Muslera parasını kaptırınca, konsantre olamıyor ondan kötü oynuyor diyenlere, tam da bu duruma uygun bir Nasreddin Hoca fıkrası var. Nasreddin Hoca; yaşlılık çağlarında, eşeğinden düşünce: "Ah be Nasreddin! Gençken, sen ne güzel eşeğe binerdim" der. Canının acısı geçince, sağına-soluna bakınır kimsenin olmadığını görünce de: "Ey Nasreddin! Sen gençken de böyleydin" der. Şimdi de; Muslera, parasını kaptırmadan evvel neydi ki?...

Bir kişinin "çok iyi futbolcu" olması (ki; Rıdvan süper bir futbolcuydu), onun; iyi bir yorumcu, iyi bir spor yazarı veya başarılı teknik direktör olacağını göstermez. Örnek: Muslera'nın; Rıdvan ve pek çok yazarın dediği gibi çok iyi bir kaleci olmadığı halde (hatta, çok sıradan), cilalanması gibi. FB'li Abdülkerim'in de; GS'deki en kaliteli tek yıldız olarak, vasat bir oyuncu olan İcardi'yi cilalaması gibi. Şimdi (Z)art kuşağındakiler; "yaw Muslera şöyle uçtu, İcardi şöyle kaçtı" diye itirazlara başlarlar.