Büyük Aile Yürüyüşü

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da önemli bir toplantı yapıldı. Bunun için şöyle bir davetiye geldi. Tanıtım ve faaliyetler hakkında bilgilendirmek amacıyla sizlere sunuyorum.

“Saygıdeğer Başkanım,

Malumunuz olduğu üzere Büyük Aile Platformu (BAP) aileyi ve fertlerini tehdit eden unsurlara karşı mücadele ve aile yapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarda işbirliği güç birliği yapan sivil ve hür bir iradedir. 

Farklı dünya görüşlerinden, onbeş saygın vakıf ve derneğin öncülüğünde aileyi ifsad eden unsurlarla mücadele etmek için resmi olarak kurulan ‘Büyük Aile Platformunun’ bu gün yaklaşık 400 kurumsal üyesi bulunmaktadır.

15 Eylül Pazar günü saat 14.00’de Saraçhane Fatih Anıt Parkta, ailelerimizle birlikte Büyük Aile Buluşmasında bir araya gelecek ve sonunda on binler olarak Beyazıt Meydanına Sessiz Yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz.

Bu minvalde Büyük Aile Platformuna kurumsal üyeliğiniz, Büyük Aile Buluşması ve Sessiz Yürüyüş şahsınız ve yönetiminiz üyeleriniz olarak, ailecek teşriflerinizi bekler nazik davetimizi tensiplerinize arz ederiz.’’

İçinde yaşadığımız dönemde, sivil toplum kuruluşlarının önemi büyüktür.

Bendeniz daha önce yazmış olduğum ‘Örnek Medeniyetimiz Vakıflar ve Dernekler ‘adlı kitabımda bundan bahsetmiştim. Bu kurumlar medeniyetimiz acısından geçmişte örnek faaliyetler yaptılar. Şimdi de, demokratik anlamda toplumun sesini duyurmaktadırlar.

Büyük Aile Platformu, bu çerçevede çalışmalarını sürdürüyor.

1- Daha önce Haliç Kongre Merkezinde bir program,

2- Son iki yıldır Aile Buluşması, 

3- Genelde aileyi ifsad eden hususlarda,

4- Özelde LGBT propaganda ve dayatması ile mücadele 

5- Aileyi merkeze alan akademik çalışmalar, kamuoyu araştırmaları, uluslararası sempozyum, çalıştay, grup toplantıları, gibi faaliyetler yapıyorlar.

Dikkatinizi çekerim;

Bunun yanında aileye düşmanlık edenler, insanlığa zarar vermekte her alanı ele geçirmeye çalışmakta ve yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızı, kimliklerinden koparmaya uğraşmaktadırlar. 

Son olarak Paris’te düzenlenen olimpiyatlarda, LGBT propagandası yapılmıştır. Bütün faaliyetler ve propagandalar Dünya’nın gözü önünde gerçekleştirilmiştir.

Şimdi, Büyük Aile Platformu; ‘Dursun Bu Hayasızca Akın’ diyerek, milletimizin meselesine ve aileye sahip çıkmaktadır.

Başta Hüdayi Vakfı ve Aile Vakfı olmak üzere, Büyük Aile Platformunda bulunan sivil toplum kuruluşları, gayret ederek bizim en kıymetli değerlerimizden biri olan aileyi korumak istemektedirler.

Aile; evlik ve kan bağına dayanan karı koca ve çocuklardan meydana gelen birliktelik olarak tanımlanır.

Aile kurumu, iki başlık altında ele alınabilir.

a) Çekirdek aile; ana, baba ve çocuklardan meydana gelir.

b) Geniş aile; ana, baba, çocuk, dede, nine gibi aile fertlerinden oluşur.

Ancak, sanayileşme ile birlikte artan sosyal hareket ve coğrafi göçler sonunda, geniş ailenin yerini çekirdek aile almaya başladı.

Aile kurumu içinde karı koca, fıtri bir ihtiyaç olan kadın-erkek birlikteliğini yaşarlar. Bu şekilde zina ve gayrimeşru ilişkilerden korunarak, neslin devamı sağlanır.

