• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Zengezur koridoru için gerekirse savaş olur 

12 Eylül 2023
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

İran ve Azerbaycan ortak tarih, kültür ve din öğelerine sahip, birbirine komşu iki devlettir. Ayrıca, İran nüfusunun önemli bir kesimini Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır. Tüm bu ortak özellikler dikkate alındığında iki devlet arasında günümüzde yapıcı ve işbirliğine dayalı ilişkiler olması gerekir iken, aksine çatışmacı ve gergin ilişkiler hüküm sürmektedir. Acem Farisi geleneği Selçuklu’dan bu yana tartışa gelen bir ETNO milliyetçilik ile Türkiye’nin açısından problem olduğu kadar, Azerbaycan’ın da problemidir. 

İran’ın, Azerbaycan’ın muhtemel irredantizm politikalarından çekinmesi, bununla bağlantılı olarak Dağlık Karabağ sorununda Ermenistan’ı desteklemesi, buna karşın Azerbaycan’ın Türkiye kardeşliği ve bir millet iki devlet gerçeği, İran rejimi açısından ciddi bir tehdit olarak algılandığı görülmektedir. Azerbaycan Türkleri, Türkiye ve İsrail ile geliştirdiği caydırıcı ilişkiler, iki devlet ilişkilerinde gerilimi sürekli olarak yükseltmektedir. 2020 yılında yaşanan ve Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı, Güney Kafkasya’daki jeopolitik durumu değiştirmiş ve İran açısından bu durum tehdit olarak algılanmıştır. 

Azerbaycan’ın milli güç unsurlarında görülen somut artış Tahran’ı endişeye sevk etmiştir. İkinci Karabağ savaşı sonrası İran otoritesi siyasi ve askeri liderlerinin Bakü’yü suçlayıcı açıklamaları ve gerçekleştirilen askeri tatbikatlar ilişkileri olumsuz istikamete yöneltmiştir. İran istihbaratının Azerbaycan iç işlerine karışması ve ŞİA mezhep yayılmacı politikası BAKÜ yönetimi tarafından orantısız olarak gördüğünü, Azerbaycan egemenlik haklarına bir saldırı olarak görmektedir. Bu kapsamda İran’ın Azerbaycan’a yönelik dış politikası güvenilir görülmemektedir. İran’ın Azerbaycan politikasının dini ideoloji, kültür ve tarih öğelerinin ötesinde ulusal çıkara dayalı olarak, arka bahçesi olarak görmektedir. Bakü yönetimi son yılarda aldığı caydırıcı tedbirler kısmında İran’ın etki alanını daraltmaktadır. 

İran-Azerbaycan ilişkileri incelendiğinde, tarihi ve kültürel yakınlık ile aynı dinin aynı mezhebine dâhil olma neticesinde iki komşu ülke arasında olumlu ilişkilerin görülmesi gerekirdi. Ancak durum böyle değildir. Farklı stratejik çıkar ve ittifaklar, laiklik-İslami rejim gerginliği ve İran’daki Azeri varlığı, İran-Azerbaycan ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Son yılarda İran’ın bölgesel güç politikalarında değişikliğe gitmesi, birçok ülkeye silahlı terör militanını ihraç etmesi başka ülkeler tarafından yaptırımlara maruz bırakılmıştır. Zengezur koridoru açılması ve Türk dünyasının birliğinin kurulması, güçlü bağlarının oluşumunu eğelemek adına, İran’ı kriz yönetimine sevk etmektedir. 

İkinci Karabağ Savaşı öncesi, esnası ve sonrasında İran’ın Azerbaycan’a yönelik izlediği dış politika güvenlik ve var olma üzerine inşa edilmiş pragmatik öğeler içermektedir. İran; Azerbaycan ve Bakü’nün Türkiye ve İsrail gibi müttefiklerinin toprak bütünlüğüne yönelik niyetlerinden emin değildir. Bu durumun temel nedeni bünyesindeki Azerbaycan Türkü nüfusu ve Bakü’nün Türkiye ve İsrail ile geliştirdiği ilişkilerdir. İkinci Karabağ Savaşı sonucu Azerbaycan’ın Ermeni işgali altındaki topraklarının büyük bölümünü kurtarması ile ortaya çıkan yeni jeopolitik gerçeklik, İran’ın bahse konu tehdit algılamalarının tetiklenmesine yol açmıştır. İran’ın içine düşmemesi gereken hatalardan biri, kesinlikle Türkleri karşısına almamalı, bu hata İran’ın sonu demek. 

Azerbaycan siyasi, askeri ve ekonomik gücünün artışını bilfiil İkinci Karabağ Savaşı’nda ortaya koymuştur. Dolayısıyla İran; Azerbaycan ve Azerbaycan’ın yakın ilişkiler içerisinde olduğu Türkiye ve İsrail’den kaynaklanabilecek tehditleri bertaraf etmek için söz konusu ülkelerden daha güçlü olmayı istemektedir. İran’ın mevcut durumda algıladığı tehditlerin ortadan kalkması, kısa vadede mümkün değildir. ABD ile İsrail’in, İran’a yönelik muhtemel askerî harekâtları Tahran’ın tehdit algılamasını sürekli canlı tutuğu bir gerçektir. 

Türkiye, Azerbaycan, İran arasında beslenen stratejik BATI aklı Türkiye’nin derin akıl üzerinden koz vermeden daha yapıcı rol oynaması, sürecin yönetimi açısından elzemdir. Radikal milliyetçilik sözler ve bölgeye dair mesajlar İran’ı ürkütmeden verilmelidir. Azerbaycan’ın geleceği ve güçlü Türk dünyasının kurulması bölge açısından huzuru getireceği kadar bir güvelik meselesi olarak görülmelidir.  

İran’ın Ermenistan’a olan dostluğu bir korkunun gerçeği olarak karşımızda duruyor. İran, Türk dünyasını güçlü geleceği açısından, korku ve paniğe sevk etmektedir. Bir gerçek vardır ki Karabağ Azerbaycan’dır.  

Vesselam… 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Enver

En doğru ve isabetli yorum. Teşekkürler Ömer bey.

Abdullah Can

-İranın 5000 yıllık siyaset kültürü var ve aynı yerdedir -Anadolu'ya gelen Türkler, İranî kültürü sevmiş, zengin kelimelerini kullanmıştır - İran'da Azeriler, devletin üst düzey kademesinde etkin güçtür. - Azerbaycan zaten zamanında İran'ın bir parçasıydı - Ermenistan'ı Osmanlı ve Rusya Azerbaycan'ın -İrevan Hanlığı üzerinde kurdurdular Yoksa onlar , Kars, Ağrı, Van, Erzurum'u istiyorlardı -Bolşevikleri Bakü'ye Nuri, Halil ve Enver paşalar soktular - Boraltan köprüsünden kaçıp bize sığınan 146 Azeri aydını Stalin'e verdik . Gözümüzün önünde kuşuna dizdiler -Zengezur, terör örgütü NATO'nun Hazar'a ulaşma hayalidir Bir az alternatief tarih okuyun isterseniz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23