• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

Fitne ve ıslâhı -3-

24 Temmuz 2024
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

 

FİTNE SEBEPLERİ 

3-İKTİDAR MÜCADELESİ

*Fitneye yol açan bir başka sebep de, iktidar-saltanat mücadelesidir. İktidar, iktidar sahiplerine rejimin-sistemin müsadesine göre (Demokrasilerden, diktatörlüklere kadar her çeşit rejimlerde) çeşitli imkânlar bahşeder. Her devirde, iktidarı ele geçirmek için çeşitli mücadeleler yapılmıştır, yapılıyor ve gelecekte de yapılacaktır.          

*İktidarı elde etmek için çeşitli vasıtalar kullanılır. Demokrasiler de; (Parlementer demokrasi, yarı başkanlık ve başkanlıklarda) Halkın iradesini temsilen seçimle gelen bir yürütme erki vardır. 

*Diktatörlüklerde; Halkın iradesinin ya hiçbir değeri yoktur, ya da göstermelik olarak şeklen vardır. İktidar genellikle bir darbe ile elde edilir ve babadan evlada devredilir. Diktatörlüklerde iktidar cebren ele geçirildiği için, mücadele de kuvvet-güç vasıtalarıyla (silahlı güçler) yapılır. Fitneler de daha çok silahlı güçler arasında olur. 

*Demokrasiler de; Siyasi partiler ve bunların resmi-gayri resmi yan kuruluşları vardır. İktidar mücadelesi de, siyasi partiler ve onları destekleyen kuruluşlar (stk’lar, medya, sosyal vakıf, dernek, topluluklar, vs). vasıtasıyla yapılır. İktidar mücadeleleri normal olarak hukuki-kanuni meşru zeminlerde, şeffaf olarak yapılmalıdır. Ama mücadele bazen hukuki zeminlerden ayrılarak (gizli- açık) meşru olmayan zeminlere de kayabilir. İşte fitneler de gayrı meşru zeminlere kayılırsa ortaya çıkar. 

*İslâm tarihinde; Dini görüntü altında, gerçekte siyasi olan pek çok fitneler görülmüştür. Bunlardan önemli olan bazıları şunlardır;                                

SEBEİYYE FİTNESİ;                                                 

Sebeiyye, Yemenli bir Yahudi olan Abdullah bin Sebe’nin fikirlerini kabul edenlerdir. Abdullah bin Sebe, ‘Hilafet, Ali’nin hakkı idi, üç Halife (Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ra) O’nun hakkını elinden zorla aldılar’ diyerek güya Hz. Ali’ye taraftarlık gösteriyordu. Gerçekte ise, Eshab-I Kirâm’a düşmandı ve düşmanlığı körüklemiştir. Sebeiyyeler, Hz. Ali’ye taraftar olmayanları düşman olarak görmüşlerdir.              

HARİCİLİK FİTNESİ;                                                      

Bir diğer fitne de Haricilik fitnesidir. Hariciler önce Hz. Ali taraftarıydı. Hariciler, Sıffın muharebesinde Hz. Muaviye’nin Kur’ân mushaflarını ordusunda mızraklara bağlayarak havaya kaldırtmasıyla, Hz. Ali’nin ‘bu bir harp hilesidir’ ikazına aldırmadan, ‘Kur’ân’a karşı savaşılmaz’ diyerek Hz. Ali’den ayrılma tehdidi ile Hz. Ali’nin hakem olayını kabul etmesine sebep olmuşlardır. Daha sonra da, ‘Allah varken, hakem olmaz’ diyerek Hz. Ali’yi tekfir (kafirlikle suçlamışlardır) etmişlerdir. Hz. Ali’nin Haricileri Nehrevan ve Nuhayle’de bozguna uğratmasından sonra çeşitli yerlere dağılmışlardır. Ama boş durmayıp, fitneye devam etmişler ve neticede bir suikastla Hz. Ali’yi (ra) şehit etmişlerdir. Haricilik fitneleri Emeviler zamanında da devam etmiştir. Haricilik fikirleri çeşitli isimler altında zamanımıza kadar da devam edegelmiştir. 

