• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

İsmail Haniye ve uğruna şehid düştüğü davası

03 Ağustos 2024
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

 

İşgalci İsrail, savaşla yenemediği İslami Direniş Hareketi (Hamas) ve Hizbullah’ın, askeri ve siyasi liderlerini ortadan kaldırmak amacıyla başlattığı alçakça suikast ve cinayetlerini sürdürüyor olması, savaşı tüm bölgeye yayma planının bir sonucudur.

Altını çizerek ifade etmek isterim ki bu suikast kararları, Netanyahu başbakanlığındaki katiller sürüsünden oluşan ‘İsrail Savaş Kabinesi’ni aşar.

Suikast, kararı daha büyük hesapları yapan ABD ile İsrail derin devletinin aklı ve ortak bir kararıdır.

Gazze vahşetinin tüm acımasızlığıyla devam etmesi, İran, Lübnan, Suriye ve Yemen’e yönelik saldırılar ile hain suikastlarla ABD ile İsrail, aslında büyük savaşa giden yolun taşlarını döşüyor.

Hedefleri, İslam ülkelerini kontrolünde tutma adına Müslümanlara diz çöktürüp, bölgeyi kendi çıkar ve sömürü politikalarına göre şekillendirmektir.

Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında ABD’nin organize ettiği ikiz kulelere yönelik ‘11 Eylül terör saldırısı’nı bahane ederek hazırlanan W. Bush Güvenlik Doktrini ile İslam ve Müslümanları hedef alan asimetrik savaş ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batı emperyalizmi tarafından başlatılmıştır. 

*

…Ve şimdi:

ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batı emperyalist cephe, bu plan çerçevesinde sınırsız destek verdiği işgalci İsrail, 7 saat içinde düzenlediği iki roketli saldırı sonucu Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü’yü, İran’ın başkenti Tahran’da ise Hamas siyasi lideri İsmail Haniye’yi katletmek suretiyle tesiri büyük olan patlamaya hazır bombanın fitilini ateşlemiş oldu.

Lübnan’a yönelik hava saldırıları ve Gazze’de devam eden soykırıma varan toplu katliamlar ile büyük yıkımın 300 güne tekabül eden 10. ayında Fuad Şükrü ile İsmail Haniye’nin alçakça suikast sonucu şehit edilmeleriyle Ortadoğu’yu cehenneme çevirecek topyekûn büyük bir savaşa kapı aralanmış oldu.

Ayrıca, İsrail bu cinayetleriyle Hamas Hareketi’nin elindeki İsrailli rehinelerin de hayatını tehlikeye sokmuş olduğu gibi savaş, tüm bölgeye yayılmasına sebep olacak bir boyuta sürüklenmiş oldu.

Netice olarak, 10 aylık süreçte bir bütün olarak Filistin halkına yönelik ve çoğunluğunu kadınların, çocukların, yaşlıların ve engelli bireylerin oluşturduğu yaklaşık 40 bin kişi öldürüldü. Tüm üniversiteler, hastaneler, okulların çoğunu, camiler ve kiliseler yerle bir edildi. Bilim adamlarını, gazetecileri, doktorları, öğretmenleri, araştırmacıları, mucitleri, hukukçuları ve din adamlarını katlettiler…

Demek ki hedefleri iddia edildiği gibi Hamas’ı yok etmek değilmiş…

*

Büyük yıkım ile soykırıma varan toplu katliamlarla gerçekleştirilen suikastların amaçlarından biri de, ABD’nin Japonların zihnine Hiroşima katliamının, Almanların zihnine Dresden katliamının kazıması gibi, Filistin halkının hafızasında ikinci bir Nekbe (büyük felaket) olarak iz bırakmaktır.

Onları korkutmak ve sindirmektir.

Şüphesiz ki İsmail Haniye,  Filistin İslami direnişinin topraklarının özgürlüğü yolunda vereceği son şehit olmayacaktır. Ancak kesin olan şu ki, onun gibi adamların temiz ve masum kanları, direniş ruhunu depreştirecektir.

Zira, İsrail, Batı Yaka ve Gazze Şeridi’nin işgaline karşı ilk Filistin ayaklanmasının yaşandığı 1987’den bu yana Hamas’ın liderlerine ve kilit isimlerine suikastlar düzenliyor.

Ancak bugüne kadar şehit düşen her Filistinli öncü Filistin milletinin yüreğine yaşattığı üzüntüye rağmen, direniş ruhunu ve mücadele  kararlılığını daha da güçlendirdi ve de güçlendiriyor.

İsmail Haniye’nin şehadeti Filistin milleti için büyük bir kayıp, ancak bu alçak saldırı Filistinlilerin direniş ruhunu ve azmini artıracaktır. 

Çünkü o, “Bizim canlarımız ve kanlarımız Mescid-i Aksa yoluna ve Filistin halkının özgürlüğü için feda olsun. Biz şehit olmaya hazırız ama mücadelemiz hedefine ulaşana kadar ve tek Filistinli hayatta kaldıkça devam edecektir” demiş ve yol göstermişti.

*

O, barış sever yorgun bir savaşçıydı..

Vatanından çok uzakta başlayan hayatı, vatanında uzakta şehit düştü ve vatanından uzakta defnedilecek.

Hamas kampında başlayan İsmail Haniye’nin mücadelesi Tahran’da misafir edildiği konutuna düzenlenen kalleş bir saldırıyla son buldu. 

Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından bu yana yaklaşık 60 akrabasını kaybetti ancak Siyonist rejimle kararlı ve incelikli bir şekilde savaşmaya devam etti ve inandığı, savunduğu değerlerin hülasası olan davası uğruna şehit düştü.

Kadim dostum, inançta kardeşim. 

Ey büyük komutan. Ey Aziz şehid…

Ruhu şâd, mekanı cennet olsun inşallah...

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Semih

Haniye davası uğruna şehit düştü.Bizdeki sosyal medyacılar klimalı odada bir eli yağda bir eli balda hani ne zaman israile giriyoruz havasındalar...

Hani ümmet? Nerde?

Hangi arap ülkesi yas ilan etti bilen varsa yazsın?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23