• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Selma Savcı
Selma Savcı
Selma Savcı
TÜM YAZILARI

Aile müessesesini kirleten insancıklar: Narinler ve Sılalar ölmesin

15 Eylül 2024
A


Selma Savcı İletişim: [email protected]

Aile dediğimiz vakit, LGBT dayatmaları yapılıyor denildiği vakit, kuduz köpek gibi etrafa çıkan ve “Benim bedenim, benim hayatım”, “Velev ki i.neyiz” diye ortalıkta dolaşan tiplemeleri hatırlıyorsunuz değil mi? Elbette benim bugün üstünde durmak istediğimi konunun da kim ne derse desin bu zavallı güruhla da alakası var kesinlikle.

Türkiye'yi yasa boğan olaylar silsilesi...

Asla kafatasçı yaklaşmadım ama Narin Güran, Leyla Aydemir, Irmak Kupal, Müslüme Yağal, Eylül Umutlu gibi evlatlarımızın cinayete kurban gitmemesi için caydırıcı bir cezanın mutlaka getirilmesi lazım. Bu cezanın da adı idamdır! Eğer sizler böylesi ahlaksızlıklara ve rezilliklere imza atan kişileri hapishanelerde beslerseniz bu sorunun kesin çözümü olmamaktadır. Kısasa kısas hükmü mutlaka işletilmeli ve kısas hükmü böylesi rezilliklere imza atan şahıslar üzerinde uygulanmalıdır. Dediğim gibi artık bu konuda bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu konular hakkında sorumsuz anne babaların da mutlaka konuya at gözlüğüyle değil, tüm perspektifleriyle iştirak etmeli ve aileler konusunda daha kalıcı çözümler masaya koymalıyız. Evet gerekirse; masaya çok şiddetli bir şekilde yumruğumuzu da atalım ki, bu edepsizliklerin sonu bir an önce gelsin.

Tabi ki yumruğu atarken başka anlamlar yüklemeden şunu kesinlikle söyleyeyim, Türkiye bir hukuk devletidir ve bu hukuk çerçevesinde tüm önlemler en katı şekilde alınarak bu sorunlar yumağının kökünü kurutmalıyız.

Son dönemlerde çocuklara, hatta el kadar bebeklere uygulanan akıl almaz işkenceler, cinsel istismar, şiddet ve vahşice ölüm vakaları ayyuka çıkmış durumda.
Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran ve Tekirdağ'da cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebek hakkında çıkan haberleri okudukça insanlığımdan utanıyorum.

İnanıyorum ki; benim gibi sizlerin de kanı donuyordur. Ne oldu da biz bu hale geldik sorusunun cevabını sizler de benim gibi düşünmüşsünüzdür.
Bireysel olarak aldığımız tedbirler dışında hazır yasa düzenlenmesi konusu masadayken buradan ilgili yetkililere sesleniyorum..

Nitekim; Başkan Erdoğan, “Bu vahşet öne sürülerek aile müessesesi, hatta Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor” dedi.

Evlenme Ehliyet Belgesi yaşlarının küçüklüğü veya kısıtlama sebebiyle evlenmeleri ana, baba veya vasinin rızası ya da hakimin iznine bağlı olanlar, evlenmek için müracaat ettiklerinde beyannameye onların rızalarını gösteriyor. Bu belgeye şu psikolojik test eklenemez mi?

Evlenmeden önce sağlık raporu alınıyor, bu rapora psikiyatristler dahil edilerek bu ve benzeri olayların sayılarında ciddi düşüş olacağı kanaatindeyim.
Yeter artık! Anne ve babalara ehliyet kanunu çıkarın! Her önüne gelen anne baba olmamalı… Anne ve babalık müessesesi bu denli basite indirgenmemelidir. Evlat yetiştirmek bir fidanı toprakla buluşturmak kadar kutsal bir görev olmalıdır. Unutmayalım ki, fidanı sulayarak, onu güneşle ve yağmurla besleyerek hayatta tutabiliriz. Tıpkı evlatlarımızı tuttuğumuz gibi. Ama sorumsuzluk abidesi anne ve babalardan da bu toplumu bir an önce temizlemeliyiz.

Cinsel istismara uğrayan Sıla bebeğin vücudunda diş izleri çıktı. Anne olarak adlandırdığımız bu kadın müsveddesi, Sıla bebeği 3 gün hastaneye götürmemiş. Ve yine Narin'in katledilmesiyle ilgili soruşturmada ilk aşama tamamlandı. Amca, anne ve abinin olduğu çok sayıda kişi tutuklandı.
Ve daha niceleri...

Bir anne olarak dedektif olmaktan yorulduk, bu ölümler sadece giden masum canları ve ailelerini etkilemiyor. Canım ülkemde bizleri güvensiz ve korku içinde bırakıyor… Maalesef ki psikolojimiz yerle bir olmuş şekilde güne başlıyoruz. Bu konunun takipçisi olan tüm kurumlarımızın da daha hassasiyetle yaklaşarak bu insan görünümlü vahşilerin sonunu getirmeleri için tüm adli makamları olayın içine dahil ederek daha da ciddi bir şekilde ilerlememiz elzemdir.

Bu vicdansızların yaptıklarını görmezden gelip sessiz mi kalacağız? Hayır elbette!

Aile ile başlayan ve aile kurumumuzun dibini dinamitlemek isteyen zihniyetlere karşı da kararlılıkla durmamız lazım. Umarım bir an önce bu tür haberlerin arşiv kayıtlarındaki yerleri de unutulur ve bu tür haberleri artık okumayız, görmeyiz ve toplum olarak her yerde konuşmayız. İnşallah toplum ahlâkını ve aile müessesesini hedef alan eylemler bir an önce son bulur. Bu konudaki en önemli dileğim bu.. Rabbim aile olmayı ve evlatlarıyla birlikte bu fani dünyada yaşamayı kabullenebilen bir toplum olmayı hepimize nasip etsin inşallah.

Selam ve dua ile…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Pilot

Yaşanan gelişmelerden üzülmemek elde değil de,idam kararını meclisten geçirecek sözde milletin vekillerinin umurunda degil bu yaşananlar sanırım,olsaydı yıllardan beri çekmecede bekleyen bu konu yasalaşırdı!Cumhurbaşkanımızın meclisi işaret ettiği bu idam konusu kendisine geldiğinde imzalayacağını anlattı,lakin yeni anayasa çok daha önemli ki yıllardır hep yeni anayasanın mevcudiyetinden bahsediliyor!Yani kimse idam diye çırpınmasın,önce darbe anayasasından Türkiyeyi kurtarmak sonra yeni anayasa ile idam gelecek!Hadi o zaman ben yanılıyorsam,aksini yapın da görelim!..

Z C

size kesinlikle katiliyorom bunu tek bir cozumu var oda idam baska turlu bunlari biteremessiniz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23