Ne hilafet geldi ne Atatürkçülük bitti...

Yıllardır yapılan bir tartışma var. 

Gericiler bu ülkeye şeriatı getirmeye çalışıyorlar denilir. Yine gericiler Atatürk heykellerini yıkıyor, Atatürk’ü hedef alıyor bunlar Atatürk düşmanı denilir. Bu tartışmalar her zaman siyasetin malzemesi olmuştur. Her zaman iyi müşterisi olmuştur. Türkiye’de siyaset SORUNLAR üzerinden değil kimlikler üzerinden yapılıyor. Kimse ülkenin eğitim durumu nedir? Ekonomik durumu nedir sağlıktaki durumu nedir milli savunmadaki durumu nedir diye sormuyor. Sürekli içi boş tartışmalar yapıyor bu tartışmalar külfetsiz zahmetsiz tartışmalar alıcısı çok bugünlerde yine hilafet gelecek tartışmaları var. 

1 Ocak tarihinde Eminönü’nde yapılan Filistin’e destek mitingi için yüzbinler burada toplandı. Filistin halkına destek teröre lanet mitinginde bir vatandaşımız tevhit bayrağı açtı. Bu bayrak üzerinden hilafet geliyor, tartışmalar oldu. Oysaki hilafetin bu yüzyılda gelmesinin imkanı yok. Neden mi yok? Ulus devletlerin olduğu, ümmet birincinin olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Kim halife olacak? Suudi Arabistan hilafeti biz temsil ediyoruz diyor. İran adı üstünde İslam cumhuriyeti. Türkiye 600 yıl bölge idare etmiş, hilafeti bünyesinde taşımış bir ülke. Halen Türkiye Büyük Millet Meclisinde hilafet duruyor. 

Saltanat kaldırıldı, ancak hilafet Türkiye Büyük Millet Meclisini teslim edildi, yani bu yüzyılda İslam ülkeleri Filistin için bile bir araya gelemezken nasıl hilafet gelecek. 

Sonra hilafet ve saltanatı karıştıranlar var. Kim saltanatı ister. İnsanlar seçimle gelmeli seçimle gitmelidir. Bir aileye devlet yönetimi asla terk edilemez. Ben aklımı peynir ekmekle mi yedim. Niye seçim özgürlüğümü bir aileye teslim edeyim. Hilafet konusu başka bir konu. Siz buna Avrupa Birliği deyin. 

Avrupa Birliği nasıl bir araya geliyor, ortak para, ortak askeri tatbikat yapıyor, ordu kuruyor. İslam ülkeleri de bir araya gelerek İslam birliğini kurabilir. Bu tartışılabilir. Bunun neresi saltanat, hilafet demek İslam ülkelerinin bir araya gelerek bir lider seçmesi demek. Avrupa Birliği bunu yapmıyor mu, yapıyor. 

Siz burada karşı olabilirsiniz itiraz etmem, ancak saltanat ayrı hilafet ayrıdır. 

Neyse Türkiye’deki yapılan tartışmalar ucuz tartışmalar. 

Lâik hezeyan yaşayanlar hemen hilafet geliyor gibi ucuz slogan atıyorlar. 

Yav nasıl geliyor, o kadar kolay mı? İslam ülkeleri bir araya nasıl gelecek? Hilafetin bugünkü koşullarda gelme imkan ve ihtimali yoktur, ancak siyaseten malzeme oluyor. 

Her dönem 28 Şubat benzeri saldırılar yapılıyor 28 Şubat‘ta Ali Kalkancı gibi Fadime Şahin gibi isimler piyasaya çıkartıldı. Bunlar üzerinden dindarlar hedef gösterildi, provokasyonlar yapıldı. Refah Partisi kapatıldı, Erbakan hükümeti devrildi. Tüm bu kumpasların nedeni Erbakan hükumetini devirmekmiş. Birileri her daim şeriat gelecek gericilik gelecek diyerek siyaseti dizayn etmek istiyor. 

Şimdilerde yine benzer tartışmalar var. 

Aklı evvelin biri çıkmış Fatih Camiinde imam ve talebesini bıçaklamış. 

Bu tesadüf olabilir mi? Olamaz ama Türkiye’de laik-Müslüman kavgası çıkartmak için boş bir kavga. Sadece siyasete meze olur bu kavgalar. Memleketin hangi sorununu çözer. Çözmez bu kavgalar ülkeyi kutuplaştırır. CHP bu kavgaların üstüne atlıyor laiklik sloganları atıyor. Hâlbuki buna gerek yok, kimse bu ülkede saltanat istemiyor. Memleket adaletli yönetilsin özgür yönetici zengin yönetsin istiyor. CHP’nin yapması gereken sosyal sorunları gündeme getirmek için boş bu tartışmalardan CHP’ye fayda yok. Siyaseten de zarar görür. 

Milletimiz uyandı. 28 Şubat sürecindeki oyunu gördü, bu oyunu bozacaktır. 

Bizim önemli sorunlarımız var. Eğitimin kalitesini artırmamız gerekir, ekonomide çağ atlamamız gerekir. İçi boş bu tartışmalarda boğulmak bu ülkeye fayda vermez. Hele muhalefete hiç fayda vermez. Görünen o ki bu provokasyonlar devam edecek, dikkat edelim. Sağ-sol tartışması, Alevi-Sünni tartışması, Laik-Müslüman tartışması bu ülkeyi kaosa sürükler. Tüm kesimler sağduyulu olmalıdır. Bu ülke bizim, barış içerisinde özgürce yaşamalıyız. Aksi taktirde Suriye gibi Irak gibi parça parça olur, huzurumuz kalmaz, İsrail’e yem oluruz. Benden söylemesi.