Bir engelli bireyin hayata bakışı

Engelli bireyin hayata bakış açışı, toplumun genelinden farklı olabilir.

Ancak bu farklılık, zayıflık olarak algılanmamalıdır.

Birçok insan, engelli bireylerin hayatla başa çıkma becerilerini düşük görür.

Bu, aslında büyük bir yanılgıdır.

Çünkü engellilik, sadece fiziksel ya da zihinsel bir durumdan ibaret değil; hayatın içindeki engelleri aşma sürecidir.

İş hayatında dışlanma korkusu ve endişesi, engelli bireyler için ne yazık ki yaygın bir durumdur.

Her ne kadar yasalar engelli bireylerin iş hayatında korunmasını sağlasa da, pratikte bunun her zaman gerçekleşmediğini görüyoruz.

Bu korku, işe başvuru sürecinden itibaren başlar.

Acaba bir işveren, engelli olduğum için beni geri mi çevirecek?

Yoksa işe alınsam bile çalışma arkadaşlarım tarafından dışlanır mıyım?

Bu sorular, ne yazık ki engelli bireylerin aklından çıkmayan endişelerdir.

Kendisini güçlü hissetmediği zamanlar oluyor.

Toplumun beklentileri, engelli bir birey olarak karşılaşabileceği zorluklar, hatta kendi iç dünyasında yaşadığı çatışmalar, bazen kendisini yıpratıyor.

Her zorluk, engelli bireye aslında hayatta ne kadar güçlü olduğunu hatırlatıyor.

Bu güç, hayatta karşılaştığı her engeli aşma azminden kaynaklanıyor.

Engelli bireyler, sadece fiziksel engellerle değil, aynı zamanda toplumun önlerine koyduğu engellerle de mücadele ediyorlar.

Ama bu mücadele, onlara hayatın ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.

Evet, korkuları ve endişeleri var.

Ama bu korkular, onları daha da güçlü kılmak için var.

Çünkü biliyorlar ki, her engeli aşmak, onlara yeni bir bakış açısı kazandırıyor.

Engelli bir bireyler hayata tutunmak, sadece kendi hayatı için değil, aynı zamanda başkalarına örnek olmak için de önemli.

Allah'a emanet olun ...