Kurban Bayramı

Kurban, Allah’a (cc) yakınlaşmak ve rızasına ermek için ibadet maksadıyla hayvan kesmek anlamına gelir.

Kesilen hayvana kurbanlık, bu vesileyle idrak edilen dini bayrama ise ‘Kurban Bayramı’ denilir.

Ayrıca kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunu ortaya koyar.

Bizler 10 zilhicce tarihinde Kurban Bayramı’nı (bu yıl 16 Haziran Pazar günü başlayacaktır) idrak etmeye başlar ve 4 gün süreyle bu bayramı kutlarız.

Kurban Bayramı’ndan bir gün önce, yani arife günü oruç tutmak faziletlidir.

Bugün aynı zamanda, hacılar Arafat’ta vakfeye durur.

Yüce Allah’a; “Günahlarımızın affı için, kendimiz, ailemiz, sevdiklerimiz, memleketimiz, ümmeti Muhammed’in selameti için, topyekûn insanlık için, hayırlar fethi şerlerin defi için” dua edilir.

Bu dua ile hac ibadeti başlamış olur. 

“Hac Arafat’tır” diye buyrulmuştur.

Daha sonra Kabe-i Muazzama tavaf edilir. Cenab-ı Hakk’a kulluk ve o makamdaki ibadet lezzeti tadılır.

Ravza-ı Mutahhara ziyaret edilir. Sevgili Peygamberimizin huzuruna gidilerek Resulullah ile birlikte olunur. 

Şeytan taşlanır. Bu iş sadece temsili bir biçimde taş atmakla değil, gönüllerdeki kötülüklerden kurtulmak anlamına gelir.

Kısaca, hac anlatılamaz yaşanır! 

Kurban Bayramı, anlayabilene mesajlar verir.

Bugünlere özel olarak, arife gününden itibaren sabah namazından başlayarak, Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazına kadar “Allahu ekber Allahu ekber, la ilahe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahil hamd” diyerek teşrik tekbirleri getirilir.

Kurban ibadetini, akıl sağlığı yerinde olan, büluğa ermiş, dinen zengin sayılan, mukim olan, her Müslüman’ın yerine getirmesi gerekir.

Ama, kurban keserken çok nazik olmak, kurbanlık hayvanı incitmemek, onun da can taşıdığını düşünmek lazımdır.

Bayramlar, gerçekten özel günlerdir.

Müminler, bugünlerin kıymetini bilmelidir.

Bayramda, en temiz kıyafetleri giyinip, en güzel kokuları sürünmelidir. 

Müslüman kardeşlerimize güler yüzle muamele edip, iyi diyaloglar kurmalıdır.

Anne, baba, akraba ve yakınlarla bayramlaşarak sevgiyi artırmalıdır.

Bayramlarda kabir ziyaretleri de anlamlıdır, vefat edenlere, Fatihalar okunur.

Sağ olanların, büyüklerin elleri öpülür, küçüklere ise muhabbetle bayramın manası anlatılır.

Bayram, sevinç günüdür!

Bayram, kardeşlik günüdür.

Bayram, rıza-ı ilahiyi kazanma günüdür.

Bayram, dargınlıkları ortadan kaldırma günüdür.

Bayram, gönül alma günüdür.

Bayram, kimsesizleri sevindirme günüdür.

Neticede,

Bayram, Rabb’imizin ikram ettiği bir mükafat günüdür.

İlaveten,

Bayram, Filistin, Doğu Türkistan ve mazlum coğrafyaları anlama günüdür.

Maalesef,

Bugün, bayramı buruk şekilde kutluyoruz.

Bugün, kafir en vahşi şekilde kötülük ediyor.

Bugün, İsrail Müslümanlara zulmediyor. 

Peki biz ne yapıyoruz acaba? 

Müslümanlığımızın gereğini, ne kadar yerine getirebiliyoruz? 

Bu iş, sofralarda pirzola yemekle olmaz!

Bu iş, Müslümanların derdiyle dertlenmeyi gerektirir.

Hatta, yemek yerken boğazımızın düğümlenmesini gerektirir.

Üstelik eylem ve ses vermeyi, bir şeyler yapmayı gerektirir.

Düşünelim:

“Müslümanlar samimi olsa ve gol dedikleri kadar, ol dese!” neler olur acaba…

Bizler,

İki milyarlık İslam alemi olarak, ağırlığımızı ortaya koymalıyız.

Çok gayret etmeliyiz, çok çalışmalıyız.

Ve tarihteki şanlı günlerimize tekrar dönmeliyiz.

Peygamber Efendimiz, 

“Benden önceki nebilerin hiç birisine verilmeyen beş şey bana verildi. Bir aylık yol kadar yerden (düşmanımın kalbine) korku (salmak) ile yardım olundum (desteklendim). Yer(yüzü) bana mescit (namazgah) ve temiz kılındı” buyurmuşlardır.

Eğer, biz Allah’ın emirlerine uyarsak, düşman bizden  korkar ve böyle cüretkar olamaz.

Öyleyse, özümüze dönelim.

Gelin bu Kurban Bayramı’nı, vahdete, sevgiye vesile edelim.

Önce kurbanla, sonra namazla, sonra oruçla, sonra zekatla, sonra hacla, Yüce Yaradan’a yalvaralım.

Haydi, yeniden toparlanalım. 

Haydi, Allah’a kul olmaya koşalım.

Haydi gözyaşlarımızla Rabb’imize yönelelim...

Beş gece vardır ki, edilen dualar geri çevrilmez.

1-Receb ayının ilk cuma (Regaib) gecesi 

2-Şaban ayının on beşinci (Berat) gecesi  

3-Perşembeyi cumaya bağlayan gece 

4 -Ramazan Bayramı gecesi

5- Kurban Bayramı gecesi

Bu arada ifade edeyim.

Fatih Uğurlu Ağabey’in Gazze için yazmış olduğu “Dua” isimli şiirini Akit TV’de izledim. Gerçekten duygulandım. Allah ondan razı olsun. Ne güzel yazmış ve günümüz hali perişanını göz önüne sermiş.

Öyle ki şiirde geçen, “Çocuklar çiçektir, anneleri onları cennette büyütecektir.” ifadesinden çok etkilendim!.. 

…

Hülasa, bu bayram günlerinde şöyle dua edelim,

‘‘Allah’ım, bizleri affet.

Allah’ım, bize ve ailemize yardım et.

Allah’ım, dertlerimize deva, borçlarımıza eda, hastalıklarımıza şifa ihsan et.

Allah’ım, Ümmet-i Muhammed’i affet.

Allah’ım, Ümmet-i Muhammed’e yardım et.

Allah’ım, Ümmet-i Muhammed’i muhafaza et.

Allah’ım, düşmanlarımızı ve İslam düşmanlarını kahrı perişan et.”

Ama, önce Allah için birbirimizi sevelim.

Çünkü sevdiğimiz kişi Allah’ın eseridir.

Çünkü sevdiğimiz kişi Allah’ın kuludur.

Çünkü biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü severiz. 

Sonra, cihat ruhu taşıyalım.

İslam’ın zaferi ve insanlığın huzuru için mücadele edelim.

Umulur ki, gayretlerimiz neticeye ulaşır.

Umulur ki, dünya üzerinde adalet ve barış tesis edilir.

Umulur ki, masumların, kadınların ve çocukların kanı akmaz.

Umulur ki, bayramlar hakiki bayram olur!   

Bu duygularla, Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyorum.

Bayramınız mübarek olsun!

Ve dahi, Allah’ın selamı rahmeti bereketi hepimizin üzerine olsun.