AK Parti-CHP zihniyet meselesi

Dünya kurulduğundan beri hak ve batıl karşı karşıya gelmiştir.

Türkiye’de ise milletin değerlerine düşman olan zihniyetle milletin inançlarına saygılı zihniyet arasında
sürekli mücadele olmuştur.
Bugün AK Parti’nin gayretleri sonucunda demokratikleşme ve kişisel hak ve hürriyetler konusunda
gelişmeler sağlandı.
Ama dün böyle değildi.
Ve Türk milleti geçmişte çok sıkıntılı süreçler yaşadı.
Burada birkaç örnek vererek, konunu daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışacağız.
Şimdi, birkaç kelime ile açıklamalara yer verdikten sonra Ali Ulvi Kurucu Bey’den sağlığında bizzat
dinlediğim bazı hususları sizlerle paylaşacağım.
CHP şeflik döneminde Müslümanlara yapılan zulüm neticesinde Kur’an öğrenimini rahat yapmak için
Kurucu ailesi Medine-i Münevvere’ ye hicret etmişler.
Rahmetli, hafız, alim ve şair bir zattır.
Medine’de kütüphane müdürlüğü yapmıştır.
Entelektüel bir kişiliğe sahiptir ve güzel bir hitabeti vardır.
Ali Ulvi Ağabey yaz aylarında Konya’ya gelirdi ve sohbetler yapardı.
Bendeniz, rahmetli Nuri Baş Ağabey ile birlikte Meram ilçesinde yapılan bu sohbetlere iştirak ederdik.
Bir konuşmasında,
“Evladım, biz çok sıkıntı çektik.
Bu Halk Fırkası’ndan ülkemize fayda gelmez.
Memleketimizde birilerinin hesaplarına göre, şimdi Allah diyen insan kalmaması lazımdı.
Ama çok şükür ki alnı secdeli bir Başbakan var.” demişti.

Yine geçen gün TBMM eski başkanı İsmail Kahraman Bey’i ziyaret ettik ve sohbetinde bulunduk.
İsmail Ağabey hatıralarını şöyle anlattı;
‘’Çocukluğumda Rize’de köylüler problem içindeydi.
Vergileri ödeyemiyorlardı.
Bir seferinde vatandaşımız borcunu ödeyememiş.

Bunun üzerine, vergi tahsildarı olan kişi, “Sana bir hafta müsaade, önümüzdeki hafta ya parayı getir
ya da karıyı!” diyerek terbiyesizlik etmişti.
Ama o zamanki ortam dolayısıyla kimse bir şey söyleyememişti.’’
…
Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kökü, İttihat ve Terakki'ye dayanır.
Bu parti millete hep baskı ve zulüm yaptı.
Bu hakikati idrak edebilmek için tarihi iyi incelemek lazımdır.
Günümüz gençliğinin gerçekleri ögrenmesi gerekir.
CHP zihniyetinin iktidar olduğu zamanlarda Türkiye’de 3570 vakıf eseri cami, mescit ve türbe
satılmıştır’’.

Bu vesileyle ben de yaşadığım bazı olaylardan bahsetmek istiyorum:
28 Şubat’ta Büyük Selçuklu Vakfı’nın başkanıydım. O zamanlar, zor bir dönemden geçiyorduk…
Yönetim kurulu başkanı olduğum Özel Armağan İlkokulu’nun öğrenime başlamasına izin vermediler.
Bunun gerekçesi ise binamızın lavabolarında abdest almak için yer yapılmış olmasıydı. Abdest
mahalleri “laikliğe aykırı bir eylem” olarak değerlendirilmişti.

Şimdi AK Parti iktidarının gelmesiyle birlikte, inanan insanlara rahat hareket imkanları sağlandı.
Ayasofya camii açıldı.
Taksim camii yapıldı.
Çamlıca camii inşa edildi.
O süreçte, başörtüsü takan anneler kışlalarda yapılan askeri törenlere alınmıyordu.
Hatta o kadar ileri gittiler ki bir seferinde Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Hanım’ı
başı örtülü diyerek Gülhane Askeri Hastanesi’ne almadılar.
Halbuki günümüzde,
Başörtülü vali var.
Başörtülü polis var.

