• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Taha Emre Özdemir
Taha Emre Özdemir
Taha Emre Özdemir
TÜM YAZILARI

Van’la başladılar Gazze ile devam ediyorlar! Ahmaklar anlayamıyor

09 Nisan 2024
A


Taha Emre Özdemir İletişim:

Oynanan büyük oyunu görmemek için ya “ahmak” olmak gerekir ya art niyetli olmak..

Van’da bir terör sabıkalısının mazbata alamamasını gerekçe gösterip, üstelik YSK’ya yapılan başvuru cevaplanmadan, PKK terör örgütünün çağrısıyla sokağa çıkanların “kaos ve kargaşa” fragmanını hep birlikte takip ettik.

Arkasından İstanbul İstiklal Caddesi’nde başörtülü bir kadına, kadın bir polisin tokat attığını izledik.

İnsanlar henüz yaşanan olayın önünü arkasını anlayamadan, mazbata iptali yapılır yapılmaz harekete geçen çevreler, bu üzücü olayda da düğmeye bastı.

Büyük çoğunluğu Filistin hassasiyetine sahip olan Türk topumu yine sokağa çekilmek istendi.

İstiklal Caddesi'ndeki 'İsrail'le ticaret' eylemine müdahaleyi bahane eden çevreler, propagandasını sosyal medya üzerinden yürüttü.

Gazze halkının izzetini savunan Hamas mücahidlerine “terörist” diyenler harekete geçti.

Öte yandan 2024 Ocak ayında açılan "Filistin için bir genç" adlı X hesabı da provokatif paylaşımlar yaptı. Öyle ki mesajları, terör örgütü PKK/YPG'nin bile sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

Herkes bir anda şaşırtan bir şekilde “Filistin davasına” sahip çıkmakta yarıştı.

İstiklal Caddesi'ndeki Gazze eyleminde de "Katil İsrail, işbirlikçi AKP" sloganları atıldı. Biz bu sloganları seçim öncesinde yapılan Gazze eylemlerinde de görmüştük. Bunu yapanlar Saadet’in MGV’li gençleriydi.

İstiklal’deki eylemde başörtülü bir kadın, polise tükürdü. Kadın polis, eylemciye tokat atarak karşılık verdi. Yaşanan üzücü olay, Gazze hassasiyeti olan Türk toplumunu provoke etmek için bir araç haline getirildi.

Öyle ki “Konya'da 3 gün önce düzenlenen eylem” yeni gibi servis edildi.

Kentteki protesto yürüyüşü 4 Nisan akşamında düzenlenmiş ve gündem olmuştu. Yürüyüşü sanki o akşam yapılıyormuş gibi dolaşıma soktular. Yapılan paylaşımlarda Gazze'ye gerçekten duyarlı olan mütedeyyin kesim, sokaklara davet edildi.

Halk olarak en büyük sorunlarımızdan birisi, bir olayı gerçek kaynağına inerek analiz edip araştırmak yerine hemen her yazılana inanıyor olmamız..

Duyguları samimi vatandaşlarımızı kışkırtan isimlere baktığımızda daha da şaşırıyoruz..

Mesela mütedeyyin camiadan diye tanıdığımız, yıllardır çevrelerinden güven kazanmış gazetecilerimiz de bu oyuna alet oldular. Konya’daki yürüyüşün 4 Nisan akşamında yapılmış olmasını bilmeme ihtimalleri olduğunu düşünmezsek, içimizde maalesef hainler var.

Aykırı adlı haber internet sitesinin “İstiklal’deki eylemden sonra Konyalılar sokağa döküldü” demesi bizi şaşırtmıyor.

Ancak biraz önce bahsettiğim gazetecilerin veya mütedeyyin kesimin temsilcisi olduğunu iddia eden haber mecralarının aynı başlığı kullanıyor olması düşündürücü..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Ekim’den beri durduğu yer de kullandığı cümle de ortada..

Erdoğan, İslam ülkelerinin liderlerinin yapamadığını yaparak, Netenyahu’ya bir “katil” olduğunu en yüksek sesle her platformda haykırabilen bir dünya lideri..

Gelin görün ki Saadet’in, İran’cıların, “Milli Görüş” temsilcisi olduğunu iddia edip, iftarını fantayla açanların kara propagandası insanları etki altına alıyor..

Daha boykotu beceremeyen o partinin genel başkan yardımcısı elbette ki “kaos ve kargaşayı” amaçlamıyor. Fakat siyasi hırsı sebebiyle kimlere hizmet ettiklerinin farkında olmadıkları da kesin gibi..

Bu siyaset üstü bir mesele.. Bu ne kadar inkar etseler de “milli beka” meselesi..

Mücahid Hamas’a “terörist” diyenlerle aynı safta duranların, ağızlarından çıkarttıkları cümleleri tahlil etmeleri gerekiyor.. Kimlere nasıl bir etkisi olduğunu neye hizmet ettiklerini anlayacak kapasitede olduklarını düşünüyorum..

Bu arada devlet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalara güvenerek itimat ediyoruz. Devletin İsrail’le ticaretinin olmadığına eminiz. Özelde yapılan ticaretlerin de Filistin Devleti’ne yönelik olduğunu, Filistin’in ihracatını ancak İsrail geçişleri üzerinden sağlayabildiğini de biliyoruz.

Hal böyle iken İsrail menfaatine yarayacak bir ticareti hiçbir Müslümanın kabul etmesi elbette mümkün değildir. Bu ortamda İsrail’le ilişki kuran ve menfaat sağlayan hainler yok mudur? Allah İsrail’e menfaat sağlayacak her türlü ilişkinin hesabını günü geldiğinde muhakkak soracaktır..

Yalnız, bu gerekçeyle iktidarı zor duruma sokup, sokakları kaşıyanlara hizmet edenler de mutlaka çetin bir hesaba tutulacaktır..

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

MUZAFFER..

ELİNE SAĞLIK TESBITLERIN GÜZEL BENDE KATILIYORUM........1445 YIL OLDU HALA MÜSLÜMAN ETRAFINDA KİMLER VAR DİKKATE ALMIYOR.........DÜNYA DA AHİRETTE DE REZİLLİĞİNİ NİYE NİÇİN YAPIYORLAR ? .....MÜSLÜMAN MÜSLÜMAN........

Sahi

şu an devam eden ticari ilişkiler size göre İsrail menfaatine değil o zaman. Yahudi sermayesi için çalışanları da Ahirete havale etmişsiniz cümlenin devamında ama ticaretin kitabını yazan Yahudiler menfaati olmadan niye ticaret yapsın. YRP diyor ki tek tek açıklayın ve yasaklayın bu faaliyetleri. Örneğin dün muhalif kanallar MHP'li bir vekilin milli ve yerli tohumlar dururken İsrail'den tohum ve gübre aldığını haber yaptı. Rahmetli Erbakan AKP'yi kapitalist düzenin oyunu olarak görmüştü ve son derecede haklıymış. Ne diyor iktidar ticareti devlet değil, özel sermaye yapıyor. Hodri Meydan iktidar tarafındaki vekiller ve akrabalarına ait şirketler ve bunların ticari faaliyetlerini açıklayın o zaman. Küresel ticarete cephe alamaz iktidar çünkü alayı tüccar. Aynı durum sabit gelirlinin acınası durumu için de geçerli. Sermaye sahibi iktidar faturayı sizce sermaye sahibine keser mi. Din, terör, şükür edebiyatı ile düzeni devam ettirecekler mecbur ama millet yemiyor artık.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23