• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Kınamak veya kararlar almak yetmez!

29 Mayıs 2024
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” talebi sonrası Uluslararası Toplum nezdinde itibar kaybına uğrayan İsrail’e bir tokat da Lahey Uluslararası Adalet Divanı (UAD)’dan geldi.

Refah’a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak Birleşmiş Milletler (BM) görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmeden Lahey Uluslararası Adalet Divanı (UAD)’a rağmen İsrail, Refah’a saldırı düzenleyerek, çadırlarda yaşam mücadelesi veren 50’den fazla Filistinlinin ölümü ve çok sayıda insanın yaralanması ile sonuçlanan yeni bir katliam gerçekleştirmesi, UCM ve UAD’ın kararlarına meydan okuma niteliğindedir.

UCM Başsavcısının ‘yakalama kararı’ talebi ve UAD’ın sert uyarısı birçok eksikleri ve yanlışlarına rağmen hiç şüphesiz hem Filistin devletinin tanınması hem de “kaba kuvvete karşı hukuk gücünün gösterilmesi” adına çok önemli ve de anlamlı bir gelişmedir.

Çünkü, 76 yıldır Filistin topraklarında yürüttüğü soykırım saldırılarının cezasız kaldığına alışan İsrail, ilk defa Birleşmiş Milletler (BM)’ye bağlı olarak faaliyet gösteren Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD)’ın kararlarıyla kırmızı kart görmüş ve kısmen cezalandırılmış oldu. 

Bu ilk cezalandırma, İsrail’in ‘öldürme hakkı’ lisansının iptali anlamına gelir.

Böylece, İsrail’in yargılanmaz, sorgulanamaz algısı bu kararlarla aşılmış oldu.

Ancak, UCM’nin İsrail Başbakanı Netanyahu, Savunma Balanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı ile UAD’ın ise sert uyarısı, İsrail’i durdurmaya yetmedi.

Zira İsrail, şimdiye kadar alınan hiçbir karara uymamıştır.

Demek ki, kararlar almak yetmez, alınan kararların gecikmeden uygulanması şart olmuştur.

Yani, İsrail ile anladığı dilden konuşmalı. 

Vahşetin durdurulması ve bu vahşetin sorumluları olan barbarlardan hesap sorulması için harekete geçilmeli.

İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey değildir. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail devletinin ceza almaktan kurtarmak, vahşetin suç ortakları ABD ve İngiltere ile bazı Batılı devletlerin sorumluluğunu gizleme adına  sadece İsrail Başbakanı Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında ‘yakalama emri’ talep etmesi aslında bir hukuk ihlalidir. 

Çünkü, Gazze vahşetinin faili Netanyahu ve onun savaş kabinesinin tamamı ile ona sınırsız destek veren suç ortakları ABD ve İngiltere öncülüğündeki cephede yer alan Batılı emperyalist ülkelerin yöneticileridir. 

Netanyahu ve kabinesinin tamamı katildir, canidir. İstifa etmeli veya ettirilmeli ve Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesine teslim edilmeli.

Ancak tek suçlu Netanyahu ve Gallant değildir. Devlet olarak İsrail ve ona Gazze’yı yerle bir etmesi için her türlü desteği sağlayan ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken başta olmak üzere İngiltere ve onlarla ittifak eden Batılı siyasiler de hesap vermelidir.

Unutulmasın ki, suçlu kadar suçun işlenmesine müsaade eden veya destekleyenler de aynı derecede sorumlu ve suçludurlar.

Dünyayı haydutların elinden kurtarıp adalet ve hakkaniyetin hakim olması isteniyor ise o zaman hukuku temsil edenler siyasi güce boyun eğmemeli.

Siyonist İsrail’in sürdürdüğü vahşet durdurulması için lafın ve kınamaların ötesine geçilmeli ve sorumlularla suçlulardan hesap sorulmalı. Filistin Devletinin ve Filistinlilerin hakları korunmalı ve adalet tecelli ettirilmelidir. 

Aksi halde Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Lahey Adalet Divanı (UAD) bir tiyatro olmaktan başka bir anlam ifade etmez. Ayrıca bu kuruluşlar da Birleşmiş Milletler (BM) gibi güvenirliği ve saygınlığını kaybeder ve hukukun çökmesine sebep olan kuruluşlar olarak tarihe geçerler.

İşte o zaman dünyada barış, huzur ve güvenden söz edilemez ve dünya yaşanılır olmaktan çıkar…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ömer

Hala batıdan medet ummak , yok olmaz olmuyor , mahkeme şu bu hepsi bak göreceksiniz oyalama taktiği, bir netice vermeyecek vermez . Bir leşmiş leş lerin bir sürü Filistin için kararı var uygulandı mı hayır . Bu mahkemeler göz boyama o kadar . İt raili ancak güç önler askeri ortak bir islam ülkeleri ile müdahele olmalı başka çare yok . O masumlar ölmeye devam edecek lafla olmuyor .

Asım

Tefe gelmeyecek mabadı davula gerdirmek derler buna. Yetmez ama gücümüz bu kadar, yetmez ama kapasite bu kadar. yetmez ama yemiyor çünkü hariciye vekaletinin de dediği ABD ve Batıyı karşınıza alamıyorsunuz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23