Başörtülü subay var.
Başörtülü doktor var.
Başörtülü hâkim var.

Ne enteresandır ki, annesi başörtülü diye askeri tesislere alınmayan Alper Gezeravcı, uzaya giderek
Türkiye’yi temsil etti ve uzayda bilimsel deneyler yaptı.
Görüldüğü gibi, başörtüsü bilime mani değildir!

İnançlı insanlar azmetti ve çalıştı.
Türkiye’de;
İHA, SİHA yapıldı.
Uçak gemisi yapıldı.
Tank yapıldı.
Milli Uçak KAAN yapılıyor.

Demek ki zihniyet önemlidir.
“Biz yapamayız.” demeyi bırakmalıyız.
Kendimize güvenip en iyisini yapacağımıza inanarak çalışmalıyız!

AK Parti, bu mankurt kafayı değiştirmiştir.

Bilindiği üzere mankurt hikayesi şöyledir;
‘’Mankurt, Altay-Kırgız efsanelerinde bahsedilen bir köledir.
Mankurt hale getirilmek istenen insanın önce saçları kazınır. Başına ıslak bir deri sarılır ve güneş
altında bırakılır.
Böylece düşünemeyen, milli benlikten uzak ve yabancı kimlikli bir kişi meydana gelir.”

Maalesef CHP zihniyeti, milletimizi bu hale getirmeye çalıştı, milletin dini değerleriyle ve inançlarıyla
uğraştı!..
….

Şimdi ise Cumhurbaşkanımız bu yanlışları düzeltmeye çalışıyor.

“One Minute!” dedi.
“Dünya Beşten Büyüktür!” dedi.
Demokratik açılımlar yapıldı.
Birçok iş başarıldı…

Diğer tarafta CHP değiştiğini ifade ederek, Türk milletiyle barış yapmak istediğini söyledi.
Ancak söylemlerine rağmen eski tas eski hamam misali aynı zihniyet ve aynı uygulamaları devam
ettiriyorlar.
En ufak bir fırsatta hemen İslam’a ve Müslümanlara hakaret ediyorlar...
Kısacası Türk insanına tahammül edemiyorlar…

CHP ‘nin İstanbul, Ankara, İzmir belediyelerinde yaptıkları ortada duruyor.
Temel atmama töreni düzenlediler.
Arıtma tesisleri yapımını iptal ettiler.
Sonuçta, İstanbul’da deniz kirlendi.
Yönettikleri belediyelerde heykel yaptılar.
Metrolara beton döktüler.
Otobüsler arıza yaptı.
Asfaltlar çukur doldu.
İdare etmeyi beceremediler...
Ve şu an, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 3,5 milyar dolar borcu var.
Peki bunun izahı var mı?
Yatırım yok ama harcama çok!
Hani israf önleyecektiniz?
Üstelik medyada balya balya para fotoğrafları dolaşıyor..

AK Parti ise, belediyecilikte efsane işler yaptı.
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Bütün Türkiye’de nitelikli adaylarla milletin karşısına çıkıldı.

Ben İstanbul’da yaşıyorum.
Murat Kurum, bu şehrin belediye başkan adayıdır.
Kendisini daha önceden tanıyorum.
KONSİAD ve MTTB’de sohbet etmiştik…
Şimdi de Ümraniye ilçesinde gerçekleştirilen mitingde kendisini dinledim.
Sağ olsunlar danışmanları ilgi gösterdiler.
Vaatlerini daha önce yazmıştım.
Bana göre söylediği en önemli şey ‘Sadece İstanbul’ ifadesidir.
Seçim sonunda başka gündemleri olmayacağını ve bir tek İstanbul ile meşgul olacağını ifade
etmektedir.
Kendisine başarılar diliyorum.

AK Parti,
‘‘Şehrimizde el ele,
Çalışırız aşk ile,
Karar senin,
Güç senin,
Biz hazırız Türkiye!” diyor.
Bu mesaj çok sevildi ve beğenildi.

Yerel seçimler çok önemlidir.
Zihniyet değişimi sağlanmalıdır.
Gerçek belediyecilik iktidara gelmelidir.
Çünkü Türkiye iyi hizmetlere layıktır.