CHP’yi uçuran rüzgar mı, tornado mu?

Türk siyasetinde rüzgarların son derece önemli bir yeri vardır. Anadolu’nun üç tarafı denizlerle çevrili yüksek bir plato olmasından mıdır bilinmez, güçlü rüzgarı arkasına alan siyasi oluşumlar ve liderler kolaylıkla rakiplerini saf dışı bırakarak iktidar ipini göğüsleyebilmektedir.

31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları da, hiç beklenmedik ani bir rüzgarın etkisini andırmaktadır. SONAR Başkanı araştırmacı Hakan Bayrakçı da, “herşeyin son on günde değiştiğini” belirterek bu ani rüzgardaki “tuhaflığa” dikkat çekmişti.

Siyaset dünyasında rüzgarı arkasına alan partiler ve siyasetçiler belli bir dönem o güçle zirvede yer alarak siyasete yön vermektedir.

Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan, 1950 sonrası çok partili siyasi hayatta rüzgarı arkasına almayı başaran liderlerdir. Bunlardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hala siyasetin zirvesindeki yerini korumaktadır. Kendisi ayrıca gelmiş geçmiş en kesintisiz ve uzun süre görev yapan seçilmiş lider olarak adını tarihimize altın harflerle yazdırmayı şimdiden hak etmektedir.

Ülkemize yaptığı hizmetler açısından da yine açık ara en büyük liderin Erdoğan olduğunda da çamura yatmayan herkesin hemfikir olduğu muhakkak.

İşte 31 Mart akşamı ortaya çıkan ani bir rüzgarla yükselen siyasi parti CHP ve peşinden sürüklediği Yeniden Refah Partisi (YRP) oldu. CHP’nin birkaç aylık genel başkanı Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu birlikte alaşağı ettikleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ayrıca son seçimlerde aldığı yüksek oy oranıyla CHP’nin geleceğinde söz sahibi isimlerin arasında ismi şimdiden zikredilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hep birlikte bu ani ve sert esen rüzgarla yükseldiler…

CHP ve Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’tan oluşan trioyu önüne katarak birden bire yükselten bu siyasi rüzgar ABD ve Avustralya’da sıkça görülen “Tornado” hortumlarını akla getiriyor.

Evet 31 Mart akşamı aniden ortaya çıkarak CHP ve avanelerini önüne katıp yükselten bu rüzgar, tornadoyu çok andırıyor.

Tornado hortumları genellikle 1,5 km ya da daha küçük çaplı aşırı şiddetli dönen fırtınalardır. Bir hortumun yeryüzünde takip ettiği yolun uzunluğu birkaç yüz metreden 500 kilometreye kadar çıkabilmektedir. Ortalama uzunluğu ise 40 kilometreden azdır. Bu rüzgarların hızı saniyede 65 metre ile saniyede 130 metre arasında değişmektedir. Çoğunlukla bahar sonları ve yaz başlarında ortaya çıkarlar.

Tornadolar yeterli hıza ulaştıklarında arabaları, traktörleri, evlerin çatılarını, insanları, inek, at, eşek gibi çiftlik hayvanlarını kaldırıp kilometrelerce öteye atarlar.

Bazen rastlanan balık ya da kurbağa yağmurları da bu hortumların marifetidir. Denizden ya da yolu üzerindeki bir gölden aldıkları balık ve kurbağaları kilometrelerce uzaklıktaki yerlere savurup atabilmektedirler.

Demem o ki, CHP ve onun önde gelen üç isminin bugünlerdeki ani yükselişi, bir tornado hortumunun alıp yükseltmesine benziyor. Belli bir süre sonra, taşıdığı bu mutlu yükleri yere çalması kimseyi şaşırtmamalıdır.