• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

12 Eylül 1980 Darbesi -1-

15 Eylül 2024
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

*12 Eylül 1980 ihtilâline nasıl gelindi...?

*Neler yaşandı...?

*Neticeleri neler oldu..?

*İnsan unutkandır, hem de çabuk unutur.

Bir de olaylar doğrudan kendisini ilgilendirmiyorsa, hiç yaşanmamış kabul eder. Bu kabulden dolayı, ifsâd ediciler, tiranlar ve sömürgeciler aynı veya benzer filmi tekrar tekrar gösterime sokar, oynatırlar.

Hatalardan ders alıp tekrarlamaması için, hatalar hatırlanmalı, yazılmalı, gelecek nesillere, aynı hatalara düşmemeleri için uyarı görevi yapılmalıdır.

İnsan şayet, bir vakayı yazmazsa veya sık sık tekrar etmezse onu çabuk unutur. Zira, ‘Hafıza-yı beşer nisyân  ile mâlüldür’ (insan hafızası unutkanlık hastalığına müptelâdır). 

*12 Eylül 1980  darbesine şahid olanlar ve anlayanlar, o zaman en az 12-15 yaşında olmalılar ki, olayları tahlil edebilsinler. Olayları hatırlayanların çoğu da, olayların ancak görünen yüzünü bilebilirler. Ve olayların arka planını bilemezler. Tarihin tekerrür etmemesi için, benzer olayların tekrarlamaması gerekir. Olayların tekrarlamaması için de, Millet’in münevverlerinin olayları hatırlatarak milletin hafızasını canlı tutması icap eder.                                            

*12 Eylül 1980  darbesinden  buyana 44 yıl geçti. Bugün, 44 yaşında olanlar, o gün Dünyaya yeni gelmişti. Bir kısmımız bebekti, bir kısmımız da olup-biteni  anlayacak yaşta değildi. Bir kısmımız olayların kenarında-köşesinde kalmıştı. Bazılarımız da olayları unuttu veya hayal –meyal hatırlıyor. Hâlbuki 12 Eylül 1980 sürecinde (evveli, anı, sonrası) neler oldu, neler... Ne gencecik fidanlar hayatlarının baharında iken toprağa düştüler. Ne ocaklar söndü, anaların yüreğine ne ateşler düştü. Malatya, Sivas, Çorum ve Kahraman Maraş olaylarının her biri analiz edilip, dersler çıkarılacak hadiselerdir... 1980 darbesi ve ona götüren süreç çok iyi tahlil edilip, günümüz ve gelecek nesillere, acı, bir o kadar da tiraj-ı komik ibretlik dersler olarak  anlatılmalıdır. 

12 EYLÜL 1980 DARBESİNE 

NASIL GELİNDİ...?

*12 Eylül 1980 süreci; SOĞUK SAVAŞ KONSEPTİNE uygun olarak planlanmıştır.                                                                                                   Şöyle ki; Bir tarafta Komünist-Marksist ideoloji, karşısında Milliyetçi-Ülkücü kamuflajlı Kapitalist ideoloji. Ve bunların görünmeyen güçleri ile görünen yerli uygulayıcıları... 

1980 darbesine götüren süreç taa 1977’de 2. MCH (milliyetçi cephe hükümetleriyle) başladı. ‘1 Mayıs Taksim’ olaylarını hatırlayın... Bülent Ecevit’in 12 AP milletvekilini transfer ederek (Güneş Motel olayı) kurduğu hükümetle hız kazandı. Bir taraftan Kahraman Maraş olayları gibi fitneler, diğer taraftan da benzinden-yağa kadar emtia kuyrukları... ‘Ülke’yi bir cent’e’ muhtaç bırakan ekonomik darboğaz, öbür taraftan da ardı arkası kesilmeyen cinayetler halkı canından bezdirip, siyasilerden ümidini kesmesine sebep olmuştu. Bu sebeplerden dolayı ‘Sıkı Yönetim’ ilân edildi. Sıkıyönetime rağmen, olaylar durmadı... Boykotlar, grevler, cinayetler devam ediyor, Türkiye bir kaosa sürükleniyordu. Her gün memleketin dört bir yanından ölüm haberleri geliyordu. ‘İlkokul çocukları bile, birbirini öldüren abi ve ablalarını görüp, ‘biz de büyüyünce ya öleceğiz, ya da öldüreceğiz’ diyordu. Analar-babalar, çocuklarının akşam eve dönüp-dönmeyeceğinden emin değillerdi... Aileleri korku ve endişe bürümüştü. Abdi İpekçi, Gün Sazak, Cavit Orhan Tütengil, Nihat Erim, Kemal Türkler cinayetlerini diğerleri takip etti... Bu cinayetlerin bir kısmı fail-i meçhul kaldı. Aynı silahla, sabah soldan bir cinayet, öğleden sonra da sağdan bir cinayet işleniyordu (Sarp Kuray’ın hatıraları). Sıkıyönetime rağmen olaylar durmadı, aksine tırmandı. Zamanın 2. Ordu Komutanı; ‘ihtilâli bir yıl önce planladık. Ama şartların olgunlaşmasını bekledik’ diyecektir.. Bu bir yılda (12 Eylül 1979-12 Eylül 1980) 7000 silahlı saldırıda 2812 kişi öldürüldü.

Darbecilerin dedikleri gibi, darbenin zakkum meyvesi halkın yiyebileceği olgunluğa ermeye başlamıştı. Darbe sebeplerinin olmazsa olmazı’ İRTİCA (İSLÂM) HORTLADI› argümanı da bulundu. Bu argüman, 6 Eylül 1980 de MSP’sinin tertiplediği ‘Konya Mitingi’ idi. Filistin topraklarını işgal eden İsrail’in, ‘KUDÜS’ ü ebedi başkent ilân etmesi üzerine, Ümmet dâvasını üstlenmiş olan Milli Görüş temsilcisi MSP ve onun lideri Rahmetli Necmettin Erbakan ve Arkadaşlarınca Konya’da tertiplenen ‘KUDÜS’Ü KURTARMA MİTİNGİ’ idi. Rahmetli Erbakan ve tertip heyetinin çabalarına rağmen, mitinge ‘Provokatörler’ karışmış; ‘Dinsiz devlet yıkılacak’ sloganları atılıp, İstiklâl marşını bizzat Erbakan Hoca söyletmesine rağmen, 5-6kişi ayağa kalkmayıp oturmuştu. Bu durum bulunmaz bir fırsattı. Ve darbecilerin de dediği gibi ‘Bardağı taşıran son damla olmuştu’. Artık darbenin meyvesi olgunlaşmış ve Millet’e yedirilme zamanı gelmişti.

Devam edecek…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ahmet Faruk

Siyasi bölünmüşlük 12 Eylülü getirdi. Günümüzde de aynı oyun oynanıyor.

Pilot

Bizlere ülkemizin geçmişte yaşadığı kanlı olayları ve buna paralel yaşanan irtica adı altında kurgulanan İslam düşmanlığını hatırlattığın için teşekkürler yusuf hoca!O günlerde darbe çığırtkanlığı yapan darbeci askerlerin,nasıl bir yolunu bulsakta irtica kamuflajlı İslam düşmanlığı üretsek diye hayıflanırken,sağolsun milli görüşçü abilerimizde buna zemin hazırlamış oldular!Yalnız o günler yazıda anlatıldığı gibi karanlık günlermiş,ama bu karanlık günleri tertipleyenler bu işlerin bu noktaya geleceğini bile bile bu lanet darbeye giriştiler!Yazının devamında sanırım bu konu işlenecek.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23