Kurbanlarımız, şarap ve domuz sofralarına meze olmasın!
Kurban İbadetinin temeli Tevhid ve Takvadır.
Kurban, her ibadette olduğu gibi, kavram olarak da anlaşıldığı üzere Allah’a yakınlık için, ibadet maksadıyla yerine getirilen bir ibadettir.
İbadetler, Allah’ın emrettiği, Resulullah’ın (s.a.s.) örnek uygulamasıyla bize gösterdiği gibi sadece Allah rızası için yapılmalıdır.
Niyetin sahih olmadığı, şartların yerine getirilmediği, ibadet maksadından uzak yapılan hiçbir eylem, insanların gözün de büyük bir hareket olarak görünse bile ibadet olmaz.
İbadet sayılmayan hiçbir amel Allah indinde sahibine fayda sağlamaz!
Nitekim Peygamberimiz döneminde Medine’de Münafıklar daha rahat hareket etmek ve bağımsız davranmak için bir mescid inşa ettiler ve bunun açılışını da Efendimize yaptırmak suretiyle meşrulaştırmak istediler. Hz. Peygamber onların isteklerini tam kabul etmiş, orada namaz kılarak açılışını yapmaya niyetlendiği sırada vahiyle o mescidin halis niyetten uzak, Müslümanların arasına nifak tohumu ekmek için inşa edildiği beyan edilerek orada asla namaz kılmaması ve hatta yıktırılması emredildi. Özellikle takvaya vurgu yapılarak, “Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulan mescid ise namaz kılman için elbette daha uygundur” (Tevbe 107-110) denilerek niyet ve amacın Allah korkusu ve hoşnutluğu olması gerektiği açıkça bildirildi.
Müslüman Yolunacak Kaz Değildir!
Her fırsatta dini esaslara saldıranlar, Müslümanlarla alay edenler nedense iş menfaate gelince Müslümanları enayi yerine koyup, onların sırtından ceplerini doldurmak için kapı aralıyorlar.
Her yeni bir mescid açılışında veya hüviyetinden koparılan bir ibadethane, aslî kisvesine dönüştürülmek istendiğinde, İslam’a ve Müslümanlara hizmet götüren bir vakıf-dernek açılmaya niyet edildiğinde türlü engeli esirgemeyenler…
Kurban Bayramında Müslümanları vahşi-katil, İslam’ı da vahşet sergileyen din olduğu algısıyla karalamaya çalışanlar…
Normal yaşantılarında İslam’ın tüm yasaklarını çiğnedikleri yetmezmiş gibi ön ayak olanlar…
Sapkın akımların önünü sonuna kadar açmakla onlara destek çıkanlar…
Beş kuruşluk bir dünya menfaati doğduğunda herkesten daha çok dindar kesiliyorlar!
Nedense herkesten önce camilere koşanlar, billboardları afişleriyle süsleyenler onlar oluyor.
Sanki bugüne kadar Kurban Bayramında, “Boğaz kana bulandı! Vahşet! Katiller!” diye manşetleri/ekranları kirletenler bunlar değilmiş gibi.
“Kurban derilerini şu… Kurumdan başkası toplayamaz!” deyip ülkeye Uçak yapılacakmış algısıyla milletin Kurban derilerini gasp edip sonra da şarap sofralarında zıkkımlananlar bunlar değilmiş gibi.
Her sene Kurban Bayramı yaklaştığında bu ikiyüzlülüğü sergileyenler, ne yazık ki bugün de Kurban Bayramına az bir zaman kala yine başladılar Müslümanları yolmak için kampanyalar düzenlemeye…
Lanetli katil İsrail, bir seneyi aşkındır Gazze’de taş üstünde taş bırakmazken, Müslümanları toptan yok etme vahşetini sergilerken İsrail’e bir kınama bile yapamayan, onların mallarını raflarından indiremeyip bizzat destek çıkan ne kadar yerli yabancı AVM, market varsa Kurban satış kampanyası düzenlemeye başladı.
Bu nasıl bir pervasızlık?
Bu nasıl bir haysiyetsizlik ki dün sövdükleri, yerdikleri dinin kavramlarını bugün sadece ceplerini dolduruncaya kadar ılımlı karşılıyorlar.
Hâlbuki daha Bayramın birinci günü dahi yine, “Vahşete bakın! Hayvan bırakmadılar!” deyip aynı ikiyüzlülüğü göstereceklerinden hiç şüphemiz yok.
Evet, Müslüman uyanık olmalı!
Kurban kesip sevap kazanayım derken şarap sofralarına meze aracı olmamalı.
Ne için kurban kestiğini, kimin rızasını nasıl kazandığına dikkat etmeli,
Kestiği kurbanla kime nasıl bir hizmet ettiğini iyi düşünmeli!
Tevhit ve Takva esası üzerine bina edilmesi gerek Kurban İbadetini zedeleyecek, halel getirecek her şüpheli davranıştan kaçınmalıdır.
Diyanet’in, dini mercilerin, İslam’a ve Müslümanlara hizmet etmekten başka amaç taşımayan İslam önderlerinin uyarıları ve bilgilendirmeleri doğrultusunda kurbanlarını alıp kesmeliler!
“De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’âm 6/162)
Kurbanın sıhhatine zarar verecek, kimin ne niyetle ortağı olduğu, kimin hangi kafayla nasıl kestiğini ve nasıl bölüştüğü belli olmayan hisse dağıtım kampanyalardan uzak durmalı.
İlla bir vakıf vasıtasıyla kurbanlarını bağışlamak isteyenler de şimdiye kadar hizmetleriyle hiçbir şüpheye karışmamış, dini hassasiyetleri bilinen vakıfları tercih etmelidir.
Kurban, Allah rızası için ibadet niyetiyle kesilmelidir.
Başka herhangi bir amaçla kesilen kurbanlar ibadet olmaz!