• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

İstanbul Sözleşmesi fesih edilmeli ve uzantısı 6284 Sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmalıdır

22 Şubat 2020
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Toplumu ve aileyi tahrip eden İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmeden kaynaklanan 6284 Nolu Yasa tabii (doğal) hukuk ve pozitif hukuk ilkelerine aykırıdır. Binlerce yılda oluşan hukuk ve adalet ilkeleri bu sözleşme ve yasa ile yerle bir edilerek hukuk piramidi tersine çevrilmiştir. Hukukun gelişmişlik seviyesinden adeta Batının Orta Çağ anlayışına geri dönülmektedir.

Batı’nın Orta Çağ’ında CADI AVI olarak adlandırılan karanlık dönemler yaşanmıştır:

“..1692 yılının bir sabahında Salem’in önde gelen yöneticilerinden Papaz Paris’in on bir yaşındaki kızı Elizabeth Paris’le aynı yaştaki kuzeni Abigail Williams, eş zamanlı kriz geçirirler. Kriz dediğim, çılgın gibi koşuşturmakta, anlaşılmaz şeyler mırıldanmaktadırlar. Aslında bir oyundur. Püritenlerin nemrut ortamında sansasyon yaratır. Başta kızın babası Papaz Paris Salem’in hemen tüm eşrafı toplanır ve çocuklardan, onları bedduaları ile bu hale getiren cadıların adlarını söylemeye zorlarlar.” 

Artık cadı avı başlamıştır 

Elizabeth ve Abigail’e özenen bir düzine çocuk yaşta kız kendilerinin de cadılar tarafından taciz edildiğini iddia eder hatta isimler verirler. Alacak verecek meseleleri, arazi anlaşmazlıkları olan hasım aileler birbirlerini efsunlamak, mallara el koymakla suçlamaya başlar. KADINLARIN KOCALARINI İHBAR ETTİKLERİ TOPLUMSAL BİR HİSTERİ ORTAYA ÇIKAR. Hapishaneler dolar taşar…” 

(Alev Alatlı-HAFAZANALLAH! s. 312-313)

Hukukun olmazsa olmaz ilkeleri olan, masumiyet karinesinin bir sonucu olan Ceza Muhakemesinin temel prensiplerinden en önemlisi “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır”, (affirmanti incumbit probatio) “ispat yükü, iddia eden üzerindedir”, “suçta ve cezada kanunilik” ilkeleri, “adil ve doğru yargılanma hakkı”, “lekelenmeme hakkı” İstanbul Sözleşmesi ve bağlı Yasası (6284 Nolu) ile yok sayılmaktadır. 

İstanbul Sözleşmesi ve uzantısı Yasanın (6284 Nolu) yürürlük tarihinden itibaren 2.000.000 (yazı ile iki milyon, evet iki milyon) erkek (eş veya baba olmak üzere) yuvasından/evinden uzaklaştırılmıştır. Tazyik hapisleri verilmiştir. Kadına şiddet ise iddia edildiği gibi azalmamış, aksine % 500 oranında artmıştır. Evlilikler azalmış (binde 9 olan evlenme oranı binde 6,8 düşmüştür), boşanmalar artmıştır. Sadece kadına değil diğer aile bireylerine yönelik cinayetler başlamış ve intiharlar artmıştır. 

Resmi rakamlara göre, sadece 2019 yılında 553.000 tedbir/uzaklaştırma kararları verilmiştir.

Bu yolun sonu İsisin kız kardeşleri, İştar, Kibeleye çıkar. Asla Ayşeleri, Fatmaları bulamazsınız. Tanrının dişil olduğu felsefesine inanan radikal feministler maalesef dindar camiadaki bir kısım sivil kuruluşları ve yazarları ifsat ve iğfal etmişlerdir. Tüm bu apaçık gerçeklere rağmen hâlâ inatla hatadan dönülmeyerek yanlışta ısrar edilmektedir.

Dağılan/parçalanan ailelerin dramlarının, babaların ve çocukların feryat ve figanlarının sonunda Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaştığını görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız “Milli İrade” toplantısında yüzlerce vakıf/dernek yöneticisinin bu facia sözleşmeyi protesto etmeleri üzerine İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NAS DEĞİLDİR” diyerek verdiği işaretten sonra şimdi de “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ” beyanatıyla yüreklerimize su serpmiştir. Feminist politika ve anlayışlardan vazgeçilerek kadim medeniyetimize, inanç değerlerimize ve hukukun temel ilkelerine geri dönüleceğini ümit ve temenni ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi ve Yasasını (6284 Nolu) başımıza bela eden maalesef “BİZİMKİLER” olarak tarif edeceğimiz kişilerdir. Diğer anlatımla baltanın sapı bizdendir. İstanbul Sözleşmesi ve Yasasının yürürlükte olmasına radikal feministlerin düğün/bayram etmeleri ve Sayın Cumhurbaşkanımızın beyanatlarına ilk karşı çıkanların CHP/HDP temsilcileri ve feminist örgüt temsilcilerinin olması taleplerimiz ve davamızda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mehmet yılmaz

herhalde kanunun kaldırılması için yeter sayıda daha cinayet işlenmedi boşanmalar olmadı iki milyon erkek evden uzaklaştırma belli hala yetersiz ... ya da batılılar AKP'yi bu yasalar yürürlükte olduğu sürece iktidarda tutuyorlar Sefa bey istanbul sözleşmesi 6284 kaldırıldığı gün AKP'nin iktidarı da gidebilir batılıların bir oyunu ile..

Emre Ozlen

Cok magduruz efendim Allah diyoruz. Saygilar
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23