• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Türkiye’nin BRICS serüveni başlıyor mu?

11 Eylül 2024
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

 

Son günlerde Türkiye’de en çok konuşulan ve tartışılan konu Türkiye’nin BRICS üyeliğidir.

“Türkiye AB’den ayrılmalı ve BRICS’e üyelik için başvurmalı mı?”, tartışılırken, Rusya’dan sızan bilgiler ve ABD basınında çıkan haberler kafa karışıklığına sebep oldu.

Türkiye’nin BRICS’e üyelik için başvurduğu Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Uşakov tarafından resmen açıklanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus tarafının Tataristan Cumhuriyeti’nin Kazan kentindeki BRICS Zirvesi’ne katılma davetini kabul ettiğinin duyulmasıyla Türkiye’nin BRICS üyeliği için bir niyet mektubuyla irade beyan ettiği anlaşılmış oldu.

Daha önce “Türkiye BRICS üyeliğine müracaat etti bilgisi doğru mu?” sorusu yerine şimdi ise “BRICS, AB’ye tam olarak alternatif mi?”, “BRICS’e girmek ne getirir, ne götürür?”, “Türkiye, BRICS’e girecek mi?” ve “BRICS’e katılım Türkiye - ABD - Avrupa ilişkisini nasıl yansır?” sorularına cevap aranmaya başlandı.

Çünkü BRICS Türk kamuoyu tarafından çok bilinen bir yapı değil.

*

Türkiye, “davet gelmesi halinde üye olmayı kabul edebilirim” anlamına gelen bir niyet mektubunu BRICS’e sunmuş. 9 üyenin itiraz etmemesi halinde Türkiye, 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla BRICS üyesi olacak.

Türkiye’nin, gizli tuttuğu bu irade beyanının Rusya’dan duyurulmuş olmasına yapılan eleştirilerin kısmen haklılık payı olduğu bir gerçektir.

Ancak, ABD ve AB’nin karşı olduğu bu girişim hem var olan ilişkilere hem de prestijine zarar vereceği gerçeğinden hareketle Türkiye, niyet mektubunun karşılık bulmadan duyulmasını istemedi.

Zira her bilginin her zaman ve her yerde paylaşılmasının bazen fayda yerine zararlı olduğu ise bir diğer gerçektir.

*

Bazı kesimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin BRICS’e başvurusu stratejik bir plan değil taktiksel olduğu, bu girişiminin de Batı ile pazarlığının bir aracı olarak yapıldığı iddiaları bana göre ideolojiktir.

Çünkü Türkiye’nin BRICS ile yakınlığı ne gizlidir ne de yeni bir girişimdir.

Nitekim AB ile Gümrük Birliği’ne sahip Türkiye, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS gibi farklı platformlarda çeşitli ortaklarla yeni işbirliği fırsatlarını aramaya devam edeceği yönünde yıllar öncesinden bir irade beyanı var.

Ayrıca Türk diplomasisi ve bürokrasisi ile kamuoyunun kahir ekseriyeti, AB’nin oyalayıcı, dışlayıcı, küçümseyen ve aşağılayan tavrına rağmen var olan ticari ilişkilerinin devam ettirilmesinin gerekli olduğu görüşündedir.

Ancak, BRICS’ı ise kendine daha yakın gördüğü için ikiyüzlü politikalarla dışlayıcı bir tavır takınan AB yerine üyeliğe adaylar arasında ayırım gözetmeyen ve her geçen gün hızla büyüyen BRICS’e üyeliğini tercih edenlerin oranı daha yüksektir.

*

BRICS kurucu ülkeleri ve yeni üye olan devletler, bir NATO üyesi olan Türkiye’nin BRICS’e katılımının uluslararası arenada önemli bir hamle olacağına inanıyor.

Çünkü Türkiye jeostratejik ve jeopolitik konumu ile genç nüfusu, güçlü ordusu ve gelişmekte olan ekonomi ve ticareti ile özgül ağırlığı olan bir ülkedir.

Türkiye bulunduğu kuruluşa sorun getiren değil, sorunlara çözüm üreden güçlü potansiyeliyle üyesi olduğu kuruluştan aldığı kadar o kuruluşa değer kazandıran bir ülkedir.

Bu gerçekten hareketle BRICS içinde Türkiye’ye karşı dışlayıcı ve oyalayıcı bir tavır takınılmayacağı gibi üyelik sürecinde de Türkiye’nin aşılması zor olan sorunlarla da karşı karşıya kalmayacağı tahmin ediliyor.

Ancak, Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen, Türkiye’yi kendi yörüngelerinde ve kontrolde tutmaya çalışan Batılı emperyalist ülkelerin, Türkiye’nin yıllar önce kurulan BRICS blokuna olan ilgi ve üyelik için niyet mektubuyla irade beyanında bulunmasından ciddi anlamda rahatsız oldukları ise bir gerçektir. 

Her ne kadar Türkiye, BRICS grubuna katılmaya hazır görünse de Rusya ve Çin’in Ankara’ya vereceği desteğin boyutu, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin isteksiz tavırları, Türkiye’nin Batılı müttefiklerinden gelecek tepkiler ve en önemlisi de üyelik konusunda devam eden iç cephedeki ayrışmalar gibi bazı zorluklar olacağı ise bir diğer gerçektir.

Bekleyelim görelim…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hasan

Tayyip Erdoğan'ın buna nefesi yetmez

Reis Sevdalısı

Reis'in gücünün ve nefesinin yetmeyeceği olay yok Evvel Allah..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23