20 küsur yıldır iktidarda olan AK Parti, her yerinden para fışkıran CHP!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında “Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı” şeklindeki paylaşımları sonrasında, paylaşılan ve içeriğinde bir çantadan çıkarılan para destelerinin sayıldığı video görüntüleri ile ilgili olarak gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı basın danışmanı Can Poyraz 14 Mart 2024'te şüpheli sıfatıyla ifade vermişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı ve CHP Beylikdüzü Meclis üyesi Fatih Keleş ise 15 Mart'ta ifade vermişti. Binayı satan Ali Rıza Braka ise dün adliyeye gelerek ifade verdi. Soruşturma kapsamında şu ana kadar 5 kişinin ifadesi alındı.

Eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ifadesinde, söz konusu paranın 2019 yılında CHP İl Binasının satın alınmasıyla ilgili kapora ödemesi olduğunu ve binayı satın alan CHP tarafının temsilcisi olarak nakden, haricen 15 milyon 510 bin lira yazılı tutanağı imzaladığını söylemişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ise o tarihlerde CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer tarafından CHP İl Binası için toplanan bağışların bir çanta içinde kendisine teslim edildiğini, kendisinin de bu parayı Tuncay Yılmaz ile birlikte avukatlık ofisine götürdüklerini ve çantayı teslim ettiğini söylemişti.

Keleş, Özgür Nas ve binayı satan Ali Rıza Braka arasında paranın verilip alındığına dair tutanak imzalandığını, parayı Braka'nın teslim aldığını belirterek “Buradan bir komplo çıkarılmaya çalışılmaktadır. Günlerdir basın bunun alt yapısını yapmaktadır. Görüntülerde taşınmazın satın alındığı kişi ve avukat ve diğer partili arkadaşlar açık bir şekilde görülmektedir. O kadar partili insan ve mülk sahibinin bir arada olmasının başka bir sebebi yoktur. Meşru bir amaçla, partimize taşınmaz satın alınmasıyla alakalı orada bulundum” demişti.

Konuyla ilgili CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada görüntülerin İstanbul İl Başkanlığı binasında değil mal sahibinin avukatı Gökhan Taşkapan'ın ofisinde kaydedildiği iddia edildi. Görüntülerin 2019 yılına ait olduğu da öne sürülürken olaya ilişkin bir tesellüm tutanağı da paylaşıldı.

Fakat CHP'nin eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, CHP'nin açıklamasını yalanlayarak, “CHP İstanbul İl Başkanlığının yayınladığı paçavradan ibaret düzmece belgesine itibar edilmemelidir. Aralık 2019 tarihinde o il binasının alımında, CHP Genel Merkez avukatı olarak bulundum. 30 milyon TL'nin üzerindeki rakam Genel Merkez marifeti ile gönderilmiş olup, bakiye kalan bir kısım; Ocak 2020 de hazine yardımının gelmesi ile ikmal edilmiştir” bilgisini paylaştı. Bunların dışında haricen bir rakamın söz konusu olmadığını dile getiren Çiçek, “Satıcıya yönelik işlemler banka üzerinden yapılmıştır! Birileri, bir yerlerden haricen para toplayarak; haksız zenginleşme içerisine girmiş ise bunun tespit ve gereğini yapacak makamlar bellidir” sözleriyle CHP’nin örtbas çabalarını tek kalemde geçersiz kıldı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Spor Kulübü Başkanı olan Fatih Keleş'in, 2014'te Beylikdüzü Belediyesi'nde meclis üyesi olduğu, o zamandan bu yana İmamoğlu'nun sır ortağı ve gizli kasası olarak bilindiği ifade ediliyor. Keleş'in ticari olarak yükselişinin de İmamoğlu'nun yanına geçmesiyle başladığı İstanbul iş ve siyaset çevrelerinde gayet iyi bilinen bir gerçek.

Beylikdüzü'ndeki marinada İmamoğlu ile karşılıklı villası bulunan Keleş'in, ayrıca sanayi sitesinde de arsalar aldığı ifade ediliyor. Keleş'in, Marmaris'te tekne alarak İmamoğlu'nu tatilde de yalnız bırakmadığı biliniyor.

Keleş'in Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nde lakabının “kafa koparan” olduğu iddiaları da açık kaynaklardan çokça kamuoyuna yansımış durumda. Bilmeyenler için; Keleş gibi İBB Başkanı’na çok yakın bir ismin “kafa koparan” lakabıyla anılmasının, o yakın olduğu makam adına yüksek meblağlı iş ve işlemlerden “makama” aktarılması gereken “yüzdeleri” tahsil eden kişi anlamına geldiğini söyleyelim.

Ekrem İmamoğlu, skandalda adı geçen üç isim Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren yanında olan kişiler olmasına rağmen, “Benimle ilgisi yok” demişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise İstanbul İl Başkanlığı binasının alımıyla ilgili sorulara “O süreci o dönem il başkanı olan Canan hanım yürüttü” diyerek Kaftancıoğlu’nu işaret etmişti.

Canan Kaftancıoğlu sessizliğini korumaya çalışırken, il başkanlığı alımı ve “para sayma” işlerinden kendisinin sorumlu olduğu imalarına fena halde bozulmuş durumda. Kaftancıoğlu’nun yakın çevresine, “Para, alım satım, ihalelerle benim işim olmaz. O görüntülerde benim ortağım ya da genel müdürüm de yok. Kimin orada ortağı, müdürü varsa ona sorsunlar. Paranın adresini en iyi onlar bilir” dediği belirtiliyor.

Anlaşıldığı kadarıyla bu bir yerlerden gelen bavullar dolusu paraların sayılıp bir yerlere teslim edilmesi işi CHP’nin başını daha çok ağrıtacak.

Bu arada, İstanbul’daki balya balya para sayma skandalından bir süre önce, yine CHP’nin odağında olduğu sahipsiz dolar dolu çanta olayı patlak vermişti TBMM Halkla İlişkiler Binası’nda.

CHP’li bir milletvekilinin odasında, içinde 250 bin dolar olan çanta bulunmuş, çantanın sahibi olduğu sanılan isimler can havliyle “namus, şeref, yemin billahlı” açıklamalarla işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise, Fildişi Sahili ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna, “Bu bir iddia. Biz söylentiler üzerinden hareket edemeyiz. Genel Sekreterimize talimat verdim. Hemen muhakkik tayin ederek, bunun ne olduğunu, ilgili görüntüleri de izleyerek, oradaki görevli arkadaşların ifadelerine de başvurarak bir çalışma yapılıyor. Zannediyorum kısa bir süre içinde rapor hazırlanır” karşılığını vererek, TBMM Başkanlığı’nın işin üzerinde olduğunu vurgulamıştı. O iş de yakında bütün gerçekliğiyle CHP’nin başına patlar…

Biz sadece; o 250 bin dolarlık çantalardan dört tane hazırlanarak sahiplerine ulaştırıldığını ve küçük bir sahil belediyesinin CHP’li belediye başkan adayının belirlenmesi karşılığında söz verilen bir ödeme olduğunu aktarmakla yetinelim.

Bir şey fark ettiniz mi? Yirmi küsur senedir iktidarda olan AK Parti, fakat her yerinden eurolar, dolarlar saçılan, bavullar dolusu para sayma skandalları, milletvekillerine poşet poşet dolar dağıtma vakaları yaşanan parti CHP…

Sizce de bu işte bir terslik yok mu?  Bunlar bir de iktidara gelse neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz?