• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sedat Yılmaz
Sedat Yılmaz
TÜM YAZILARI

Bu kadar klâsik kalmaya ülkenin tahammülü yok!

04 Ocak 2019
A


Sedat Yılmaz İletişim:

Türkiye’yi belki de tek başına bütün ekonomik sorunlardan kurtarabilecek bir sektör var. Ne cari açık kalır, ne bütçe açığı… Ne borç kalır, ne dert, ne de kasâvet! Evet, bugün ülkemizin elde ettiği tüm gayri safi milli hasılayı (GSYİH) dâhi sağlayacak bir sektörü avucumuzda tutuyoruz da değerini bilemiyoruz!

Sözü uzatacak değilim… Bu sektör turizm… Hem de helâlinden yapılacak turizm! Açıkçası Türkiye, GSYİH’ini katlayacak bir turizm potansiyeline sahip. Maalesef elimizdekini iyi kullanamadığımız için sığ sularda geziniyor yıllık 30/40 milyar dolarla yetinmek zorunda kalıyoruz...

Şimdi birçok kişinin dudağını burkarak şaşkınlık ve hayretle gülümsediğini görür gibiyim! Bu şaka değil… Türkiye’de turizm bihakkın yapılabilse ülke bütün sıkıntılarını tarihe gömer. Kişi başı 9 bin dolarlık milli gelir bir anda 30 bin dolara çıkar… Hâlen 10 bin dolar kişi başı borç stokumuz sıfıra iner. Turizm sektörü, başlı başına yüzde 11’i geçen işsizliğimizi tamamen ortadan kaldıracağı gibi bir de yurt dışından istihdam çekme imkânları oluşur.

Sağlık ve termal turizmi, yaz ve kış turizmi, helâl turizmi, inanç turizmi, kültür ve medeniyet turizmi, gastronomi turizmi, yayla turizmi, mağaza turizmi, av turizmi, kongre ve fuar turizmi, konaklama turizmi, yat turizmi, golf turizmi, akarsu/rafting turizmi, su altı dalış turizmi, dağcılık turizmi, hava sporları turizmi, spesifik İpek Yolu, Mavi Yolculuk, kuş gözlemciliği ve daha sayamayacağımız kadar turizm çeşitleri el atılmayı bekleyen alanlar.

İşte güzel ülkemiz turizm çeşitliliği açısından dünyanın birçok yerinde olmayan kapasitede. Saydığım veya sayamadığım turizm çeşitlerinden her birine bir master plân yapıp uygulamaya koysak ekonomi 5/10 yıl içinde çağ değil, çağlar atlar.

***

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 hedefi 70 milyon turist 70 milyar dolar ise sağlık turizminin devreye girme zamanı gelmiş demektir… Zirâ Kapadokya, Uludağ, Erciyes, Palandöken, Efes, Antakya, Mardin, Gaziantep tamam ama bu kadar klâsik kalmaya da ülkenin tahammülü yok.

Meselâ Bursa termal turizmi açısından Türkiye’nin en başta gelen merkezlerden biri. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay konuyu yakından takip edenlerden... Burkay’ın bana söylediği, “Bursa’da sağlıkla ilgili serbest bölge yapabilir miyiz diye düşünüyoruz. Vergi muafiyeti getirip yabancı yatırımcı çekebilir miyiz, hep bunları önemsiyoruz… Dünyada buna benzer örnekler var. Batı özellikle Avrupa sosyal güvenlikte maliyetleri karşılayamaması sebebiyle sağlık sistemi tıkanmış… Bu durumdan istifâde edebiliriz. Sağlık Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı’nın da konuyla ilgili plânları olduğunu tahmin ediyorum...”

İbrahim Burkay, BTSO’nun en önemli projelerinden olan “sağlık serbest bölgesi”ni bürokrasi engeliyle 2013 yılından beri gerçekleştiremediklerini, tahmini Türkiye’nin bütün turizm geliri 40 milyar dolar kadar potansiyeli olan söz konusu projeye bakanlıkların ve yerli/yabancı yatırımcıların desteğini beklediklerini belirtiyor.

Burkay, Bursa’daki termale dayalı sağlık projesinin Türkiye ekonomisinin çıkış noktalarından biri olduğuna altını çizerken, “Sağlık bana göre sıçrama taşı. Sağlık turizminde özellikle çeşitlik ve katma değer diyorsak bu alan en önemlilerinden… Bir de inanç turizmi var… Dolayısıyla insanların inancı ve sağlığı için yapamayacağı bir şey yok” diyor.

***

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2007-2023 yıllarına ait “termal turizm master plânı” elime geçti. Anlaşılıyor ki bakanlık bu konuda oldukça istekli ve iştahlı! Master plânda; proje çalışmalarıyla yenilenebilir jeotermal kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasına yönelik geleneksel kaplıca kullanımından farklı bir anlayış ve yaklaşım geliştirilmeye çalışıldığından ve termalin Türk turizmi için en önemli açılım olduğundan bahsediliyor. 

Haydi hayırlısı! Bu zamana kadar niçin buralara doğru dürüst el atılmadı, tabi onu da anlamakta güçlük çekiyoruz! Termalde Avrupa’da birincisiniz… Kaplıca uygulamalarında üçüncüsünüz… Dünyada 7 ülkeden birisiniz… Ama değer ve istihdam oluşturmaya, para kazanmaya gelince işte işler burada tam tersine dönüyor.

Master plâna devam edelim… Termal Turizmi Master Plânı’nda 4 bölge oluşturulmuş… Buralar turizm merkezleri ilan edilmiş… Söz konusu alanların 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Plânları zannediyorum hâlen sürüyor. Çünkü bakanlıklar arası o kadar bürokratik engeller var ki, sâdece bir iş yapmak için bile 4/5 bakanlık gezmek zorunda kalıyorsunuz!..

Diğer yandan Turizmi Teşvik Kanunu gereğince termal odaklı 5 adet Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ve 73 adet Termal Turizm Merkezi’nde alanlar belirlenmiş, yatırımcı bekleniyor! Elinizde 24 ayar saf altın var, pazarlayamıyorsunuz! Biraz tuhaf değil mi?

Elin yabancısı yurt dışında damla damla akan kıt termal potansiyeline rağmen minarel ve kür yoğunluğuna göre doktor ve hastaneleri de devreye alarak devâsa tesisler kurmuş… Küçücük bir su kaynağından milyar dolarlar kazanıyor. Biz ise gürül gürül akan ve her yerinden termal fışkıran ülkemizde ağzımızı açıp yabancının tesislerini seyrediyoruz!

Bakanlığın 2023 yılı hedefi; 500 bin termal yatakla birlikte Türkiye’yi dünyanın en önemli sağlık ve termal destinasyonu yapmak… Haydi inşallah, bekliyoruz!.. Eğer turizmde de işler, su ürünleri sektöründeki gibiyse, o zaman yandı gülüm keten helva! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23