Otellerdeki israflar ciddi boyutta

Turizm sektörünün parlayan yıldızlarından biri olan "her şey dahil" oteller, konfor ve hizmet anlayışıyla misafirlerine tatil deneyimleri sunuyor.

Ancak bu sistemin beraberinde getirdiği ciddi bir sorun var: israf.

İsraf, dinimizde şiddetle kınanan ve sakınılması gereken bir davranış.

Oteller, tatil ve iş seyahati yapanlar için vazgeçilmez bir konaklama seçeneği olmasının yanı sıra, büyük bir kaynak tüketimi ve israfın da merkezinde yer alıyor.

Lüks hizmet anlayışı, konforlu bir deneyim sunma çabası ve misafir memnuniyeti hedefi, otellerin doğaya ve çevreye zarar veren israf alışkanlıklarını tetikliyor.

Ancak, bu israfı azaltmak ve daha sürdürülebilir bir işletme modeli benimsemek, hem çevre hem de işletmeler için olumlu sonuçlar doğurabilir.

Otellerdeki en büyük israf kaynaklarından biri, gıda israfıdır.

Açık büfe kahvaltılar, öğle ve akşam yemekleri, geniş bir yiyecek yelpazesi sunarken, bu yiyeceklerin büyük bir kısmı tüketilmeden çöpe gidiyor.

Misafirlerin taleplerini tam olarak tahmin edemeyen oteller, çeşitli ve bol yiyecek sunarak memnuniyeti artırmayı hedefliyor.

Bu durum, ciddi miktarda gıdanın boşa gitmesine neden oluyor.

Oysa, yiyecek israfını azaltmak için şu adımlar atılabilir:

Misafir sayısına göre daha doğru tahminler yaparak yiyecek miktarını ayarlamak.

Artan yiyeceklerin yerel yardım kuruluşlarına bağışlanması veya kompost yapılması.

Misafirlere daha küçük porsiyonlar sunarak israfı azaltmak.

Otellerde su ve enerji tüketimi de oldukça yüksektir.

Sürekli çalışan çamaşırhaneler, 24 saat açık olan ışıklar ve klimalar, israfın başlıca kaynaklarıdır.

Bu tüketimi azaltmak için bazı önlemler alınabilir:

Su tasarruflu duş başlıkları ve musluklar kullanmak, havlu ve çarşaf değişimlerini misafirlerin tercihine bırakmak.

Enerji verimli aydınlatma sistemleri kullanmak, odalarda sensörlü ışıklar ve termostatlar bulundurmak.

Güneş panelleri ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji tüketimini azaltmak.

Tek kullanımlık plastikler ve ambalaj malzemeleri, otellerde ciddi bir çevresel sorun oluşturabiliyor.

Şampuan, sabun ve diğer hijyen ürünleri genellikle küçük plastik şişelerde sunuluyor.

Bu durum, büyük miktarda plastik atık oluşmasına neden oluyor.

Bunun önüne geçmek için:

 Küçük şişeler yerine, banyo ve odalarda doldurulabilir sabun ve şampuan dispenserleri kullanmak.

Tek kullanımlık ürünler yerine geri dönüştürülebilir veya biyolojik olarak parçalanabilir malzemeler kullanmak.

Misafirlerin de bu sürece dahil edilmesi, israfı azaltmak için önemlidir.

Oteller, misafirlerini çevre dostu uygulamalar hakkında bilgilendirerek ve onların katılımını teşvik ederek israfı azaltabilir.

Örneğin, oda kartları ile çalışan enerji sistemleri, misafirlerin odadan ayrıldıklarında ışıkların ve klimaların kapanmasını sağlar.

Ayrıca, misafirlerin gönüllü olarak havlu ve çarşaf değiştirmeme seçeneğini tercih etmeleri teşvik edilebilir.

Otellerdeki israfı azaltmak, hem çevreyi korumak hem de işletme maliyetlerini düşürmek açısından büyük önem taşıyor.

Sürdürülebilir uygulamaları benimseyen oteller, misafirlerine hem konforlu hem de çevre dostu bir konaklama deneyimi sunabilir.

Bu dönüşüm, sadece otellerin değil, tüm turizm sektörünün geleceği için kritik bir adım olacaktır.

Allah'a emanet olun ...