KERBELA FİTNESİ;                                                    

İktidar mücadelesinden dolayı olan önemli dahili bir fitne de Kerbela fitnesidir. Hz. Muaviye’nin sağlığında, oğlu Yezid’i veliahd (kendisinden sonra halife olacak) tayin etmesiyle başlayan süreçte görülmüştür. Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin (ra) ve çoğu yakın akrabalarından meydana gelen yetmiş kadar Müslüman Kerbela’da şehit edilmişlerdir. Bu öyle büyük bir fitnedir ki, İslâm ümmeti içinde açtığı yara neredeyse bin dört yüz yıldır (MS; 680) hâlâ kapanmamıştır. 

*Yakın tarihimizde de fitne sonucu çeşitli darbe ve kalkışmalar olmuştur (27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 darbeleri, 28 Şubat Post modern darbesi, 15 Temmuz 2016 kalkışması). 

*Allah’ı, Din’i ve Peygamber’i unutan, yaratılış gaye ve hikmetini gözetmeyen, İslâm kardeşliği mefhumunu hiçe sayan ve maalesef şer odaklarının kışkırtmalarından beslenen etnik, kültürel veya mezhepsel fitneler, önceki devirlerde de ve zamanımızda da görülmektedir. ’Sözde Müslümanlar, din adına, dine hizmet ediyoruz diyerek’, Müslümanlar arasında fitne çıkarmakta ve İslâm ümmetini parçalamakta ve Müslüman kanı dökmektedirler. Hiçbir dış güce karşı ciddi bir mücadele vermezken, birbirlerinin canına kıymayı , gerçek bir dindarlık olarak yansıtmaya çalışan, birbirlerine kin, buğz ve haset besleyen bir ihanet çabası, maalesef devam etmektedir. 

4-DIŞ GÜÇLER

*Tarihte, temelinde dünya menfaati olan, ama suret-i haktan gözüken çeşitli açık ve gizli fitneler olmuştur. Mevcut tarihi ihtilafları (Sünni-Şii, Selefi-Vahhabi, Nakil-Akıl, vs) körükleyerek, görüş ayrılıklarını derinleştirip İslâm toplulukları üzerinde çeşitli mühendislikler (siyasi, sosyal, kültürel, mezhepsel, vs) dış güçler tarafından hep yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. Bu toplumsal mühendisliklerin amacı şüphesiz ki, İslâm devletlerini iç kargaşa ile zayıflatmak, parçalamak ve sonunda da yıkmaktır (yutmaktır). 

*Tarihte görülen harici fitneler olarak da; 11. yy.’dan başlayıp 13. yy.’a kadar süren Haçlı fitneleri ve 13. yy.’dan başlayıp 14. yy.’a kadar süren Moğol istilaları söylenebilir. Yakın tarihimizde de; 1. Cihan harbi, Afganistan, Irak’ın işgali, Arap baharı, Suriye savaşı, vs. gibi fitneler görülmüştür. 

*Müslümanlar, maalesef Allah’ın ‘mü’minler kardeştir’ emrine ve Hz. Peygamber’in tavsiyesine uymuyorlar. (1, 2). Uymadıkları için de dış güçlerin elinde oyuncak oluyorlar (hâl-ü âlem bunun şahididir). İslâm topluluklarının kanayan yarası, aralarındaki ihtilaflardır. Müslümanlar, Allah’ın emrine uyup ittifak etmedikçe, fitnelerden ve zillet içinde yaşamaktan kurtulamazlar. 

Devam edecek…

(1): “Mü’minler ancak kardeştirler. Şu halde iki kardeşinizin (iki toluluk, cemaat, millet, vs) arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki, merhamet olunasınız” (Hücurat-10)

(2): ‘Ey Allah’ın kulları kardeş olun’ (Buhari, Edeb-62). 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ŞEREFLİ TS

Gabarda petrol bulduk sayın yazar ha bide karadenizde gazz

Bilal

Kendi içinde çatışmış. Senin arka ciktiklarin devletin bekası için yezide taraf oluruz diyenlerle dolu. İşte bu yüzden günümüz fitnesi tarihe yazılacak
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23