12 Eylül 1980 Darbesi -3-
ALINACAK DERSLER-NE YAPILMALIDIR?
*‘Beşer şaşar’ denilmiştir. İnsan şaşırıp hata yapabilir. Hayat uzun bir maratondur. Önemli olan güzel bir sonuca ulaşmaktır. Eğer hatalardan dersler çıkarılırsa, bir daha aynı veya benzer hatalar yapılmaz. Hayat tecrübesi denen şey de zaten budur. Yapılan hatalardan ders çıkarmayan insan/millet telafisi mümkün olmayan yeni hatalar yapacak demektir.
*İnsanlar evvela doğruları bilmelidirler. Doğrular bilinirse, yanlışları bilmek kolaydır. Yanlışlardan giderek doğrulara ulaşılamaz. Ulaşılsa bile çok bedel ödemek zorunda kalınır.
*Yapılacak şeyi Allah-û Teâlâ, 1400 sene önce bize bildirmiş. 1400 senedir de bu fermân (Kur’ân) geçerli ve değişmemiştir.
İşte O fermân:
“HEPİNİZ ALLAH’IN İPİNE (KUR’ÂN’A) SIMSIKI SARILIN, DAĞILIP PARÇA, PARÇA AYRILMAYIN. . . “(Âl-i Îmran-103). Ve “Mü’minler ancak kardeştirler….’’ (Hucurat-10) diyor.
Allah’ın Resulü de; ‘Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ve ona zulmetmez’ diyor (Buhari, mezalim-3).
*Ama biz ne yaptık? Allah’a ve Resulüne itaât ettik mi?
Şair’in dediği gibi;
‘İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyla bilin. Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için’ (M. Âkif).
*Kendimizi sorgulayacağımız, hesaba çekeceğimiz husus budur...
*Biz, Kur’ân’ın ‘ayrılmayın, bölünmeyin, bölmeyin, ötekileştirmeyin› emrine uymadık.
*TAKSİM-ÜL ÂMÂL (İhtisaslaşma), ile her bir gurup (cemeat, tarikât, üniversite, iş dünyası, vs.) kendi işinde, mesleğinde en iyi olmaya gayret edip, hür dünya ile yarışacağına /yarışacağımıza, hür ve gelişmiş dünyaya gözlerimizi kapayıp, kendi içimizde çekişmeye, bölünüp-parçalanmaya, birimiz diğerini kimlikler ve inançlar üzerinden (Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Gürcü, dindar, dinsiz, Alevi, Sünni, vs.) düşman ilan etmeye başladık. ‘Kimileri, birilerini Cehenneme attı. Kimileri de, birilerine Cennet sattı’.
*Birbirlerini düşman ilan edip boğuşanlar, müsbet hiçbir iş yapamazlar. Yapsalar, yapsalar ancak tahrip ederler ve birbirini zayıflatırlar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi…
*Fertleri çeşitli fitnelerle birbirine düşen milletler, sonunda zayıflar ve sömürgecilere yem olurlar.
*Biz İslâm’ı da anlamadık. İslâm’ın özü, manası gitti, şekli, kabuğu, ritüelleri kaldı. Biz, İslâm’a uyacakken, İslâm’ı bize uydurduk.
*GELİŞMENİN, BAŞARININ YÜZDE 98’İ ÇALIŞMAK VE TERLEMEK, ANCAK YÜZDE 2’Sİ İLHÂMDIR.
Biz, yüzde 98’i, yani çalışmayı, gayreti, ilmi bıraktık, yüzde 2’ye, yani ilhâma sarıldık.
*‘Biz kulluk vazifemizi yapmayıp, hâşâ Allah’ı, işlerimize memur yaptık’. ‘’Allah’ım, şu gâvurları kahret, mahvet, vs. dedik’.
Peki ya biz ne yapacağız?
İsrail oğullarının Hz. Musa’ya dedikleri gibi; hâşâ, ‘’Sen ve Rabb’in bizim yerimize savaşın mı’’ diyeceğiz?
“... GERÇEKTEN İNSAN İÇİN, ANCAK ÇALIŞTIĞI VARDIR”
(Çalışıp, kazanmadığı bir şeyi beklemesin) Necm-39.
NETİCE
*Hatalarımızla yüzleşmemiz lazımdır. Hatalarımızla, yanlışlarımızla yüzleşmeden, hatalarımızı kabul etmeden doğruyu bulamayız, istikamete eremeyiz.
*Bu memlekette T.C. vatandaşı olan herkesi, etnik kökeni, dini inancı ne olursa olsun ayırt etmeksizin kabul etmek zorundayız. Bölmek, ötekileştirmek, düşmanlaştırmak hayır getirmez, getirmemiştir de. Geçmişte yaşananlar bunun şahididir. Aynı ciğersuz olayların tekrar yaşanmaması için, hukuk normlarını esas alıp, bir ve beraber olmalıyız.
*İhtiyacımız olan şey; birlik, beraberlik içinde her alanda bir üretim seferberliği yapmaktır.
Konya kadar olan HOLLANDA; sebze ve süs bitkilerinde dünya lideri, süt ve süt ürünlerinde dünya 3., ette 4. ve ABD’den sonra 2. büyük tarım ihracatçısı (80.7 milyar Euro) olursa.
Bizim çok düşünmemiz lâzım, çoook...