İlim ve ilim sahipleri -1-

İLİM

*Kâinat’ta var olan cansız, canlı her mevcudun, cereyan eden her olayın bir sureti (dışı, kabuğu, cesedi, vs.), bir de hakikati (içi, özü, esası, vs.) vardır.

*Bilgi; Araştırma, deney, gözlem, düşünce vs. ile mevcutların ne oldukları (mahiyeti) hakkında elde edilen verilerdir.

*İlim; Varlıklar ve olaylar hakkında elde edilen verileri (bilgileri) hüküm haline getirip, sistematize eden bilgiye ulaşma ve üretme vasıtasıdır.

*Kâinat’taki olaylar ve varlıklar o kadar çok çeşitli ve sayılamayacak kadar çoktur ki, bunların hepsi hakkında bilgi toplamak ve anlamak bir ilim disiplininin(dalının) kapasitesini aşacağından, değişik ilim disiplinlerinin ortaya çıkması zaruri olmuştur (Fizik, Astronomi, Kimya, Biyoloji, Tıp, vs). 

*İlimlerin varacağı nihai netice; Kâinat’taki olayların ve mevcutların hakikatini ortaya çıkarmak olacaktır. Bu hakikatin hakikati de; Olayları yapan, varlıkları yaratan Sani’ye (müessir-i hakiki-Allah) ulaşmak ve bilmek olacaktır.

*Allah’ı bilmek ise; Nihayetinde Allah’ın marziyatını (razı olacağı işler) bilmeye götürür.

*Allah’ın marziyatını bildiren yeğane kaynak ise; Vahiy (din) ve vahyi insanlara tebliğ edip bildiren Peygamber’dir.

*Allah’ın marziyatını âlem şümul (beyn el milel) olarak anlatan din ise, İslâm’dır.

*Bir şeyin mahiyeti (esası, hakikatı) bilmeye, ‘İLME’ bağlıdır.

*İLİM; ölçüdür, mihenktir. Bir şeyin değerini, kıymetli mi, kıymetsiz mi olduğunu ortaya çıkarır (kaç kıratlık altın ve insanın adamlık derecesi).

*İLİM, kıymetsiz bir şeyi kıymetlendirir. Basit, kıymeti fazla olmayan maddelerden, mühendislik ilmî ile kıymetli bir aletin-cihazın(akıllı telefon) yapılması gibi.

*CEHL (Câhillik), kıymetli bir şeyi kıymetsiz yapar (bir çocuğun akıllı bir telefonu yere çalıp kırması gibi).

*İLİM, İmana götürür.

*CEHL, Küfre düşürür. 

 *İLİM, adâletin terazisidir.

*CEHL, zulmün celladıdır.

*İlim kesintili olamaz. Daima geçmişle bağlantılı ve geleceğe de atıflar yapar. Hal-i zaman (şimdiki) geçmişle, gelecek arasında köprü vazifesi görür.

*İlim sistematiktir. Ön kabullere, ideolojilere göre değil, kendi metodolojisine göre işler.

*Bir ilim dalı(disiplini) tamamen de bağımsız olamaz ve diğer disiplinleri de gözardı edemez.

*İlimde; hipotezler, metodoloji, araştırmalar, deneyler ve sonuçlar hep birbirleriyle iç içedir.

*İLİM; bilmeyi, bilme; insanın kendi gerçeğinin farkında olmasını, kendi gerçeği; Hâlık (Yaratan) gerçeğini, Hâlık gerçeği; O’na imanı, iman gerçeği; Allah’a (c.c) itâatı ve kulluğu gerektirir. Rabb-ül âlemîn›e kulluk ise; Nefse ve mâsivaya (Allah’tan gayrı olan her şey) elemli-azablı kölelikten kurtarıp, insanı hakiki, ihlâslı bir Mü’min yaparak, Cennete namzed, Dünyada da Rezzak-ı Kerîm’in aziz bir misafiri yapar.

Devam edecek…