• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ramazan Topdemir
Ramazan Topdemir
TÜM YAZILARI

Milli Korunma Kanunu Zamları Düşürür

29 Kasım 2023
A


Ramazan Topdemir İletişim:

                     Ülkemizi etkileyen 2T grubu oldukça baskın bir yapıya sahiptir. Nedir  bu 2 T?İki T2nin açılımı: Tarım ve Ticarettir.Bu iki sektör yani Ticaret ve Tarım kesimi sürekli güç sahibi olarak, iktidarları ve halkı etkilemişlerdir. Bu kesim ortama göre siyasi tercihlerini  belirlemişlerdir. CHP ile uyuşamayan be kesim,  şerit değiştirerek, Demokrat Parti'ye yönelmişlerdir.  Bu yazdıklarımın tarihsel süreci kısaca şöyledir: Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomik sıkıntılar ülkemizde yaygın bir şekilde ortaya çıkmıştı. Temel ihtiyaç gıdaları arasında olan; buğday, un ve yağ temininde sıkıntılar yaşanmıştı. Bu durumu fırsat bilen kesimler karaborsa yoluyla büyük karlar elde etmişlerdi. Bu kesimler ; eşraf, sanayici ve siyasetçilerden oluşmaktaydı. Bu kesimler adeta bir feodal yapı oluşturarak varlıklarını dünden bugüne devam ettirmişlerdir.

Ülkemizin sosyal yapısına özgü olarak devam eden;toprak ağalarının,eşrafın,sanayicinin koalisyonu olan feodal yapı kendi aralarında iş bölümü yaparak, ekonomiye ve siyasete yön vermişlerdir. Cumhuriyet'in kuruluşunda, oluşturulan güçlü ağın karşısında, hükümetler oldukça zorlanmışlardı. 1926'lı yıllarda gündeme gelen toprak reformunu, dönemin feodal yapıları engel olmuştur. İsmet İnönü 1974'te Ankara'da Ziraat Mektebini ziyaret ederken; toprak reformu ile ilgili Ziraat Dergisine verdiği açıklamada:"Toprak reformunda başarılı olamadık. Çünkü her yerde karşımıza feodal yapılar çıktı."demiştir.

          Ülkemizde ekonomiye yön verenler adeta bir feodal yapı görünümüne bürünmüşlerdir. .Geçmişte kırsal kesimde varlığını ve etkisini devam ettiren bu yapının modernize olmuş hali günümüzde de karşımıza çıkmaktadır. Bu yapı "Milli Korunma kanununa karşı gelmiş ve birçok yasaya engel olmuşlardı."Bu durum 1940'larda belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. 1940'ta çıkan "Milli Koruma Kanunu" ile  hayat pahalılığına dur denilmiş, vatandaş, ürünleri az zamlı bir şekilde almıştı. Yani vatandaş enflasyona ezdirilmemişti. Bu durum iki yıl devam etti. Sanayiciler, toprak ağaları ve büyük üreticiler, "Milli Korunma Kanuna" tepki gösterdiler ve bu kanun 1942'de yürürlükten kaldırılınca serbest piyasaya geçildi. 1956'de Menderes döneminde yeniden getirilmeye çalışılan bu kanun fazla uygulanmayınca hayat pahalılığı artmaya devam etti. Ülkemizde iç içe giren sanayici, büyük üreticiler dayanışma içine girerek, feodal  bir yapı kurmuşlardır. Bu yapı iktidarların yükselişinde ve düşüşünde önemli bir rol oynamıştır..Bugün yaşadığımız hayat pahalılığını oluştura sermaye sahipleri "feodal yapıya" bürünen kesimlerdir. Bu kesimlere dur demenin tek yolu: 1940'ta çıkarılan "Milli Korunma Kanununun" güncel hali ile tekrar çıkartılmasıdır. Bu kanun ile piyasalardaki fiyat istikrarsızlığı ortadan kaldıracaktır, diye düşünüyorum.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Recep

Öncelikle elinize emeğinize sağlık sayın bocam sizin de dediginiz gibi milli koruma kanunu vakit kaybetmeden cikartilmalidir.Herkes herseye kafasına göre fiyat belirleyip sürekli yukarı yönlü hareketini sağlıyor devlet acilen varlığını hissettirmelidir.Ülkemizde bir denetimsizlik var.Devletin yetkili bütün kurumları harekete gecmelidir

Tek başıma devlete meydan okuyanlar, yıllar boyu..

meğerse Seçil dünle bugün değil 2011 yılından beri kendine uğrayanları Denizbank üzerinden ufak ufak söğüşlüyormuş! bir karı tek başına otoriteyi fırıl fırıl parmağında dolandırıyor, bir bankanın güveni altında! Ha Rahşan hayatta olsaydı var ya; ‘çık hadi kızım, özgürsün’ diye bir de af çıkaracaktı buna iyi mi! (iyi ülkemizde parti bile oldu!)
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23