1-Bu kanun kullanılarak Mustafa Kemale hakaret içermeyen en ufak eleştiri engellenmekte. Akademisyen Atilla Yayla sadece "bu adam" dediği için 1.5 yıl hapis ezası aldı. Düşünceleri ifade özgürlüğü, 5816 ile engellenmekte. 2-Anayasanın 25.Maddesinde yer alan vatandaşın aleyhte düşünme özgürlüğüne bu kanun engeldir. 3-Aleyhte eleştiri yapanlar bu kanunla yargılanmakta ki bu da Anayasanın 25.Maddesiyle çelişmekte, 25.Madde "düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz."derken, aleyhte görüş bildirenler 5816'dan yargılanmakta. 4-Anayasanın 26. Maddesinde geçen "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir." maddesi ile ters düşmektedir. Aleyhte en ufak bir eleştiri yapan 5816'dan yargılanmaktadır 5- Anayasanın 10. Maddesinde yer alan her kesin kanun önünde eşittir ifadesi kullanılırken, 5816 sayılı kanunla Anayasaya aykırı olarak hukuki farklılık sağlanmıştır. İnsanların eleştiri hakkını özgürce kullanabilmesi en doğal insan hakkıdır. 65 yıl önce çıkartılan bu madde Türkiye'de düşünceleri ifadenin önünde bir engel ve insan hakları ihlalidir. Bu yüzden insan hakları aktivistleri olarak düşüncenin ifadesine engel olan bu kanunun kaldırılmasını istiyoryoruz Bu Demokrat Parti ne biçim karşıdevrimcidir ki tutuyor Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun çıkarıyor? Ne yani, karşıdevrimin uygulamalarını mı savunuyorsunuz yoksa? Susarsınız değil mi ...!!!??? Tamam, kaldırılmasın. Hukukta "kişiye özel kanun çıkarılamaz" ama biz çıkarırız. Burası Türkiye….! Peki, kaldırılmasın. Yaramız yok ki gocunalım. Hiçbir zaman Atatürk'e hakaret etmedik, edecek değiliz.. Bazı uygulamalarını eleştiririz, bazı basın hırtları bunu "düşmanlık" olarak algılarlar, okuyucu da savcı da onlara güler geçer. Peki Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret? Haa, bakınız, o suç olmaktan çıkarılsın diyorlar. İfade ve basın özgürlüğü bu suretle engelleniyormuş. İnsan haklarına da aykırıymış. "Bir kişiye aşırı koruma" sağlanıyormuş, öyle diyorlar… ifade özgürlüğünün önünde bir engel olduğunu belirttiği 5816 sayılı kanunun artık kaldırılması gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne tabi olan Türkiye’de esasen 5816 sayılı kanunu ifade özgürlüğüne karşı bir silah olarak kullanmanın hukuken mümkün olmadığını anlamamız gerekmiyormu bunun için cok cok gec kalınmadımı…? Ayrıca 5816 mağdurlarına tazminat yolu Yılmaz Özdil gibi Mustafa Kemal sömürücülerine işlemeyen ancak yakın tarih eleştirisi yapan tarihçi, yayıncı ve vatandaş üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallandırılan 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun mağdur ettiği vatandaşların lehine AİHM’in emsal kararlara imza attığı ortaya çıktı. 5816 dolayısıyla geçmiş yıllarda komik gerekçelerle hapis cezası verilen Ömer Fuat Özçelebi ve Murat Vural’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdıkları dosyaların her ikisinden de 5816 mağdurlarının lehine karar çıktığı tespit edildi. Yakın tarih eleştirisi yapan tarihçi, yayıncı ve vatandaşları susturma aracına dönüşen ve istismarcıları değil masumları sanık sandalyesine oturtan 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’yla ilgili hapis cezası alan emekli deniz subayı Ömer Fuat Özçelebi ve Murat Vural’ın AİHM’e taşıdıkları dosyaların her ikisinden de 5816 mağdurlarının lehine karar çıktığıda bu ara öğrenildi. 5816’yı yere serdi, tazminat istemedi Büyük mağduriyet yaşayan Özçelebi, 2005 yılında dosyayı AİHM’e taşıdı. AİHM, Türkiye’de “M.Kemal’e hakaret suçundan” mahkum olan emk. Subay Ömer Fuat Özçelebi’nin yaptığı başvuruda, “Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10. maddesini ihlal ettiğine” hükmetti. AİHM’in 23.06.2015 tarih, 34823/05 sayılı kararında, “Şiddeti özendirmeyen, silahlı direnişe teşvik etmeyen ve isyana teşvik etmeyen her açıklama ve fiil düşünce özgürlüğü sayılır” denildi. Hukuk zaferini kazanan ve 5816’yı üst mahkemede mahkum eden Özçelebi, tazminat talebinde bulunmadığı için Türkiye’ye herhangi bir para cezası uygulanmadı. 