• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

Makam - liyâkat

14 Ağustos 2024
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

 

*Her makam bir mânâ ifade eder. Makam, sahibine bir yetki ve bir sorumluluk yükler.

*Her makam, ona, uygun ve kazanılması zaruri olan bazı şartlara haiz ehliyet gerektirir.

*Gerekli şartları kazanmadan verilen makamlar, insanları bilgili ve ehliyetli yapmaz.

*Bilgili ve liyâkâtli insanlarla, makamlar anlamlı olurlar.

*Liyâkat, ifa edilecek göreve göre, onun gerektirdiği bütün şartları yerine getirecek donanımı kazanmaktır. Bu da tahsil ile ve tecrübe kazanmakla olur. Bir işin künhüne, esasına vakıf olmak zamanla kazanılacak bir sıfattır.

* Liyâkat, ehliyet; tabandan zirveye kadar binbir zahmet ve meşakkatle adeta ‘gergef işler’ gibi emek çekmekle elde edilir.

*‘Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden’ misali; işin vasfına, önemine göre liyâkat, ehliyet kesbetmek zaman gerektiren bir süreçtir, birdenbire olacak iş değildir.

* ‘Uçtu uçtu ile paraşütle zirveye bırakılanların, o zirvede tutunması çok zordur. Ve kısa zamanda bir çığ gibi zirveden aşağılara yuvarlanırlar.

*Unvanlar, kisveler hak edilerek, içleri doldurularak elde edilmelidir.

*Şayet; içi doldurulamamış, hak edilmemiş unvanların verilmesi ihtiyacı karşılasa, meseleyi çözse idi, bunca masraflarla, emekle eğitim müesseseleri tesis etmeye ne gerek vardı? 

*Liyâkatsiz insanların bir makama getirilmesi, o makamın içini boşaltır ve anlamını kaybettirir.

*At’a et, İt’e de ot verilmez.

*‘Tilki kümesi iyi tanıyor diye kümese bekçi yapılır mı?’ Yapılırsa bu tavuklara zulüm olmaz mı?

*Liyâkatsiz insanların bir makama getirilmesi, insanlara zulüm ve emanete hıyanet etmektir.                                                                                       * İktidarlar, iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek faydalara ihtiyacı olmayanlara verilmelidir.

*Makamlar ve unvanlar, onlara lâyık ehliyetli insanlara verilmelidir.

*Allah ve Hz.Resûlullah, işlerin ve vazifelerin liyâkatli olanlara verilmesi hususunda çok ciddi uyarıda bulunmaktadır (1,2).

*‘Korkuluklara iyi elbise giydirmek, onları insan yapmaz’.

*Eşeğe altından semer vurulsa da, eşek yine eşektir.

*Ehliyeti olmayan insanlara da, yaldızlı unvanlar verilse, yüksek makamlara getirilseler, ne şatâfatlı unvanlar ve ne de o yüksek makamlar asla onları liyâkatli yapamaz.

(1):“Allah, mutlaka emanetleri ehline (liyâkatli olana) vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor” (Nisa-58).

(2):‘Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman, Kıyameti bekleyin’ (Buhari, ilim-2).

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Munkir nekir katipleri yazıyor.

Sayın yazar.kendi yapilan sınavlarda kendi alanlarında Türkiye birincileri ikincileri ve ilk sıradakiler i eleyip başkalarını istihdam etmek insanı ve vicdanimidir.ulkenin kalkınmasına bir katkı sağlanır mi.zanediliyormiki bu adil olmayan işler mahşer de yüce Divan da sorulmayacak mi.

Kurum

Kamuda yöneticiler neredeyse tamamı en tepeden en alta kadar liyakatsiz, ehliyetsiz. İŞ ehline verilmiyor, yandaşa adamı olana torpili olana veriliyor. Bu durum devletin altını oluyor ve devleti çökme noktasına getiriyor.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23