İnsanlara acımıyorsunuz, yaban hayvanlarına acıyın bari!
Artık ülkemizde güvenlik sorunu haline gelen ve 100’ün üzerinde çoluk, çocuk, yaşlı vatandaşımızı şehir ortasında parçalayarak öldüren başıboş köpekler sorununa ilişkin düzenleme çalışmaları başladı…
Yasal düzenleme hazırlığına ilişkin haberlerin gündeme gelmesiyle birlikte kendilerini hayvansever, köpeksever, pati dostları olarak lanse eden kesimler ayağa kalktı…
Bu düzenlemenin köpeklerin uyutularak ithaf edileceğine yönelik olduğu gibi, aslı astarı olmayan söylentiler sosyal medyaya, oradan yandaş fondaş medyaya ışık hızıyla yayıldı… Hükümet, zavallı sokak köpeklerini katletmeye niyetlenmekle suçlandı…
İlginçtir, başıboş köpekleri canla başla savunan sözüm ona hayvanseverler, şehrin göbeğinde parçalanarak öldürülen insanlar için üzüntü beyan etmek bir yana, neredeyse saldırıya uğrayan insanları suçlamaya varacak tuhaf tavırlar içine girdiler…
Neredeyse hayvansever fakat insansevmez bir tür gelişti son zamanlarda…
Bu tespiti bir kenara koyduktan sonra belki insafa gelirler diye meselenin başka bir tarafından yaklaşalım. Belki işin ciddiyetinin farkına varan olur…
Sorunun kaynağı haline gelen sorumsuz belediyeler, yıllardır topladıkları başıboş köpekleri götürüp en yakın ormanlara salıyorlar…
Buna da itiraz edenlere, şehirlerarası bir yolda ilerlerken ormanlık bir alanda arabalarını durdurup, biraz dinleme yapmalarını tavsiye ederim. Kısa sürede ormanın içlerinden gelen köpek havlamalarını duyacaklardır.
Ormanlara salınan köpekler de kurt sürüleri gibi, etrafta rastladıkları yaban hayvanlarını avlayıp açlıklarını gideriyorlar…
Herkes bilir, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) vardır. Adı üstünde bu Genel Müdürlük, 1 milyon 162 bin 788 hektarlık alanı bulunan 85 yaban hayatı geliştirme sahasında su kuşlarından kızıl geyiğe, boz ayıdan çizgili sırtlana kadar 650 türün sayılarının artırılması ve korunması için çalışmalar yürütür.
Tür koruma çalışmaları kapsamında ortaya çıkan çeşitli görseller zaman zaman DKMP'nin sosyal medya hesaplarından paylaşılarak bu konuda kamuoyunda farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor. Fotokapanlara yakalanan yaban hayvanlarının videolarını hepimiz büyük mutlulukla izleriz…
Türkiye'nin değişik yörelerinde çeşitli türlerin üretildiği 13 üretme istasyonunda; geyik, alageyik, ceylan, Anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı ve kelaynak kuşlarının üretimi yapılıyor. Üretilen yaban hayvanları doğada kendi başlarına yaşayacak hale geldiklerinde kendi popülasyonlarını oluşturmaları için ormanlara salınıyor…
Üretme istasyonları ve koruma çalışmalarıyla Anadolu yaban koyunu, alageyik, ceylan ve kelaynakların Türkiye'de yok olmasının önüne geçildi.
Ormanlara salınan karaca, ceylan ve dağ keçisi gibi türler köylülerce uzaktan görülüyor. Hatta orman köyü olan köyümde, arkadaşlarım zaman zaman küçük karaca sürülerini gördüklerini mutlulukla anlatırlar.
Karacalar, ormanın eteğinde bulunan fındık bahçelerinde otlamaya geliyorlar. Oralarda dinleniyorlar. Yavrularını emziriyorlar…
Ben de zaman zaman köye gittiğimde onlara rastlama ümidiyle çok yürüyüşlere çıktım ama henüz görme şansına erişemedim. Ama görenler o güzel gözlerine bakınca insanın içinin burkulduğunu, adeta o günahsız hayvanların güzelliğinden gözlerinin yaşardığını anlatırlar…
Ormanlara salınan binlerce köpek, sürüler, klanlar oluşturarak önlerine çıkan ne varsa avlayıp yiyorlar… Soyları tükenmek üzereyken devletin üretme çiftliklerinde üreterek ormanlara saldıkları karaca, ceylan, dağ keçisi gibi türlere hiç acımazlar…
Sözün kısası, şehirlerde insanlara büyük tehlike oluşturan başıboş köpekler, ormanlara salındığında da orman canlılarına aynı tehlikeyi götürüyorlar…
Buna dikkat çekmek istedim. Ola ki şehirlerde köpeklerin hedefi haline gelen insanlara acımayanlar, belki orman faunasındaki yaban hayvanlarına acırlar da meselenin ciddiyetinin farkına varırlar.