• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Büyük Ortadoğu projesi 1960 yılında yapılan, darbenin ürünüdür

18 Haziran 2024
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

BOP’un hazırlanış gerekçelerini anlayabilmek ve uygulamanın nasıl olabileceğini dair öngörülerde bulunabilmek için,
konuya ışık tutabilecek bazı tarihi saptamalar yapılması uygun olacaktır. Aslında çok eskilere dayanmakla birlikte 1960
yıllarına dayanmaktadır. BOP diye adlandırılan bu planın amacı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir süper güç olarak ortaya
çıkan Sovyetler Birliği’nin ve onun temsil ettiği komünizm ideolojisinin Avrupa’ya yayılmasını önlemekti.
ABD, BOP’u yaşama geçirmede son derece kararlı gözükmektedir. Çoğunlukla geri kalmış ülkelerin yer aldığı İslam
coğrafyasını, hem ekonomik hem de sosyal yönden çağdaş değerlerle buluşturmak gibi yüksek bir amaca hizmet için ortaya
atıldığı öne sürülen bu proje, bu amaca sadık kalındığı sürece, bütün dünya için, insanlık için olumlu sonuçlar için düşünülse
de, kozmik yapısı ifşa edilmemiştir.
ABD merkezli bazı stratejik kuruluşların, enerji kaynaklarının kontrolüne yönelik, sömürgecilik ruhu taşıyan, ulusal çıkarlar
ile ideolojik dayatmalar, soğuk Savaş” döneminin ardından, bütün dünyaya daha büyük acılar getirecek “Yeşil Savaş”
döneminin başlaması kaçınılmaz olacaktır. Yeşil savaş alanlarının İslam ülkeleri olduğu açık bir şekilde planlanmıştır. 21.
Yüzyılın savaşlarının medeniyetler arasında bir savaş olacağını, savaşın taraflarının Müslümanlarla Hıristiyanlar olmakla
birlikte, bunun dinler savaşı değil, dinlerde kendisini gösteren farklı uygarlık düzeyleri arasında geçeceğini ileri süren
Huntington hep hatırlanacaktır.
Huntington, ABD ve müttefikleri tarafından yanlış adımlar atılmasını önleyebilmek için, BOP’un hedef ülkelerinin, Proje ile
ilgili tüm uluslararası çalışma ve toplantılara - Projeye karşı olsalar bile kesinlikle katılması ve projeyi “BM onaylı ve
destekli hale dönüştürme ve haçlı koalisyon olarak fikir birliği sağlanmıştır. Bütün bu olanların İngiliz merkezli bazı fikri
kuruluşların, İsrail’in güvenliğini ve geleceğini esas almıştır.
İngiliz ve ABD merkezli olan projenin, ABD çıkarları çerçevesinde gelişmesine engel olunmalıdır. Dünya siyaset arenasının
güçlü devletleri ve BM, ABD ve İsrail’in Afganistan, Irak, Filistin’i işgalinde takındıkları umursamaz tavrı ve Brzezinski’nin
fikir babalığını yaptığı “Avrasya’nın Kontrolü Stratejisi’nin bir sonucudur.
Örneğin, ABD’nin en önemli resmi stratejik kaynaklarından biri olan “Milli Savunma Üniversitesi Milli Stratejik İncelemeler
Enstitüsü’nün 1999 yılı stratejik değerlendirmelerinde Taliban ve Ussame Bin Ladin’e dikkat çekilmiş olmasına rağmen,
küresel terörizmin imkân ve kabiliyetleri “en kötü senaryolar” içerisinde yeteri ağırlıkta yer almamıştır. Günümüzdeki pek
çok İslamcı örgütün ideolojisini oluşturan Vahhabilik, 18. Yüz yıl ’da Muhammed bin Abdülvahhab'ın etkisiyle oluşan dinsel
ve siyasal bir akım olarak görülmektedir.
S. Arabistan'ın resmi mezhebi de olan Vahhabîliğe göre; İslam’ın öngördüğü yoldan ayrılanlara her türlü şiddetin
uygulanması vacip olup, bunların canına kıymak, mallarına el koymak helaldir anlayışıdır. Selefi Vahhabilik ile Cheryl,
Benard, Civil Democratic İslam: Partners, Resources and Strategies, RAND National Security Research Division. CIA ile
bağlantılı çalışan bu kuruluşun hazırladığı ve Cheryl Benard (ABD Başkanı’nın Ortadoğu danışmanı Zalmay Khalilzad’ın eşi
tarafından kaleme alınan bu raporun ayrıntıları için bakmanız yeterlidir.
Graham Fuller, National Security Advisory Ulusal Güvenlik Danışmanlığı), CIA ve Dışişleri için çalışmıştır. 1977 ile 1980
yılları arasında Türkiye'de kalmıştır ve mükemmel derecede Türkçe, Rusça ve Kürtçe bilmektedir. Fuller daha sonra ABD
yönetiminin emriyle bütün ağırlığını CIA'ya vermiş ve CIA Ortadoğu Masası şefi olmuştur. Graham Fuller, İslam ülkelerinde
ve bu arada Türkiye'de geçirdiği on dört yıl boyunca edindiği bilgi ve iddialarını Siyasal İslam'ın geleceği adlı kitabında bir
araya getirmiştir.
Büyük Ortadoğu Raporunda dünya Müslümanlarını yönetme ve ayrıştırma amaçlı; köktendinciler, gelenekçiler, modernler
(ılımlı İslam) ve laikler olmak üzere dört gruba ayrılmıştı. Bu grupların; insan hakları, demokrasi, özgürlükler, kadın hakları,
ceza hukuku, eğitim, dinde reform ve Batı dünyasına karşı tavırları gibi konular dahil, günümüz İslam dünyasında ülkeler
belirlenmiş ve kaotik ülkeler sıralanmış FETÖ eli ile sofizm bakışıyla Türkiye dahil edilmiştir.
Daha sonraları, BOP’un hedef ülkeleri arasında yer verilmiş olmasından dolayı alınganlık gösteren Türkiye; ABD’nin uzun
süreli sadık müttefiki, NATO üyesi, AB adayı ve laiklik temelinde demokratik ülke olma özellikleri göz önüne alınarak, bu
projenin kapsama alanından çıkarıldı. Böylece “hedef ülke” olmaktan kurtulan Türkiye, bu kez de “demokratik ve ılımlı
İslam ülkesi” olduğu savıyla “model ülke” bazına oturtuldu. Ancak bütün bu olup bitenlere karşılık Türkiye halen ameliyat
masasında bekletilmektedir.
Türkiye ulusal güvelik sorunu olarak gördüğü BOP’u birileri başkan Erdoğan’a mal etse de asıl sorunun kaynağında darbeci
cunta hareketleri işi olduğu! 1993 yılında CİA raporlarında yer almaktadır. Bu gerçekle yüzleşmeyen bazı yobaz aydınların
Sn. Erdoğan’a itibar suikastı düzenledikleri ve batı merkezli fon kuruluşları tarafından desteklenmektedir. Vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

AliCan

BİLİYORSUNUZ BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ EŞ BAŞKAN İYİM....İMZA ASRİN VE UMMETİNİN LİDERİ

okur

buyuk oyunu görmus 
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23