• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

Yahudiler ve Yahudilik -8-

29 Ağustos 2024
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

2 -YAHUDİLİK

D-YAHUDİ MEZHEPLERİ

*Mezhep; Bir dinin, anlayış, yorum, görüş ve öğretim ayrılıkları sebebiyle meydana gelen şubelerinden her biridir. Mezhep, bir bakıma dinin farklı fikir ve amel ekolüdür.

*Yahudilik’te de gerek inanç gerekse ibadet ve dinî uygulamalarla ilgili farklı yorumlamalardan kaynaklanan mezhepler, felsefî ve dinî ekoller söz konusudur. Yahudilikte tarihi devirlere göre oluşan mezhepleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.

a-İlk Dönem Mezhepleri

*Yahudilik’te mezhep ve gruplaşmaların ortaya çıkışının, genellikle Helenistik dönemin baskıcı ortamına yönelik tepkinin sonucu olduğu kabul edilmektedir. Tarihi olarak milâttan önce II. yüzyılda Selevkilerin (seleukos-selevkos -Helenistik imparatorluk) Yahudileri Yunan ilâhlarına tapmaya zorlamalarına bir tepki olarak Hasidîlerin (dindar Yahudiler) oluşturduğu hareket sonrası Yahudi mezhepleri ortaya çıkmıştır.

  1.  Hasidîlik (Hasidim = Hasideans) 

*İbrânîce’de ‘dinine bağlı, dindar kişi’ anlamındaki ‘Hasid ve Hasidizim mezhebi’; Paganizme karşı Yahudi âdetlerini canlandırıp Torah prensiplerini hakim kılmayı amaçlamaktadır.

  1.  Ferîsîlik

* İkinci mâbed döneminin üç büyük Yahudi mezhebinden biridir. İbrânîce, ‘kendini ayrı tutmak, temiz olmayan kişilerden ve eşyadan uzak durmak, açıklamak, anlamlarına gelir.                                                   Ferîsîler; a-Yahudi şeriatına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Onlar, Tanrı’nın Mûsâ’ya yazılı ve sözlü olarak bir şeriat verdiğine, din konusunda ehliyetli kimselerin zamana ve şartlara göre bu kurallarda değişiklik yapabileceğine inanmaktadırlar. b-Yazılı Tora’nın yanında Şifahî (konuşulan) Tora’yı da vahiy olarak kabul etmektedirler. Ferîsîler’e göre şifahi Tora Hz. Musa’dan itibaren nakledilerek peygamberlerden büyük meclisin (Sanhedrin) üyelerine intikal etmiştir. c-Ahiret inancını kabul ederler. d-Mabet merkeziyetçiliğini kabul etmezler. Tanrı’nın her yerde mevcut olduğunu, O’na mâbed dışında da ibadet edilebileceğini, Tanrı’ya karşı tâzimin tek yolunun kurban sunma olmadığını söylerler. e-Ferîsîler’e göre her şey kaderle ve Tanrı ile bağlantılıdır, ancak insan aynı zamanda özgür iradeye sahiptir, bu sebeple dünyada iradeleriyle yaptıkları her şeyden sorumludurlar. f-Ferîsîler’e göre bütün ruhlar ölümsüzdür. Fakat öteki dünyada sadece iyi insanların ruhları tekrar diriltilecek, kötü insanların ruhları ise ebedî cezaya mâruz kalacaktır. 3. Sadûkīlik (Tsedukim)

*Mezhebin adı olan İbrânîce ‘tsedukim (saduqim)’ Ahd-i Atîk’in sadece iki yerinde (Hezekiel, 43/9; 48/11) bahsedilmektedir. Sadûkīler, Başkohen Sadok’a bağlı ruhban sınıfı üyeleri ve Bâbil esareti döneminde Ortodoks Yahudiliğin koruyucuları olarak görülürler. Sadûkīler;a-Mâbed merkeziyetçiliğine inanırlar. Yani Tanrı’ya ancak mabedde ibadet edilebileceğini söylerler. b-Sadûkīler siyasetle daha çok ilgilenmişlerdir. Roma ve Herod hâkimiyetinde siyaset önemli ölçüde Sadûkīler’e bağlıydı ve bu dönemin başkohenleri Sadûkīler’den çıkıyordu c-Sadûkīler kendilerini, mabedin sahipleri, asalet, kudret ve servetin temsilcileri olarak görürler ve faaliyetlerini siyasî hayatta merkezîleştirmişlerdi. d-Sadûkīler yazılı Tevrat’ı kabul edip, Şifahî Tora’yı reddederler. e-Sadûkīler Tevrat kanunlarının açıklama ve tefsirini kabul etmeyip, zâhirî mânasıyla kelime kelime uygulanmasını istiyorlardı. f-Yeniden dirilmeyi ve ruhun ölümsüzlüğünü kabul etmezler. g-Melekler, kötü ruhlar ve cinlerin varlığını reddederler. h- Sadûkīler Kaderi inkâr ederler. Ve özgür iradeyi kabul edip, kişinin sadece yaptıklarının karşılığını göreceğine inanırlar. I-Sadukinler, Helenizm’den etkilenerek Aristo’nun doktrinini benimsemişlerdir. j- Kutsal metinlerde açıkça yazılı olmayan şeyleri kabul etmeyen Sadûkīler, Yahudi şeriatının öğretisine de karşı çıkmışlardır (Çıkış, 3/2; 14/19).

* Sadukim mezhebi, mâbedin Romalılar tarafından tahribinin ardından halk üzerindeki nüfuzunu tamamen kaybetmiştir.

  1.  Essenîlik (İsiyim)

* Milâttan önce II. asrın ortalarından milâttan sonra 70’te mâbedin yıkılışına kadar geçen dönemde Filistin’de gelişen dinî bir hareket olup ilk ortaya çıkışı Makkabi isyanları sonrasına rastlamaktadır. Mezhebin adı ‘mütevazı ve dindar kişi, bunların meydana getirdiği topluluk, bazı yerlerde de sessiz, sakin kişi, bunların topluluğu’ anlamında kullanılmıştır. Essenîler; a-Münzevi-siyasetten uzak bir gruptur. Genelde mabedin etrafına yerleşirler ve burada münzevi bir hayat yaşarlardı. Küçük bir kısmı da dolaşarak dini tebliğ ederlerdi. b-İkinci mabedin ve dini otoritenin kudsiyetini (Sadukim mezhebi inancını) reddederler. c- Apokaliptik (kıyametin kopacağı) bir inanca sahiptirler. d-Meleklere, ruhlara ve Ahiret’e inanırlar. e- Essenîler, Tevrat’ın Levililer kitabının ortaya koyduğu kurallara son derece bağlıydılar. f-Temizliğe çok riayet ederler ve kazançlarını bir komünist topluluğu gibi paylaşarak kendilerini dinî hayata ve çalışmaya vermişlerdir. g- mesîhî inanca (mesîh’in geleceği) sahip olup, kendilerinin İsrâil’in, kurtuluşunu hazırlayan seçilmiş kişiler olduğuna inanmışlardır. h- Essenîler, mesîhî dönemin yakın olduğu inancından hareketle genelde bekârlığı gerekli görmüşlerdir.

* Essenîler’in, evlilik hayatına getirdikleri kısıtlamadan dolayı nesilleri devam etmemiş ve mâbedin yıkılışından sonra ortadan kalkmışlardır.

Devam edecek…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Yahudiler ile Aleviler arasında inanç farklılıkları varmıdır?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23