• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Bölgemizde beyaz adamların oyunu bitmiyor

04 Haziran 2024
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

 

Herkesin bildiği veya bilmesi gereken gerçek ‘Kudüs’ün dünyanın merkezi’ olduğudur. Daha doğru bir ifadeyle Yüce Allah’ın dünyayı yarattığı günden kıyamete kadar dünyanın merkezi olarak belirlediği iki şehir vardır. Birincisi Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı içine alan Kudüs ve ikincisi Mescid-i Haram’ı barındıran Mekke-i Mükerreme’dir.

Bu iki merkezin önemini yakından bilen İngilizler, Osmanlı devletine karşı savaşarak; Almanlar ise kendilerini Osmanlı dostu göstererek ele geçirmeye çalışmışlardır. Yani Ortadoğu’yu doğru okumak, anlamak Yüce Allah’ın istediği doğrultuda şekillendirmek, ancak bu iki ülkenin ve taşeronlarının hangi planlar üzerinde çalıştıklarını tespit edip daha büyük ve daha etkili planlar ortaya koymakla mümkün olacaktır.

Osmanlı’nın son dönemlerinde hem Mekke hem de Kudüs’ü ele geçirmek amacıyla en somut ve ciddi adımları atan gücün, İngiltere Birleşik Krallığı olduğunu görürüz. Dolayısıyla Ortadoğu’daki bütün siyasi ve gizli plan ve sinsi operasyonların İngiltere’nin başkenti Londra’da planlanıp yönetildiğini rahat bir şekilde söyleyebiliriz.

İngilizlerin derin planları dahilinde yapılan operasyonlar bölgesel bir ayrışma etnik milliyetçilik şekillenmesidir. Derin İngilizlerin taşeron devleti ve askeri gücü olan ABD bölgesel operasyonlar adına, her türlü kirli ilişkiler düzeyinde planlar yapmaktadır. Suriye bu oyunların yeni sahası olarak belirlenmiş, Türkiye karşıtı yeni bir cephe oyunudur.

Filistin Anadolu’nun güvenlik sorunudur. Filistin sınırları Türkiye sınırıdır. Bu analitik kavramı bilmeyen bazı beyinler, geleceği yorumlayamayacağı gibi yarınları da analiz edemez. Suriye’de PKK/YPG bu işin bir parçası olup beyaz adamın kölesi konumundadır. Vekil savaşları kapsamında doğrudan Türkiye’ye tehdit ve Anadolu’nun geleceği açısından önemli bir eşiktir.

PKK’nın Suriye yapılanması olan PYD, Suriye iç savaşıyla birlikte YPG, SDG ve nihayetinde “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi” adı altında evrimleşen ve bölgede büyük güçlere hizmet ederek onların himayesinde devletleşmeye çalışan bir terör yapılanmasıdır. İsrail güvenliği ve geleceğini PKK/YPG’yi ittifak halinde vekil savaşlarına dahil etmektedir.  

Türkiye’nin, devlet otoritesini zayıflatma ve devlet dışı aktörlerin iç kamuoyunu meşgul etme ile coğrafyada birçok meydan okuma ile karşı karşıya olmakla birlikte, ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğü açısından halihazırda en büyük tehdit olarak PKK’nın Suriye’de devletleşme çabasında İngiliz ve ABD ile işbirliğidir. 

PKK/YPG halihazırda Fırat’ın batısında Tel Rıfat ve Menbiç’i, Fırat’ın doğusunda ise Ayn el Arab’tan Haseke’ye, Rakka’dan Deyrezzor’a kadar geniş bir alanı kontrol etmektedir. Her ne kadar Türkiye’nin askeri harekâtlarıyla Doğu Akdeniz’e kadar ulaşması hedeflenen bir terör devleti kurma hayalleri bertaraf edilmiş de olsa bugün ABD himayesinde “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi” adı altındaki yapı giderek olgunlaşarak varlığını korumaktadır. 

Örgüt, meclisi, bakanlıkları, bürokrasisi ve güvenlik aygıtları ile kendisini bir devlet gibi şekillendirmeye çalışmaktadır. Yaklaşık 50 bin kilometrekarelik geniş bir alanı elinde tutan bu yapı, Suriye’nin enerji kaynaklarının yüzde 75’ini ve yine verimli tarım arazileri ile su kaynaklarının önemli bir kısmını kontrol etmektedir. Terör örgütü, ülkenin doğal kaynaklarını kontrol ederek hem kendi ekonomik sürdürülebilirliğini sağlamaya hem de varlığını diğer aktörlere dayatmaya çabalamaktadır.

İsrail’in bölgedeki İngiliz anahtarı konumunda olan, PKK/YPG taşeron örgütü, bir denklem üzerine hazırlık konumuna getirilmiş, birinci körfez savaşı sonrası kuzey Irak arkasında Suriye operasyonu, devam eden oyun bölgesel bir operasyondur. Türkiye ve İran’ın zayıflatılması plan dahilinde ilerlerken asıl şeytan müttefik şemsiyesinde gizlenmeye devam etmektedir. 

ABD’nin himayesine tamamen bağımlı olan terör örgütü, Suriye’deki varlığını ancak Türkiye Suriye’den askerini çekerse sürdürebilecektir. Bu nedenle, Türkiye’nin kendi ulusal güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik PKK/YPG tehdidini tamamen bertaraf edene kadar Suriye’de askeri varlık göstermesi ve harekâtlara devam etmesi hayati bir önem arz etmektedir. Türkiye’nin güvelik sınırları Mescid-i Aksa da başlar. Vesselam. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mehmet Ali Kaloglu

Değerli hocam,yıllardır yaşanan Ortadoğu'nun bilâkis Sureyinin üzerinde oynan karanlık Dünya'nın batililarla ilişkilerini ve amellerini çok güzel bir makaleyle sadelestirerek ortaya koyduğunuzbu konuyu halkımıza nasıl daha fazla yaya bildirir ve aydinnlatabiliriz selam ve saygılarımla

CHP ye ne demeli?

CHP altında kendilerine yer bulup içeride benzer durumaları yapmaktalar oy alabilmek için belediyelerde,partilerinde milletvekili CHP öyle bir hale gelmiş ki bunlara tapar olmuş her zaman savunmasını avukatlığını yapmakta ülke değerlerini hiçe saymakta!CHP adı altında bütün kirli emellerini gerçekleştiriyorlar
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23