• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Tarihi gerçekler ve zorlu uzlaşıya giden yol

07 Eylül 2024
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

 

Mısır’ın seçimle iş başına gelen ilk lideri olan Muhammed Mursi’yi 3 Temmuz 2013’te askeri darbeyle deviren Abdulfettah es Sisi’nin daha sonra devlet başkanı olarak onun yerine geçmesine en sert tepkiyi veren R. Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye yönetimi olmuştu.

Erdoğan liderliğindeki Türkiye hükümeti, bu sert tavrını uzunca bir süre devam ettirdi ve Türkiye-Mısır diplomatik ilişkileri, tarihinin en soğuk dönemini, 2013’ten sonra yaşadı.

İki ülke Dışişleri Bakanlıkları düzeyinde derin diplomasinin işletilmesi sonucu 2020’de başlatılan girişimler 2023’de karşılıklı Büyükelçilerin atanmasıyla normalleşme süreci resmen başlatılmış oldu.

Karşılıklı iyi niyet mesajlarıyla devam eden yakınlaşma sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Kahire’ye yaptığı ve tarafların “tarihi” olarak nitelendirdikleri gezinin karşılığı olarak Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi’nin kısa bir zaman önce Ankara’da gerçekleşen ziyareti, iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliği bağlamında “yeni bir aşama” olduğu gibi iki ülke arasında stratejik işbirliği ile bölgesel ve uluslararası düzeyde ortak projelerin geliştirileceği geleceğe de kapı aralanmış oldu.

Ortadoğu’yu kendi çıkarlarına göre şekillendirerek Doğu Akdeniz’deki güçlü enerji kaynakları üzerinden derin hesapları olan ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batı emperyalizmi ve Arz-ı Mev’ud’un hayat bulması hayali uğruna dizginlenemeyen Siyonist İsrail ve onun suç ortaklarını rahatsız eden Türkiye- Mısır yakınlaşması, dost ve kardeş ülke ve halklarını ise mutlu etmektedir.

*

Türkiye-Mısır ilişkilerinde en sert dönemin  yaşandığı ve diplomatik temasın tamamen kesildiği halde Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nın açılışı öncesi siyasi liderlere verilen resepsiyonda Erdoğan’ın Mısır lideri Sisi ile bir araya gelip tokalaşması, hem iki ülkenin diplomatik girişimleri ve devlet aklının, hem de liderlerin feraseti sonucu elde edilen bir başarıydı.

Diplomasilerde sıklıkla ifade edilen “Devletler arası ilişkilerde ezeli ve ebedi dostluk veya düşmanlık yoktur, ülkelerin çıkarları vardır” sözünün çok doğru olduğunun en bariz örneği Türkiye-Mısır ilişkilerinde görülmüştür.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir” gerçeğini hatırlatması gerçekten çok anlamlıdır.

Çünkü, devlet yönetmek vakıf, dernek veya parti yönetmeye benzemez. 

Liderlerin şahsi fikirleri olsa da devlet yönetmenin verdiği tarihi sorumluluk yönünde  devlet aklıyla hareket edilir.

Kısacası devlet idare eden liderler, kendi görüşlerini ülkelerin çıkar ve menfaatlerine heba ederler ve bu bir zorunluluktur.

Zira, Türkiye -Mısır, Türkiye -Suriye ilişkilerinde “liderlerin tarihsel, ekonomik veya ideolojik sebeplerle birbirlerine tavırlar takınması, devletlerin birbirleri ile ebedi dost veya düşman olarak kalmalarının sebebi olamaz ve de olmamalı” gerçeği dikkate alınarak, zaman ve şartlara göre hareket edilmiş olması da bu gerçektendir.

Hiç şüphesiz, bizim açımızdan kabulü mümkün olmayan acılarla dolu ve travmalara sebep olan olaylar yaşanmıştır. Bunlar unutulmadı ve de unutulmaz.

Ancak, o gün onlar konuşulmalı ve yapılmalıydı, bugün ise Türkiye ve dünya şartları gereği bunlar söyleniyor ve gereği yapılıyor.

Çünkü, tüm coğrafyayı kuşatan çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.

Şimdi, birçok sorunu ve yanlışı tartışma değil, bölgemizin tamamını hedef alan ortak düşmana karşı birlikte hareket etme zamanıdır. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Osmanlı imparatorluğunu halk oylaması ile degil darbe yaparak yıkan gazi Mustafa Kemal Atatürk'de darbe yaparak kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinde iktidarı ele geçirmiş, Osmanlı padişahlarını sürgüne göndermiş, İslam alfebesini degiştirmiş, baş örtüsünü yasaklamış, ezanı Türkçe okutmuş, bir çok Kürt Müslüman'ı katletmiş olmasına rağmen hala adına yapılmış Anıtkabir'e gidip saygı duyduğumuzu, rahmetle andığımızı oradaki deftere yazıyor, heykellerini seviyoruz. Atatürk'ü darbe yaptı Osmanlıyı yıktı, başörtüsünü yasakladı, kutsal kitabımızı okuduğumuz alfebeyi yasakladı diye sevmemezlik saygısızlık edemeyiz. Mısır devlet başkanı Sisi darbe ile iktidara gelsede Mısır alfebesini değiştirmemiş, başörtüsünü yasaklamamış, ezanı Latince okumaya zorlamamış olmasına rağmen aramızı bozmakla iyi etmedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı değişiklikler Sisi' in yaptığından daha kötü olmasına rağmen saygı duyuyorsak Sisi'nin yaptığı çok daha az şeyden dolayı aramızı bozuk tutamayız.

Nahit sazoglu

Ülkemizde ekonomik gelişmeler ancak demiryollarıyla olacaktır denizciligimizi devlet politikası yapmaliyiz tarım ve hayvancılıkimizi geliştirmeliyiz mesleki eğitim merkezi kurmaliyiz petrol şirketleri otomotiv şirketleri otobüs şirketleri lastik şirketleri cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar demiryollarini engellemişlerdir
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23