• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muhammet Seyfullah Maden
Muhammet Seyfullah Maden
TÜM YAZILARI

Bunlar kadın savunucusu değil, istismarcısı!

11 Temmuz 2024
A


Muhammet Seyfullah Maden İletişim:

Allah’ın adıyla…

*

Toplumda kadınları “yükseltmek” yerine erkekleri “alçaltmayı” görev edinen…

Ve bu sayede “eşitlik” sağlanacağını zanneden feministler…

Şimdi de “soyadı meselesi” bahanesiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş’a saldırıyor…

Türk İslam toplum yapısını hiçe sayan batı kökenli kanunlar yüzünden aile kavramının içi boşaltıldı. Boşanmalar arttı. Benim “Instagram nesli” dediğim günümüz kadınlarında, sosyal medya yüzünden “narsistik kişilik bozukluğu” inanılmaz seviyelere ulaştı. Kadınların hipergamisi kontrolden çıktı. Erkekler de maskülen olmak yerine efemine, kırılgan bir hal aldı. Kadın kadınlığını, erkek erkekliğini unuttu. Buna batı kökenli kanunlar da eklenince… Aileler iyice dağılmaya, toplumun temeli sarsılmaya başladı.

Dağılıyor, batıyor, parçalanıyoruz.

Toplumdaki çözülme yetmezmiş gibi…

Anayasa Mahkemesi yine tartışmalı bir karar vererek, kadının evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanabileceğini söyledi.

Kadın farklı, erkek farklı soyadına sahip olacak… Çocuk da istediğini seçebilecek. İki çocuktan biri annesinin, diğeri babasının soyadını alsa… Ortada aile namına hiçbir şey kalmayacak!..

AK Parti 9. Yargı Paketi’nde Anayasa Mahkemesi’nin bu saçma kararını umursamadı. Pakette, kadının, eşinin soyadını alması gerektiği ifade edildi.

Müslümanlar bu yargı paketinden memnun olurken…

Tabii ki CHP ve avanesi, toplum menfaatine olan her konuda olduğu gibi, buna da karşı çıktı.

CHP’li feminist Aylin Nazlıaka, Göktaş üzerinden tüm Müslüman siyasetçileri hedef alan bir açıklama yaptı.

Aslında bu tip açıklamalara alışığız… Bunların bir şey yapabileceği falan da yok… Ama kimin nasıl bir mantığa sahip olduğunu anlamak için, bu saçmalıkları gündeme getirmek zorundayız.

Bakan Göktaş’ı “Medeni Kanun” üzerinden hedef gösteren feminist Nazlıaka dedi ki; “Bunları siyasetten sileceğiz!

Silersin, silersin…

Neymiş, “kadının özgürlüğü”ymüş… Neymiş, “aileden önce bireysellik”miş…

Bireysel özgürlükler senin ve temsil ettiğin mahallenin çok mu umurunda Aylin hanım!..

Hatırla, “Teşkilatlarda en az yüzde 25 kadın görevlendirilecek” diye kural koyan da, bu kurala uymayan da sizdiniz…

Yenimahalle ilçe örgütündeki kadınlar, “Böyle olmaz, hani yüzde 25 olacaktı?” dediğinde…

Teşkilattaki erkekler, “Or.spular!” diyerek o kadınları dövdüğünde…

Hangisine sahip çıktın?

Akit muhabiri seni arayıp, “Kadınlar şiddet gördü, küfürle rencide edildi, ne söylemek istersiniz, bir şey yapacak mısınız?” diye sorduğu zaman…

Şu an uygun bir ortamda değilim. Bu konuda yorum yapamayacağım. İyi pazarlar diliyorum” diyerek apar topar telefonu kapatan CHP’li feminist…

Sen mi kadın haklarını savunuyorsun?

Hadi git işine bre!.. Şekilci bağnaz…

*

Kadın hakları demişken…

2020’lerde ortaya çıkan, CHP içinde onlarca taciz, tecavüz vakasını hatırlarsınız…

İçinde reşit olmayan kız çocuklarına atılan cinsel içerikli mesajların da olduğu…

Fiziksel saldırıların, tecavüzlerin kol gezdiği skandallar zinciri…

Gözler tabii ki feminist Nazlıaka’daydı. Herkes ne diyeceğini merak ediyordu.

