PKK-DEM-CHP işbirliğiyle Türkiye tehlikeli bir ortama sürükleniyor!

YSK tarafından henüz resmi itiraz başvurusu cevaplanmadan, PKK terör örgütünün “sokaklara çıkın” talimatıyla Van başta olmak üzere ülke genelinde ortalığı yakıp yıkanlara ne ad verelim?

“Terör sevici” bence bunlar için çok yumuşak kalıyor..

“Teröristin şehirdeki şekli” deyince suç olabiliyor.

En azından bir “PKK sempatizanı” diyelim o zaman.

Bu DEM’li PKK sempatizanları seçimin hemen sonrasında sokaklarda “kalkışma” girişiminde bulundukları gibi bunu ilerleyen süreçte de yapacaklar.

Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın mazbatasının Abdulahat Arvas’a verilmesi yönündeki mahkeme kararına DEM’liler itiraz etti. YSK itirazı değerlendirip, mahkemenin aksine mazbatanın Zeydan’a verilmesine hükmetti..

Ya o sırada olanlar?

PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı DEM, 6-8 Ekim olaylarının bir fragmanını izletti Türkiye’ye..

Abdullah Zeydan bir belediye başkanı falan değil, hiçbir zaman da olmayacak..

Kendisi bir terör sabıkalısı..

Suçunu cezaevinde çekmiş olması onu aklamıyor çünkü cezaevinden çıktıktan sonra da aynı eylemlerine devam etti.

“PKK sizi tükürüğüyle boğar” sözleriyle Türkiye’yi tehdit eden Zeydan tahliye olduktan sonra da bebek katili teröristbaşı Abdulah Öcalan’ın doğum gününü kutladı mesela..

Bugün üzerinde takım elbisesiyle verdiği görüntü onu siyasetçi yapmıyor.

Hukuk ne derse desin bu onun bir terör yanlısı değil siyasetçi olduğunu meşrulaştırmıyor..

Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığı misyonu, bağlı bulunduğu örgütün bugün ona bu görevi vermesinden kaynaklanıyor..

Örgütü ona “Takım elbiseni giy, şehre git, belediye başkanlığı yap” dediği için biz onu belediye başkanı olarak görüyoruz.

Bugün ona bu görevi veren örgüt, yarın belediye başkanlığı sürecinde onun yine örgüte hizmet etmesini sağlayacak. Ve önünde sonunda Van’a ‘kayyım’ atanması gündeme gelecek.

Bu sadece Van’da da olmayacak. DEM’in kazandığı tüm il ve ilçelerde terörün etkisi bulunacak.

O yakın gelecekteki günler geldiğinde de yine sokaklar karışacak..

Amaçları ne şehir yönetmek ne halka hizmet etmek.

DEM Partililer tek amaçlarının terörle birlikte “kaos ve kargaşaya hizmet” olduğunu seçimin hemen ardından bize gösterdiler..

Peki bu iş ne zamana kadar böyle sürecek?

Bugün Ankara’da oturanlar, Kayseri’deki vatandaşlarımız veya diğer Anadolu şehirlerindeki halkımız Güneydoğu’da yaşanan olayların vahametini hissedemeyebilirler..

Sosyal medyadan izlediklerimiz kadarını görebiliyoruz..

Sosyal medyada gördüklerimizin ötesinde Van’da, Şırnak’ta, Batman’da, diğer il ve ilçelerde yaşanan tehlikeli bir “şiddet” ortamı var.

Bu “şiddet” ortamı, PKK terör örgütü başta olmak üzere, DEM Parti ve sözde “hak-hukuk” çığırtkanı CHP ve avaneleri tarafından körüklenmeye devam edecek.

PKK terör örgütü öncülüğünde seçimin hemen arkasından “şiddet” ortamının fragmanını izledik. Devletimiz elbette tüm güvenlik unsurlarıyla birlikte buna izin vermemek için elinden geleni yapacaktır.

Özellikle Sosyal medya kahramanlarının başı çektiği fanatikler, kendilerine bu ortamda çeki düzen vermeli. Yapılan her provokatif çağrı bölücülerin istediği ortama hizmet etmekten öte bir getiri sağlamayacaktır.

Bizler de tepkimizi ortaya koyarken “şiddet” ortamına hizmet etmemeli ve akl-ı selim olmalıyız.

Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki imanlı bu toplumun yardımcısı olsun..