Yarabbi… Bizi, zalimlerin zulmünden kurtaracak bayramlara eriştir
Bazı aylar, günler ve geceler gibi bayramlar da biz Müslümanlar için ilahî bir ilham kaynağıdır.
Bayramın bir önceki günü olan Arife günü ise fani dünyadan ebedi âleme göçenlerin hatırlandığı, kabirlerinin ziyaret edilip duaların yapıldığı gündür.
Bayram ise barış, incelik ve güzellik demektir.
Bayram sevenlerin buluşması, inananların yani Ümmetin vuslatı demektir.
Bayramın verdiği bu güzel hasletlerin manevi atmosferde dil yumuşar, gönül sevgiyle dolar.
Bayramlar küslerin barışıp kucaklaştığı, sevgi, saygı içinde büyüklere ziyaret, çocukların da küçük hediyelerle sevindirildiği, güler yüz, tatlı dilli sohbetlerin yapıldığı zamanlardır.
Ancak şimdi, herkesin huzur bulduğu, sevinç içinde kutladığı o eski bayramlardan maalesef eser kalmadı.
Çünkü insanlığın kurtuluşu için emredilen doğrulardan uzaklaşan insanlık, fitne ve fesadın girdabından kurtulamadığı için insanlık bir bunalım içindedir.
Karşılıklı güven, sevgi ve saygı kalmadı.
İşgaller, savaşlar ve toplu katliamların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.
Kısacası hak haklının değil, güçlünün olduğu ve zalimlerin hüküm sürdüğü bir dönemi yaşıyor.
*
Şeytanlaşan emperyalist güçler, esir aldığı İslam coğrafyasında bir yandan işgal, yıkım ve katliamlara devam ederken, diğer yandan ise kışkırtıcı faaliyetleriyle Müslümanları birbirine kırdırıyorlar.
Filistin’de büyük yıkım ve soykırıma varan toplu katliamları Siyonist İsrail, ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batı’nın verdiği sınırsız destekle sürdürüyor.
Libya’da, Lübnan’da, Suriye’de, Yemen ve Sudan’da yaşanan iç savaşlar onların fitne, fesat ve kışkırtıcı politikalarının bir sonucu Müslüman Müslümanı kırıyor.
Diğer bir ifadeyle, yakılıp yıkılan yerleşim yerleri, toplu katliamlar, akan kanlar ve dinmeyen acılar o ihanet güç odaklarının eseridir.
Dünyanın neresinde bir siyasi kaos yaşanıyorsa, bir saldırı veya bir işgal varsa orda mutlaka ABD ve Batılı emperyalistlerin oluşturduğu güç odakları ve Siyonist İsrail’in parmağı vardır.
Kandan ve göz yağından beslenen bu Vampirlerin hedefi dünyanın yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin sömürmektir.
ABD ve İngiltere’nin öncülüğündeki Batı emperyalizminin kanlı izinin süren Çin, Doğu Türkistan’da Hindistan, Keşmir’de Myanmar, Arakan’da (Rakhine) Müslümanları hedef alan devlet terörünün zulüm, işkence ve baskıları en acımasız bir şekilde devam etmektedir.
Hülasa-i Kelam; alem-i İslam’ın hali içler acısıdır.
Her taraf tarumar, her taraf kan ve gözyaşı...
*
Evet, bugün bütün bu acı gerçekler içinde buruk bir bayram yaşıyoruz.
Büyük şair, değerli abim, kadim dostum rahmetli Ozan Arif, bu acı tabloyu “Bayram Duası” şiirinde izah ederek şu şekilde niyazda bulunuyor:
Ya Rabbi halimiz ayandır sana,
Tahammül kalmadı dökülen kana,
Savaşın kavganın, terörün sona
Ereceği bayramlara eriştir.
Arif der ki Ya Rab Müslüman Türk’üm
Bu düzen tartmıyor çok ağır yüküm,
Türk’ün ve İslam’ın yeniden hüküm
Süreceği bayramlara eriştir.
Ben de ellerimi kaldırıp tüm kalbimle ÂMİN diyor ve ilave ediyorum.
Yarabbi… Cenaze namazı kılmaktan yorulduk, şükür namazı kılmayı bize nasip eyle… Bizi, zalimlerin zulmünden kurtaracak bayramlara eriştir.
*
Tüm olumsuz şartlara rağmen asla ümidimizi kesmemeliyiz.
İnanıyor ve Allah’a teslim oluyor isek, biz güçlüyüz ve bütün ihanetlerin üstesinden geleceğiz demektir.
İslam’ın yüce değerleri etrafında birleşerek ümit ve gayretle çalışırsak, bayramların bayram olduğu günlere kavuşmak daha yakın olacaktır.
Şunu bilmeliyiz ki, şimdi birlik ve kardeşçe dayanışma içinde olma zamanıdır.
Bu vesileyle ‘Alem-i İslam’ın mübarek ‘Kurban Bayramını’ tebrik ediyorum.
Özlemini duyduğumuz barış, huzur ve güven başta olmak üzere hayırlara vesile olmasını diliyorum.