• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Kontrolsüz gençlik hareketleri ülkeleri felakete sürükler

09 Nisan 2024
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

 

Son yıllarda gördüğümüz sokak hareketleri ve eylem biçimleri bizlere siyaset mühendisliği adına önemli ipuçları vermektedir. 

İslam coğrafyası ve Ortadoğu eylem sahaları, genel olarak batının siyaseti dizayn etme alanı olmuş.

Türkiye’deki sokak eylemlerine baktığımız zaman tarihsel geçişteki noktalar önem arz ediyor. Örgütsel alanların 1960’lı yılarda yaygın olduğunu görmekteyiz. Türkiye’de sokak hareketleri, 1960’lı yıllarda Demokrat Parti uygulamalarına karşı başladı ve özellikle öğrenci hareketinin muhalefetiyle hız kazanarak devam etti. 27 Mayıs öncesinde Türkiye’de çok yaygın gençlik hareketleri yaşanmaktaydı ve Türkiye’ye yapılan iç operasyonlarında önemli yer tutmaktadır.

Ülkemizde NATO sonrası yapılanma ve ittifak adı altında istihbarat paylaşımları fiilen devreye sokulup dönemin cunta hareketleri açısından yabancı istihbaratların durağı konumuna getirilmiştir. 

Komünist hareketlerin yapılanmasına alan sağlandığı gibi İngiliz istihbaratı ve Amerikan istihbaratı açısından Ortadoğu ve Rusya karşıtı izleme ve eylem durağı olup uzun yıllar karargâh vazifesi görmüştür.

1960’lı yılarda sağcılık adına başlayan İngiliz ve Amerikan mandacılığı, Sovyet sosyalist hareketi adı adında örgütlenen komünist hareketler aslında Türkiye’deki vesayet akımların fiilen başlangıç tarihidir. Sağcı ve solcu olan akım ve yapılanmalar, ülkem adına ben çok vatanseverim kavgası ve sevdası ile ortaya çıkmış; aslında kardeş kanının akmasına zemin hazırlamıştır.

Ülkemizdeki gençlik hareketlerinde sorunlara duyarlılık adı altında yapılan oluşum ve eylemler, masum vatanseverlik hissiyatının en yoğun yaşadığı yıllardır. 

Gençlik, toplum içerisinde meydana gelen sorunlara en fazla duyarlılığı gösteren kesimdir. Toplumun kendi içerisinde barındırdığı sorunları araştırıp, onlara çözüm önerileri üretirken, en zor olanı da gençliğin araştırılıp incelenmesi olacaktır. Çünkü yaşam hızla akarken, bu hıza en fazla ayak uyduran ve yön veren yine genç kuşaklar olacaktır. Toplumsal sorunlara çözüm üretirken, gençliği sorunların dışında tutarak çözüm üretmek mümkün değildir.

Türkiye halen batının eylem alanında önemli bir yer olup, bütün sokak hareketleri mercek altına alınmalıdır. 

İşçi sendikaları adı altında başlayan yaşam kalitesi ve örgütlü yapılanma, demokratik haklar adı altında taleplerin yoğunluğu, çevreci yaklaşımlar adı altında yapılan gösteriler, futbol arenası ile şekillendirilen toplumsal olaylar, öğrenci gösterileri ve marjinal, ideolojik ayrışmalar, toplumu dizayn etme operasyonları olduğu kadar; bunların tamamı espiyonaj ve karşı istihbarat alanları olarak gizli servis yönetim biçimidir.

Türkiye’de ayrılıkçı Kürtçü hareketler, örgüt oluşumları ve FETÖ ile mücadeleye giren devlet kurumları, koruma bariyeri ve geleneksel devlet mekanizması fiilen sokak hareketleri ve örgütlü yapılanmalara muhatap alınmıştır. Türkiye’nin eylem alanları; olaylara rahat sürüklenebilen, sonuçları kestirilmeyen jeopolitiğe bağlıdır.

Son yerel seçimler üzerinden başlayan tartışmalar ülke siyaseti bakımından demokratik bir yarış olarak ifade edilse de, sokak hareketleri bakımından olayların homojen bir yapıya evrilmesine dikkat edilmelidir. Gazze/Filistin soykırımına duyarlı olmak veya tepkiyi artırmak masumane bir eylem olarak düşünülebilir ancak siyaseten dalgalanmaya giren dünyada Türkiye açısından sokak hareketleri iyi gözlemlenmelidir. 

Gençlik hareketlerinin her olayda masum bir bakışa sahip olduğunu biliyoruz, ancak bütün masum eylemler kutsanmadığı gibi ilahi rızaya da tabi değildir. Devrimleri ve olayları gençler başlatır ancak kontrol altına almaya zekâları yetmez. Durumları olayları çözmeye elverişli olmadığı gibi bedeli en ağır ödeyen insan sınıfı da yine gençlerdir. Gençlik hareketleri bakımından olaylar aksiyon olsa da, sonucu kestirilmeyen isyana dönüştürülmemelidir. Gençler; ülkemiz jeopolitiği bakımından yabancı istihbaratların gözdesi olduğu kadar geleceğimiz açısından da yaşam damarlarımızdır. Bu vesile ile toplumsal olaylara duyarlı olmaya devam edip, bölücü faaliyetlerden kaçınmamız gereklidir. 

Vesselam…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kemal yaşı

Boşuna Kemal yaşı denmemistir.Toy gençler her oyuna alet olabilecek kivamdadir.Karakteeleri,zihinleri tam olarak olgunlaşmamış tır,hamdir,eğitilmesi,terbiye edilmesi gereklidir .Bütün darbelerde ,ayaklanmalar da ,sokak olaylarında hep bunlar kullanılmıştır.Cunku ,çabuk dolduruşa gelen bir yapıları vardır.Eger karakterleri oturmuş olsaydı,akılları Kemal'e ermiş olsaydı;bunlar içinde deist,ateist,agnostik vb .gibi şeyler çıkar mıydı . Çünkü insi ve cinni seytanlarin en çok uğraştığı bir evredeler,kandirilmaya musaitler.Bosuna delikanlı denmemis bunlara,daha çok duggusal olarak hareket ederler .

Bide buda var.

Akıl yaşta değil baştadır..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23