlerini kabul etmemis ve bu ustun hizmetleri nedeniyle sadece ozel hizmet ve basari karsiligi verilen devlet madalyasi ile odullendirilmistir. Bediuzzamanin hocaligini dine hizmetini bir kenara birakin sadece kurtulus savasindaki bu hizmetleri bile saygılı olmayı gerektirir. Helede daha taharetin ne oldugunu bilmeyenler tarafindan eleştirilmesi kabul edilemez.