“Belediyecilik” gerçekçi kalkınmanın temel gücü!
Yerel seçimlere giderken Türkiye ekonomisini “belediyecilik” çerçevesinde istenilen seviyeye nasıl taşırız, günlerden beri üzerinde durduğumuz konu bu!..
Sakın ha küçümsemeyin!.. “Belediyecilikten, mahalli idarelerden ne olur?” demeyin! Sağlıklı bir belediyecilik gerçek kalkınmanın modülü, ateşleyicisi, muharriki, temel yerel gücü…
Biliyoruz ki; kent idaresinde ve halkın refah seviyesine ulaşmasında kamu gücünün bir yere kadar sınırı var. İşte mahallî idarelerin işi bu sınırdan sonra başlıyor. Yani belediyeler, devletin hizmetlerini tamamlayan vatandaşa en yakın birimler.
Yeni su ve enerji kaynakları bulma, ulaşımı standartların üzerine çıkarma, kentsel dönüşüm, sağlık, eğitim, sosyal yardımlar, millet bahçeleri, yeşil alan, park yapımı, spor imkânları, istihdam, teknolojik çalışmalar, çöp, çamur ve çukur hep belediyelerin işi.
Tabi yeni nesil belediyecilik de günümüzün modern yerel yönetim şekli. Diyeceğim o ki, akıllı kent yönetim sistemlerinden teknolojik ve ekolojik yeniliklere kadar hizmet üreten ve söz konusu hizmetlerde finansman bulmada zorlanmayan, tüm paydaşlarla uyum sağlayabilen, kente dâir kararları halkla birlikte alabilen, bütçe ve ihalelerde şeffaf, aynı zamanda hesap verebilen bir belediyecilik ülkeyi kalkındırıyor ve refah sağlıyor.
…
İşte bu noktada yerel seçimlere hazırlanan bir belediye başkanına sözü bırakmamız daha doğru olacak... Son yazılarımda konu edindiğim “cumhur ittifakı”nın Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamit Tuna’yı dinlemek en güzeli... Öyle ki daha önceki seçimlerde partisinin aldığı oyun üzerinde bir orana ulaşan nadir başkanlardan biri. Başarısındaki sır; hizmetleriyle halkın hayatını kolaylaştırması, milletin her ihtiyacını kendi işi gibi görmesi ve hizmeti anında yerine getirmesi…
Başkan Tuna’nın üzerinde durduğu diğer önemli husus, yerel yatırımların devletin yapacağı genel yatırımlarla entegre edilmesi. Başkan Tuna bu durumu, “Cumhur ittifakı kamu yatırımları konusunda Mersin için büyük şans. İktidarın ve MHP milletvekillerinin ortak akıllarıyla oluşturulacak kamu yatırımları yerel yatırımlara hayat verecek. Böylece Mersin çok şey kazanacak” sözleriyle açıklıyor.
…
Şehirlerin yenilenmesi ve imajlarının değişimi konusunda en önemli adımın kentsel dönüşüm olduğuna da vurgu yapan Hamit Tuna, oluşturulan rantın millete dağıtılmadan tam anlamıyla dönüşümün gerçekleşemeyeceğini ifade ediyor.
Başkan Tuna’nın kentsel dönüşüm formülü de çok net… Kimsenin kafasını karıştırmıyor…
Kentsel dönüşümde sermaye bulmanın formülü “arsa üretip dikine mimariden kaçıp depo daire yapmak”. Vatandaşın şehirdeki konutu, yeri, depo daire ile takas ediliyor ve böylece şehirde kentsel dönüşüm alanı açılıyor.
Biz bırakalım. Olayı Başkan Tuna anlatsın…
“Belediyeler kendilerine ait kente yakın boş arazilerde takas yapacağı depo daireler yaparak modern konutlar inşa edebilir. Meselâ Mersin’e belediye başkanı olursam, şu an Tarsus tarafında şehrin girişi sayılan yerde 60 dönümlük bir kamyon garajını ve 40 dönümlük asfalt şantiyesini otobanın üst tarafına taşıyacağız. 100 dönümlük bu yerde ön tarafı ofis, arka tarafı sosyal donatıları tamamlanmış 1000 dairelik bir konut projesi yapmak suretiyle Mersin’de kentsel dönüşümü başlatacağız. 1000 konut kentsel dönüşüm için bir sermaye olacak. Burada oluşturacağımız depo daireleri şehir merkezinde oturan halkımıza teklif edeceğiz. Böylece kentin içinde boşalttığımız alanları kentsel dönüşüme açacağız. Zirâ şehrin ortasında 50-60 yıllık binalar var. Bunların çoğu tuzlu deniz kumu ile yapılmış, binalar korezyona uğramış. Bugün şehirde bir inceleme yapılsa çok sayıda bina deprem raporlamada sağlam çıkmaz…”
Başkan Tuna’ya, “Şehirde kentsel dönüşüm yapmayı düşündüğünüz hangi semtler var?” diye sorduğumda, “1760 dönümlük Alsancak, Demirtaş, Turunçlu ve Turgut Türkalp’ı zihnimizde plânladık. Buraların 5 binlik nizam plânlarını da yapacağız. Tabi dönüşüm halkla birlikte olacak. Halkımız hayat kalitesini artıracak dönüşüme mutlaka onay verecek diye düşünüyorum…” cevabını aldım.
“Peki, bu zamana kadar hiç kentsel dönüşüme dönük bir çalışma yaptınız mı?” soruma da Başkan Tuna, “Elbette, kentsel dönüşüm 2005 yılından beri hayalim. Toroslar Belediye Başkanlığım sırasında 111 dönümlük yerde TOKİ’ye 612 konut yaptırdık. Depo yani takas olarak kullanabileceğimiz 46 daire aldık…” karşılığını verdi.
…
Hamit Başkan’ın birbirini kilitleyen sorunları yerinde çözüm metodu da akıl terinin ürünü... Ulaşımı, trafiği, ev sahibi olmayı, iş gücü ve zaman kaybını bir anda ortadan kaldırabilir misiniz? Bir düşünün!
Bakınız Başkan Tuna söz konusu durumu örnekleyip nasıl anlatıyor…
“162 sanayicinin bulunduğu Mersin Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) gittim. Burası 16 bin kişinin çalıştığı devâsa bir sanayi bölgesi. Binlerce çalışan sabah akşam şehirden OSB’ye OSB’den şehre 1000 araçlık bir servis marifetiyle yaklaşık 2 saatte taşınıyor. Trafiğin tıkanmasına mı, yakılan akaryakıta mı, harcanan kıymetli zamana mı yanarsın! OSB’de işadamlarına ‘Buraya okulu, sağlık ocağı ve sosyal donatıları olan bir uydu kent yapsak, bizi destekler misiniz’ dedim. Onlar da ‘Niye desteklemeyelim ki! İşletmeler servis masraflarından kurtulur, çalışanlar da ev sahibi olur’ dediler...”
Demek ki Hamit Tuna farkı bu!
Gelecek yazımda tarımdan, yeni su ve enerji kaynaklarına, kent kimliğinden bölge kültürüne, limon borsasından seralarda GES panelleri entegresine, turizm çalışmalarından Kazanlı-Seyhan turizm hattına kadar geniş bir alanda Mersin’e dâir oluşturulan farklı projelerin fotoğrafını paylaşacağım.