İYİ Parti kendi kendisine operasyon çekiyor

Kim ne derse desin, suni değil, gerçek bir kriz yaşıyor İYİ Parti. 

Görüyorsunuz, geçtiğimiz ay yapılan kurultayın hemen akabinde baş gösteren karın ağrısı artık sancıya dönmüş durumda. 

20 Eylül’deki 2. Olağan Kurultay’da “oy verilmeyecekler listesi” yapılması ve sonrasında Ümit Özdağ’ın İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile ilgili iddialarının bardağı taşıran son damlalar olduğunu söyleyebiliriz pekâlâ.

Fakat bu bardağın taşacağı daha ilk günden belliydi. 

Şurası açık ki, 2017’de merkez bir parti olma amacıyla yola çıkan, daha sonra milliyetçi çizgiye kayan, 3 Ağustos 2019’daki 4. Olağanüstü Kongre ile birlikte tekrar merkezde konumlanan, son olarak ise 2. Olağan Kurultay’da merkez sağ isimlerin çoğunu kapı dışarı eden İYİ Parti bir “kimlik bunalımı” yaşıyor.

Merkez sağ ve milliyetçiler başta olmak üzere farklı grupların çatışması, parti içindeki “kimlik bunalımı”nın hangi boyutlarda olduğunu net bir şekilde gözler önüne seriyor zaten.

•

İYİ Parti’nin ilk günden bu yana hep siyasi ayrılıklar ve istifalarla çalkalanmasını tuhaf karşılamamak lazım.

Siz “toplama” isimlere önemli koltuklar verir, ne idüğü belirsiz sözde sivil toplum örgütlerinde boy göstermiş kişileri kilit noktalara getirirseniz bu krizlerle yüz yüze gelmeniz kaçınılmaz olur tabii ki.

Yaşanan krizlerde, İYİ Parti’nin bir “proje partisi” olarak kurulmasının büyük payı olduğunu da ıskalamamak lazım.

Tabanın büyük bir kısmı bu “proje”ye tepkili.

•

Görünen o ki, İYİ Parti’deki kriz gitgide büyüyecek. 

Testi çatladı bir kere. Bundan sonra daha fazla su sızdıracağı da bir gerçek.

Bu ahval ve şeraitte, İYİ Parti yöneticilerinin hedef şaşırtmaya matuf açıklamalarda bulunması saçma.

Hele hele Meral Akşener’in “Partime operasyon yapılıyor” demesi tamamen akıl dışı.

Bu olaylar, öyle ucuz kasaba politikacılarının söylemleriyle üzerleri kapatılacak olaylar değil.

Krizin asıl sebeplerine odaklanmak ve sorunu çözmek yerine sorumlu olarak AK Parti iktidarını göstermek “cambaza bak” taktiğidir.

Diyeceğimiz o ki, kimsenin İYİ Parti’ye operasyon çektiği falan yok. Bunlar kendi kendilerini yiyip bitiriyor.

•

HASAN KARAKAYA’YA ÖYLE, 

BEKİR COŞKUN’A BÖYLE...

Merhum Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya Hakk’a yürüdüğünde bir taziye mesajı bile yayınlamayı çok gören illegal Basın Konseyi, Bekir Coşkun’un ardından ağıtlar yakıyor. 

Neymiş, milyonlarca insanın gönlünde taht kuran Bekir Coşkun, iktidarlara ve güç odaklarına değil, bu ülkeye sevdalıymış.

Neymiş, Bekir Coşkun, Türk basınının usta kalemi, gazetecilerin duayeniymiş.

İşte Yeni Akit gazetesi, vefatının ardından sevgi seliyle toprağa verilen işbu onur abidesi gazetecinin tertemiz anısına kara çalmış. 

Akit’e bu yüzden re’sen inceleme başlatmışlar beyefendiler.

Ne güzel değil mi!

Bekir Coşkun’un “sin-kaf’lı” yazılarına tek bir kınama dahi yapmıyorlar, lakin malum zatla ilgili gerçekleri ortaya koyan yazımız için hemen harekete geçiyorlar.

İşlerine gelince “Basın meslek ilkeleri” diye ter ter tepiniyorlar, ancak işlerine gelmeyince söz konusu ilkeleri paspas gibi çiğniyorlar.

Pişkinliğin de bir sınırı var beyler!

Lütfen kendinize gelin.