Seçimlerin Analizi
Tayyip Beyi severim, samimi bir müslüman ve vatansever insandır.
AK Parti kadrolarında bakan ve milletvekili olarak görev yapan arkadaşlarım var. Bendeniz daha önce AK Partiden milletvekili adayı oldum. 31 Mart seçim günü görev verdiler, sandık müşahitliği yaptım.
Sabah saat 6.oo dan, akşam 22.oo ye kadar sandıkta görev yaptım.
Bu dava ile gönül bağım var.
Seçimlerde ortaya çıkan neticelere üzüldüm.
Ama, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi; sandıktan çıkan sonuca saygı duymak ve bundan çıkarımlar yaparak yarınlar için yol haritası çizmek gerekir; diye düşünüyorum.
Millet iradesi tecelli etti.
AK Parti kadroları neticeyi olgunlukla karşıladılar.
Ne enteresandır ki, bu seçimde "oylar çalındı, hile oldu" diyerek tartışma yapılmadı. Çünkü; CHP kazandı.
Ama yine de, boş durmadılar, mübarek Ramazan'da Saraçhane'de içki içerek kutlama yaptılar ve ilk sınavlarında millete hakaret ettiler.
Yurtdışında da seçim sonuçlarına sevinenler oldu.
Batı ülkeleri ve ABD sevindi. İsrail; yerel seçimleri Erdoğan’ın adayları kaybetti; diye sevindi.
CHP seçmeni tuvalet terliğine razı oldu, ama bizimkiler AK Parti'ye küstü.
Her şeye rağmen CHP oyunu artırmadı.
AK Parti seçmeninin sandığa gitmemesi bu sonuca sebep oldu.
Şimdi, bazı tespitler yapmaya çalışacağım.
Yerel seçimlere 34 siyasi parti katıldı.
207.848 sandıkta oy kullanıldı.
Oy oranları AK Parti %35.49
MHP % 4.98
CHP % 37.74
YRP % 6.19
DEM Parti % 5.6
İYİ Parti % 3.77
(CHP, DEM, TİP, SOL BLOK= %43,34)
(AK PARTİ, MHP, YRP, İYİ PARTİ SAG BLOK =%50.43 )
AK Parti'nin bunca hizmetine ve CHP’ nin hiç bir şey yapmamasına rağmen, CHP özellikle Ankara, İstanbul, İzmir belediyeleri başta olmak üzere çoğunlukla kazandı..
Burada ilk akla gelen şey, gelen sağ kesimin oylarının bölünmesi ve sonunda bu bölünmenin CHP ‘ye yaramasıdır.
Aslında AK Partili seçmen sandığa gitmedi ve seçimi protesto etti. İYİ, DEVA, DEM, Gelecek Partilerden seçmen geldi.
Genel seçimlerde ise, CHP'nin işi kolay değil.
Şimdiden, mesajlar verilmeye başlandı.
Meral Danış Beştaş; "İmamoğlu bu oylar benim sanmasın. Bizim seçmenlerimiz oy verdi" diyerek hatırlatma yaptı.
Daha derin analizler yaptığımız zaman şu hususlarla karşılaşmak mümkündür.
1-Hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlar;
Malum pandemi ve ekonomik kriz dolayısıyla bütün dünyada emtia fiyatları arttı. Enflasyon yükseldi.
Fiyatları kontrol etmek çok güç oldu. Ev fiyatları ve kiralar uçtu. Marketlerde ürün fiyat ve etiketler ulaşılamaz hale geldi.
Buna ilaveten Türkiye’ ye çekilen uluslararası operasyonlarla döviz ve faiz yükseldi. Fiyatlara insanların fırsatçı ve aç gözlü olması eklendi ve iş çığırından çıktı.
2- Emekli maaşları meselesi;
Son dönemde EYT dolayısıyla ekonomiye artı bir yük geldi. Mevcut emeklilere istenilen oranda zam verilemedi. SGK faaliyet raporlarında 2023 yılında toplam 16.030.256 emekliye 1.413.262.873.186 lira ödendi. Bütçe de SGK'ya ciddi bir destek yapılıyor. Bu da sistemi sıkıntıya sokuyor.
Ekonomi bürokrasisi emekliye zamma itiraz etti. Enflasyonu önlemek için tasarruf ve zenginden vergi
almak düşünülmedi. Netice, sandıkta ve oylarda emeklilerin protesto etmesinden dolayı %10 gibi bir
kayıp oldu.
3-AK Parti teşkilatlarından kaynaklanan sorunlar;
AK Parti teşkilatları, siyasiler, bürokratlar halkla iletişim kuramadılar. Dün beraber oldukları insanlara dostlarına bu gün tepeden baktılar ve mesafeli oldular. Her şeyi Tayyip Bey’den bekler hale geldiler.
Laik beyaz Türklere yaranmak için eski yakınlarını ihmal ettiler ve tepki aldılar.
Bu iktidar sayesinde makam sahibi arkadaşlardan, randevu bile alınamaz hale gelindi.
4- Eğitim meselesi;
Yıllar evvel rahmetli Mehmet Şevket Eygi Bey ifade etmişti. Geçtiğimiz günlerde Yusuf Kaplan Bey de bu konuda yazdı. Maalesef Türk toplumunda değişim olmaktadır. Sekülerleşme hızla ilerlemektedir.
Gençler daha menfaatçi oldu ve bireysel düşünür hale geldiler.
Milli manevi değerlere hürmet kayboldu.
Geleneksel Türk aile yapısı bozuldu.
Aile içi şiddet körüklendi.
Cinsel özgürlük kılıfı altında, nikahsız birliktelikler meydana geldi.
İçki ve uyuşturucu kullanımı arttı.
Başıboş köpek sorunu, meydana geldi.
Televizyon dizileri, sosyal medya çocukları olumsuz etkiledi.
Batılı eğitim sistemi, gençlerimizi kendi değerlerine yabancı hale getirdi.
Bizim gençlik zamanlarımız ve üniversite öğrenciliğimiz yıllarında bizler dava şuuruyla yaşardık. Şimdi menfaat ön plana alınıyor.
O dava şuuru devam etseydi, insanlar ne kadar zor durumda olsalar bile yine memleket menfaatini düşünerek oy verirlerdi.
Ak Parti, eğitim meselesini ele almalı ve acil olarak daha milli ve manevi değerlere sahip, vatan sever gençler yetişmesine çalışmalıdır. Bu ve daha aksayan hususları bir an evvel düzeltilmelidir.
Aslında, Cumhur ittifakı oy oranını korumuştur.
Ama netice böyle oldu.
Bunda da bir hayır vardır, diye düşünmek lazımdır.
Bu seçimler kazanılsaydı, belki 2028 seçimleri için iyi çalışılmayacaktı.
Şimdi, her şeye baştan başlamalıdır. .
Durmadan çalışmak için 4 sene zaman vardır.
AK Parti İstanbul il teşkilatından cep telefonuma şöyle bir mesaj geldi;
‘Türkiye sevdasıyla çalışmalarımız aralıksız sürecektir.
Seçimler millet iradesinin sandığa tecellisidir.
Aziz milletimiz siyasetçilere uyarısını sandıkta ifade eder.
Biz AK Parti olarak mesajı aldık.
Bu son değil; başlangıçtır.’
Sayın Erdoğan, 2028 yılında zafer kazanacak inşaallah
Çünkü, o mazlumların umududur.
Bu millet kendisini sevmektedir.
Ve, yine Reis’in yanındadır.