Kürsüye çıktı. İl kadın yöneticileri toplantısıydı.

Herkes Aylin hanımın mağdur CHP’lileri savunacağını zannederken...

Nazlıaka, “Kadınlar,” dedi, “Bu hükümetle hesaplaşmak zorunda!

Televizyon başında nutkumuz tutuldu.

Onlarca tecavüz, taciz vakasına dair bir kelime bile etmedi. AK Parti’ye saldırdı. “Kadın düşmanlığından” dem vurdu, yine, “kadın haklarını savunacaklarını” söyledi, “kadın cinayetleri” hakkında konuştu…

Partisindeki onlarca mağdur için çıtı çıkmadı.

Şimdi de aile bakanı üzerinden Müslümanlara sallıyor.

Siyasetten silecekmiş. Silersin, silersin…

*

Sadece kadın haklarına değil, “kimsenin hakkına riayet etmeyen” muhterisin tekidir bu Aylin hanım.

Seçim çalışması için kiraladığı otobüsün “parasını ödemeyince” mağdur ettiği vatandaş parti binasının önüne gitmiş, topladığı seçim posterlerini paramparça etmişti.

Ankara milletvekili aday adayı idi o zaman…

 Kadınlar üzerinden edebiyat yapıp haklarını umursamayan Aylin hanım, işçinin hakkını önemser miydi? Niye önemsesin ki?.. Şekilci işte. Sadece konuşur. Feminist.

*

“Siyasi ahlak” vurgusu da yapar bunlar. Ama ahlakı da ayaklar altına alırlar.

Sadece dayak yiyen, tecavüz edilen kadınlara sessiz kalmasıyla tanınmaz bu Aylin hanım…

Tayyip Erdoğan henüz başbakan iken, “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum” demişti. CHP’den tabii ki Aylin Nazlıaka çıkarmıştı kafasını.

Türk siyasi tarihindeki en ahlaksızca ifadelerden birini kullanmış, “Vajina bekçiliğini bırak!” diyerek Erdoğan’a çıkışmıştı.

Bu skandal, rezil, mide bulandırıcı ifade büyük infial uyandırmıştı. Merhum Hasan Karakaya’nın cevabı da çok konuşulmuştu. “Aylin hanım, anlaşılan ‘müstehcen tiyatro oyunları’na çok gitmiş!..” diyen Hasan ağabey, “Aylin hanımı vajinasıyla baş başa bırakıp diğer konulara dönelim” demiş, CHP’lilerin anladığı dilden konuyu kapatmıştı.

*

Aslına bakarsanız müthiş bir siyasetçi bu kadın. Büyük bir hazine. Okumasını bilen için, kemalizm ve feminizm ideolocyalarını çok güzel anlatan, bu batıl dünya görüşlerinin tüm hasletlerini bünyesinde barındıran bir kitap gibi, maşallah!..

“İlericilik” maskesi takan ama eski Türkiye’deki uygulamaları savunan, “gerici politika izleyen” bir kemalist…

“Kadınların toplumda yer edinmesinden ve yükselmesinden” bahseden ama kadınlar için kılını kıpırdatmak yerine sadece şekilcilik yapan, “Kadınların gelişmesi” yerine “erkeklerin gerilemesi” için mücadele eden bir feminist…

Aslında konuşmaya bile değmez de… Müslümanları halen tehdit edebilen, buna rağmen aymaz bazı Müslümanların desteğini alabilen CHP’liler canımızı sıkıyor işte.

Aileyi savunan Müslüman politikacıları siyasetten silecekmiş…

Silersin, silersin…

Denesene?..

Ve minallâhi-t Tevfîk.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Paşa

Sana ilk yazından itibaren olan bitenleri hatırlatıyorum ve bunların başörtüsü kadar senin gözünde önemi yokmu diyorum sesini çıkarmıyorsun niye Muhammed, oysa müslüman sessiz kalır mı helede karşısındaki doğruları söylüyor sa bunu dikkate almamak bir müslümana yakışır mı, yada yanlışlık bizdeyse bari onu yazda biz kendimizi düzeltelim Muhammed bey, böyle susmak dikkate almamak olmaz, lütfen Allah'ın adıyla başladığın yazıların hakkını veriniz...

Gelenek galiba

Burda yazanlara ilk olarak "bizden değilse bas küfürü" diye öğüt veriliyor sanırım.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23