• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Sırpların kutsal Kudüs’ü Kosova’dır

26 Eylül 2023
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Kosovalı Arnavutlar ile Sırplar arasındaki düşmanlığın doğal veya başlangıçtan beri gelen değil Arnavut ve Sırp ulusal kimliğinin oluşturulması sırasında ortaya çıkmış olduğunu biliyoruz. Kosova’nın bağımsızlık süreci ve sonrası incelendiğinde ise bu kimliğin oluşturulmasının büyük ölçüde yeni Kosova devletinin anayasal temellerini oluşturan hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı gibi ilkelerin etnik köken ve kültür farkı gözetilmeden tüm Kosova halkına yönelik olarak uygulanmasına bağlı olduğu sonucuna varılmıştır.

Mart 1998’de başlayan savaştan 17 Şubat 2008’de ilan edilen bağımsızlığa kadar Kosova’nın en önemli sorunu güvenlik meseleleri iken, bağımsızlık sonrası dönemde Kosova devletinin hayata geçirilmesi ve Kosova’da yaşayan tüm halkları kapsayacak bir “Kosovalı” kimliğinin oluşturulması öncelikli konuma gelmesi ulusal bütünlük gerekli kılmıştır.

Yüzyıllar boyunca aynı toprakları paylaşmalarına rağmen ulusal kimlikleri birbirlerine karşı düşman algısıyla oluşturulmuş Kosovalı Arnavutlar ve Kosovalı Sırpların ortak bir “Kosovalı” kimliği altında birleştirilmesinin oldukça zor olduğu ortadadır. Kosova’nın bağımsızlığının ilanından sonra hem Kosova’da, hem de Balkanlar genelinde istikrar ve güvenliğin sağlanmasının büyük ölçüde çok etnikli ve çok kültürlü bir sosyal yapıyı temel alan demokratik bir Kosova devletinin oluşturulmasına bağlı olduğu kabul edilmektedir.

Arnavutlar ve Sırplar arasında ulusal kimliklerine dayanan ilişkiler de buna bir istisna değildir. Sosyal ulus inşacı yaklaşıma göre ulusal kimliğin, durağan ve değişmez değil, sosyal ve tarihsel süreçler ile şekillendirilmiş, geçişken bir niteliğe sahip olduğu yaklaşımını kabul eden bu çalışmanın temel iddiası başta Arnavutlar ve Sırplar olmak üzere Kosova’da yaşayan tüm etnik grupları kapsayabilecek bir “Kosovalı” kimliğinin oluşturulmasının kuramsal olarak mümkün olabileceğidir. Pratikte ise bu kimliğin oluşturulmasının bağımsız Kosova devletinin anayasal yapısına ve işleyişine bağlı olduğu kadar, Sırpların, Arnavut temel inşasına kültürel olarak entegresi zorunludur.

Arnavut ve Sırp milliyetçiliğinin tarihsel gelişimi, krallığın bir hikâyesi olarak tarihte yerini almıştır. Tito döneminde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nde oluşturulan hassas etnik dengelerin yıkılmasıyla ortaya çıkan kaos ortamı ve savaştan bahsedilmektedir. Mart 1999’da gerçekleşen NATO müdahalesinden Kosova’nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan ettiği Şubat 2008’e kadar olan dönemde Kosova’da yaşanan siyasi gelişmeler incelendikten sonra, “Kosovalı” kimliğinin oluşum süreci sosyal inşacı kavramsal yaklaşım çerçevesinde birçok emperyalist devlet tarafından gözlem altındadır.

Kosova kimliğinin oluşturulma sürecinin başarılı olup olmadığını zaman belirleyecektir. “Kosovalı” kimliğinin oluşturulması bağlamında Kosova’da yaşayan iki temel etnik grubun tarihsel süreç içerisinde birbirleriyle sorunsal etkileşimini milli kimliğin oluşturulması açısından, Arnavutlar ve Sırplar dışında Kosova’da yaşayan diğer etnik grupların en önemlileri olan güçlü etnik yapısına sahip soydaşlarımız Balkan Türkleri, Goraniler, Romanlar ve Boşnaklar bu çalışmanın içerisine dâhil edilmemiştir.

Balkanlar’da görülen diğer milliyetçiliklerden farklı olmayan bir şekilde, Arnavutların ve Sırpların ulus inşa etme süreçleri, varlıklarını ve bulundukları topraklar üzerinde birbirlerine karşı hak iddialarını destekleyecek şekilde, efsaneler, hikâyeler, ulusal kahramanlar, semboller ve dini merasimler etrafında şekillenmiştir. Sırp milliyetçiliğinde, siyasi seçkinler ve Ortodoks Kilisesi, günlük hayatta sürekli olarak efsane ve hikâyeleri canlı tutarak, Sırp ulusal kimliğinin oluşturulmasında ve yeniden üretiminde belirleyici unsur olmuştur.

Sırbistan’ın en önemli efsanesi, kutsal ülke Kosova’dır. Kosova Sırpların Kudüs’üdür. Sırpların efsane kralları Stefan Duşan (1331-1355) zamanında Orta Çağ’da kurmuş oldukları Sırbistan Krallığı sırasında inşa edilmiş olan en görkemli anıtlar ve Sırp Ortodoks Kilisesi’nin merkezi Kosova’dadır. 1389 yılında Sırp ordusu ile Osmanlı ordusunun karşı karşıya gelerek savaştıkları ve Sırpların yenilgisiyle sonuçlanan Kosova Savaşı da burada gerçekleşmiştir.

Sırpların 500 sene sürecek Osmanlı egemenliğine girmesine yol açan bu yenilgi Sırp milli bilincinde bir travma etkisi yaratmıştır. Sırplar bu savaşı yenilgi olarak değil, kendi ulusal bilinçlerinin sağlamlaşmasını sağlayan bir zafer olarak değerlendirmektedirler. Fakat zaman içerisinde Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü kaybetmeye başlaması Balkanlar’da yetim Müslümanlar olarak tabir edilen “Türk, Boşnak, Arnavut” gibi ülkelerle medeniyet coğrafyamızı yaymış ve ayırmıştır.

Vesselam.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ata

efendim, söyledikleriniz detaylı, çalışılmış, teorik bilgi ve tezler. Ancak kosova olayının girişi, gelişmesi ve sonucuna baktığımızda, abd.nin bu olayın göbeğinde oluşunu hesaba katarsak Kosova.da gelecek için rasyonal bir çözüm üretmek yanlıştır.... 90.lı yılların ilk yarısında makedonya.daki abd tanklarının namlularını kosavaya çevirmiş beklerken gördüğümde aklıma gelen ilk nida eyvahdı... çözümsüzlük, birbirini kırdırma, istikrarsızlık abd için tek yoldur mesela yirmi yıllık akp iktidarı abd için kabusdur... koalisyon, altı aylık nükümetler onların gvzbebeğidir.....

“..milli bilincinde bir travma etkisi yaratmıştır.”

ne çok severmişsiniz şu yaratmak kelimesini yerli yersiz kullanmayı!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23