Maalesef son yıllarda aile kurumu zayıfladı, gayrimeşru ilişkiler arttı, evlilik zorlaştı, zina kolaylaştı. Boşanmalar çoğaldı ve neticede nüfus artış hızı azaldı. Hatta geçtiğimiz sene ilk kez Türkiye’de nüfus artışı olmadı.

Eskiden, Avrupa ve Amerika’da sorun vardı. Ama bizim gibi İslam ülkelerinde nüfus artardı. Çünkü, aile kurumu yozlaşmamıştı..

Şimdi ise, bazı küresel çeteler ve işbirlikçilerinin ‘çocuk yapmayın’ telkinleriyle, doğumlar azaldı. Zina gayet doğal bir şey olarak gösterildi. Homoseksüellik kutsanarak, tabi bir şeymiş gibi lanse edildi.

Üstüne üstlük, televizyon dizileri ahlaksızlık pompalıyor, sosyal medya ve internet ortamlarında gençlere ve çocuklara porno filmler gösteriliyor.

Hatta bazı üniversitelerde, mezuniyet törenlerinde prezervatif dağıtıldığını duyuyoruz. Gençler anlatıyorlar; arkadaşları akşam okul çıkışı bara giderek, orada içki ve uyuşturucu alıp, ondan sonra da sabaha kadar kiminle yattığını bile hatırlamıyor, ertesi günü okulda yaptıklarını marifet gibi anlatıyorlarmış.. 

Bu konular ve milletin evladına yapılan tahribat karşısında ne söylesek az gelir!.

Ayrıca, LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) ve her türlü sapıklıklar özendiriliyor. Millet bozulmak isteniyor.

Burada amaç, dünyayı ve toplumu yozlaştırmaktır. Netice, insanlar azalsın ve bir zaman sonra, nüfus kendiliğinden sıfırlansın isteniyor.

Buna karşın; İsrail’de nüfus artışı teşvik edilerek, nüfus artışı olsun diye gayret gösteriliyor.

İktisatçı Malthus; “Nüfus artış hızı geometrik dizi şeklinde oluyor. Ancak, dünya gıda kaynakları aritmetik dizi şeklinde artıyor. Sonuçta, açlık meydana gelecek’’ demektedir. Bu teoriyi öne sürerek insanların kafasını karıştırıyorlar.

Halbuki, başka iktisatçılar; Dünya’nın bundan çok daha fazla sayıda bir nüfusu besleyecek kapasitede olduğunu söylemektedir.

Bakıldığı zaman, bu işlerin arkasında beynelminel çetelerin bulunduğu ve hesapların çok derin, planların ise çok hain olduğu görülecektir..

Çözüm; iyi bir eğitim ve çocuklarımıza sahip çıkmaktan geçmektedir..

Sayın Hulusi Akar Bey’in ifade ettiği gibi; ‘Eğitimin amacı Allah korkusudur. Bunları vermezsen ateistle LGBT ile uğraşırsın’.

Hatırlayalım, bizim öğrencilik zamanımızda da ekonomik sıkıntılar ve siyasal problemler yaşanıyordu.

Ama, bizim ideallerimiz vardı ve İslami hassasiyet sahibiydik...

Şimdi, gençlere bu idealleri vermeliyiz..

Şimdi, düşmanlara pabuç bırakmamalıyız..

Şimdi, ailemize sahip çıkmalıyız..

Çünkü; aile, manevi değerlerimiz açısından çok önemli bir kurumdur.

Çünkü; aile, milli değerlerimiz açısından çok önemli bir kurumdur..

Çünkü; aile müessesenin devamı bir milli güvenlik meselesidir.

Biz, Büyük Aile Platformunun yaptığı mücadeleyi önemli görüyor ve gayretlerinden dolayı tebrik ediyoruz.

Aile meselesine, milletimizin dikkatini çekmek istiyoruz.

Ve, bu konuda hepimiz ele ele vermeli, dik durmalıyız diyoruz..