• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

“Fesat Sözleşmesi”nde Doğan imzası!

06 Ağustos 2020
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Ayşe Feride Acar.

ODTÜ siyaset sosyolojisi öğretim üyesi.

Bir öğrencisinin ifadesine göre;

“Akademik Kariyer Tesadüfleri Sever filmi çekilse, başrol oynayacak kadar .... bir profesör.”

Hanımefendi, “kadın hakları(!)” konusunda yaptığı çalışmalarla tanınıyor.

CEDAW komitesinde üyelik ve başkanlık görevinde bulundu.

Son olarak, “İstanbul Sözleşmesi”nin uygulanmasını izleyen “GREVIO”nun başkanlığını yaptı.

Feride Acar, 8 yıl ODTÜ’nün rektörlüğünü yapan ve 2015 yılında, “mescidde namaz kılan Müslüman öğrencilerin linç edilmesine yönelik vahşiliğe” karşı gerekli önlemleri almamakla suçlanan Prof. Ahmet Acar’la evli.

“Sol” düşünceye mensup olan Feride Acar, güya “şeyhlerle nikâhsız ilişki yaşayarak dincilerin maskesini düşüren” 28 Şubat’ın proje kızı “Fadime Şahin”i bile “Laik Türkiye ürünü” sayan, ilginç bir düşünce yapısına sahip.

2003’te, AK Parti iktidarının “ilk on ayı”nın değerlendirildiği bir haberde,

RP ve FP’yi kapatan Vural Savaş bile “AK Parti’nin kapatılacak bir tarafı olmadığını” düşünürken, Feride Acar;

“AK Parti ile ilgili birtakım kuşkuları olduğunu” ve tatmin edici yanıtlar için “10 ayın erken” olduğunu açıkça söylemekte sakınca görmeyen biri.

AK Parti’nin “zinayı suç olarak düzenlemek istemesi”ne ilk tepki gösteren isimler arasında yer alan Feride Acar, “Zinanın suç olması gereksiz. Evlilikte olanlar çiftleri ilgilendirir” diyerek “zina serbestisini” de savunmuştur.

Güler Sabancı’nın, “Sabancı Holding”in başına geçtiği gün Hürriyet gazetesinde, “önlükle evde yemek pişirirken bir fotoğrafı” kullanıldı diye “arkadaşı” Ertuğrul Özkök’ü arayarak “teessüf ederim’ diyerek sitem eden Acar, BM Ayrımcılık Komitesi’nin, “başörtüsü” yüzünden okuldan atılan öğretmen Rahime Kayhan’ın yaptığı başvurusunu kabul etmemesini ise memnuniyetle karşılayarak;

“Kayhan’ın başvurusu bile kabul edilmiş olsaydı, türban lobisi büyük bir başarı elde edip sorunu BM’ye taşımış olacaktı” diyerek, çifte standarda düşmekte sakınca görmemiştir.

Başörtüsüne karşı tavrını yukarda aktardığım Feride Acar’ın, “çıplak” eylemleriyle tüm dünyada tanınan ünlü feminist grup FEMEN’e “akıl hocalığı” yaptığını ise bizzat FEMEN’in başındaki isim açıklamıştı.

Feride Acar, CEDAW Komitesi Başkanı iken, kadın-erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesini hızlandırmak amacıyla “geçici özel önlemler” içeren CEDAW sözleşmesinin “4/1 maddesi”nin, Anayasamıza aynen girmesi gerektiğini söylemişti.

CEDAW’ın mezkur maddesi Anayasamıza giremedi ama Acar, bu tür çıkışları sayesinde “Doğan Medya Grubu Yayın Konseyi”ne girdi.

Ardından, Hürriyet gazetesinin yürüttüğü “Aile İçi Şiddete Son” kampanyasında görev aldı.

İki yıl süren bu kampanyanın sonunda, Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, “Az iş değil” cümlesiyle bitirdiği bir yazı yazarak, “Hürriyet’in kampanyasının uluslararası sözleşme olacağını” duyurdu.

“Az iş değil”di hani!..

Öyle ya!

Hürriyet’in kampanyası, Avrupa Konseyi çerçevesinde hazırlanmakta olan bir sözleşmenin temelini oluşturacak…

Mezkur sözleşmeyi yazacak “yedi kişilik” komisyonda ise Doğan Medya Grubu Yayın Konseyi üyesi Prof. Feride Acar da olacaktı.

11 Mayıs 2011 günü, 47 Avrupa Konseyi üyesi ve 5 gözlemci ülkenin katılımıyla İstanbul Çırağan Sarayı’nda imzalanan, uzun ismiyle “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Bunların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi”, bilinen ismiyle “İstanbul Sözleşmesi”, sizin de tahmin ettiğiniz gibi; “Doğan Medya Grubu Yayın Konseyi” üyesi Prof. Feride Acar’ın yazdığı sözleşmeydi.

Dahası…

Kocası Prof. Dr. Ahmet Acar, “Hiçbir iktidarla geçinemedik” diye dert yanarken…

Karısı Feride Acar’ın yazdığı ve 52 ülkeden 39’unun imzalamaktan kaçındığı sözleşmeyi, hem de “Konsey Başkanlığı”mızın sona erdiği gün, “ilk ve çekincesiz” olarak imzalayan kişi ise dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmuştu.

“Aile”nin önemini savunan Ak Parti’ye, Türk aile yapısını dinamitleyen “İstanbul Sözleşmesi”ni imzalatan Feride Acar’ın ödülü ise, Avrupa Konseyi’nin en saygın ödülü olan ‘Pro Merito’ liyakat madalyasına kavuşmak oldu. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ömer

Kimse kim bize ne esas Olan Ak partiye yutturulması . Sadece d oğlu sorumlu değil alelacele imzalayanlar da . Ak parti büyük hata yapmıştır telafi etmeli zaman geçmeden . Reisimiz Erdoğan söz verdi iptal edecek . Bekliyoruz .

H.Y.E

Güzel yazmışsın da,hiç bu tarafta muteffekkir,irfan sahibi insan kalmadı mı da bu görev hep şikayet ettiğimiz bu tiplere veriliyor?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23