23 yılda 5 bin kişi 5816’dan yargılandı CHP zihniyetinin yargı sopasına dönüşen 5816 kapsamında 1994 ile 2017 arasındaki 23 yılda 4 bin 852 kişinin yargılandığı, 1.772 masumun hapis cezası aldığını ortaya çıkaran “5816’yı eleştiren yandı istismarcı kazandı” başlıklı haberimiz kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Atatürk’ü koruma yasası sebebiyle 4 bin 852 kişi yargılandı... Vatandaş üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallandırılan 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu ile ilgili çarpıcı bir çağrı geldi. 5816 ile ilgili mağdurlara çağrıda bulunan Avukat Kerami Özdemir, “AİHM’e gidin, kazandığınız tazminatlar bu zulmün bitmesini sağlayacaktır” demişti. TÜRKİYE BU ÇAĞDA DOĞMALARLA İDARE EDİLMEMELİ, DÜŞÜNCELERİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ YASAKLAR KALDIRILMALIDIR. 2020 Yılında böyle bir haberi yapmaktan utanç duyuyoruz. İnsanlığın uzayı fethetmeye çalıştığı bu günlerde, ne yazık ki ülkemizde, düşünceleri ifade özgürlüğünün önünde engeller var. Ne yazık ki bu çağda , bu ülkeye doğmalar hakim. Doğma, aklı, bilimi ve eleştiriyi ret eder.Dogma akıl sahibi ve bilimin biraz kenarından geçmiş herkesin ret edeceği bir insanlık suçudur.Çünkü dogmatik kurallar tartışmaya açık değildir, kabulü mecburidir. Doğmanın olduğu yerde doğal olarak onun koruyucusu da vardır ve doğmaya karşı çıktığınız an, aforoz edilirsiniz!.Ne yazık ki bu ortaçağ anlayışı hala 2020 yılında ülkemizde hakim. 5816 sayılı Atatürk’ü koruma kanunu, ülkemizde özgür düşüncenin, düşünceleri ifade özgürlüğünün önünde en büyük engellerden biri olarak durmakta ve ülkeyi normalleştirme için çaba sarf ettiğini söyleyen hükümet bu konuda gerekeni yapmamaktadır. Bu çağda tartışılmayan, konu, kişi, olay olmaz. Ülkemiz daha ne kadar doğmalarla yönetilmeye devam edecek?. Ermeni yasa tasarısı konusunda, Fransa parlamentosunun aldığı karar için, “düşünceleri ifade özgürlüğüne engel teşkil ediyor” diyen yetkililere, sormak gerekiyor, siz bunları Fransa’ya söylerken dönüp te, hiç kendi ülkenize baktınız mı?.Adamlar çıksa dese ki?, “ sizin ülkenizdeki 5816 sayılı Atatürk’ü koruma kanunu var, bu yüzden vatandaşların, akademisyenler, insan hakları aktivistleri, takibata uğruyor, hapis cezası alıyor, bu düşünceleri ifade özgürlüğüne engel teşkil etmiyor mu?. “ verecek ne cevabınız var?. Bu kanun yüzünden, yakın zamanda akademisyen Atilla Yayla, M.Kemal’e, “bu adam” dediği için 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.O güne kadar TV ler de yer alan ve görüşlerinden istifa ettiğimiz bu bilim adamının sesini, ceza aldıktan sonra duyan var mı?. İnsan hakları aktivistleri olarak, düşünceleri ifade özgürlüğünün önünde çok ciddi bir engel olarak gördüğümüz, 5816 sayılı Atatürk’ü koruma kanunun, Türkiye’de düşünceleri ifade özgürlüğünü engellediği için, bir insan hakları ihlali olduğunu söylüyor ve bu kanunun kaldırılması için hükümeti göreve çağırıyoruz. Bu çağda, bu ülkede, düşünceleri özgürce ifade etmek suç kapsamından çıkartılmalıdır. Bu kanun,NİSAN 2017 de bagımsızlıga bırda hukukun tarafsızlığı ilkesi nin anayasa yapılan referandumla eklenmesi ile birlikte anyasanın vatandaşa tanıdığı “özgürce düşünceleri ifade etme hakkına” aykırıdır. Hiç bir kanun, anayasaya aykırı olamaz. Çünkü hukukda hiyerarşi vardır; Hukuk kuralları arasında belirli bir hiyerarşi vardır ve bu hiyerarşinin alt basamağında olan bir norm üst basamaktaki norma aykırı olamaz. Sıralama şu şekildedir: Anayasa-Kanun-Kanun Hükmünde Kararname-Tüzük-Yönetmelik-Yönerge/Genelge ve diğer yazılı talimatlar. 5816 sayılı Atatürk’ü koruma kanununun kaldırılması konusunda, hükümet gerekeni yapmadığı takdirde, kanunun kaldırılması için ülke çapında imza kampanyaları başlatacağımızı, iç hukuk kanallarından hukuki girişimlerde bulunacağımızı, iç hukuk yolları tıkandığı takdirde, Avrupa insan hakları mahkemesine konuyu taşıyacağımızı ve dünyadaki İnsan hakları derneklerini, Türkiye’deki bu insan hakları ihlalinin ortadan kalkması için yardıma çağıracağımızı beyan ediyoruz. Ülkemizin, dünya üzerinde, düşünceleri özgürce ifade edilemediği çağdışı bir, 3. dünya ülkesi konumuna düşmesi, bizler açısından gerçekten üzücüdür. Fakat şu var ki bundan sorumlusu bizler değil, bu kanunun yürürlükte olmasına hala göz yumanlar olacaktır