"App"in kulağı var
Dijitalleşme, iletişim yöntemlerimizi de büyük çapta değiştirdi. Daha önce mektuplar, telefonlar veya yakın zamanda e posta ile iletişim kurarken artık bu iş için yeni uygulamalar (application) hayatımızda. Her ne kadar bu araçlar iletişimi zaman ve mekan kısıtlarından kurtarsa da, bu hız ve erişilebilirlik beraberinde güvenlik endişelerini de getiriyor.
Bugün kişisel ve kurumsal iletişimimizin olmazsa olmazı haline gelen birçok mesajlaşma uygulaması, kullanıcılarının verilerini toplayıp analiz ediyor. Bu veriler sadece reklamcılık ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için kullanılabileceği gibi, daha birkaç yıl önce gördüğümüz Cambridge Analytica benzeri "toplum mühendisliği" araçları haline gelebilir ve aynı zamanda kullanıcının şahsi gizliliğini de tehlikeye atabilir.
Uygulamaları kullanan insanları korumanın en bililen yöntemi, iletileri karıştırarak saklayan güçlü şifreleme sistemleridir. Birçok uygulama, uçtan uca şifreleme sağlarlar, bu da karıştırılan mesajların sadece iletişme katılan kişiler tarafından tekrar çözülerek okunur hale getirilebileceği anlamına gelir. Fakat, bazı yaygın uygulamalar kullanıcı verilerini depolar ve reklam ajanslarına, devlet kurumlarına, siyasi partilere veya istihbarat kuruluşlarına bu verileri kullanmaları için izin verebilirler.
Bütün dijital sistemlerle olduğu gibi, mesajlaşma uygulamalarında da güvenlik açıkları olabilir. Bu açıklar, kötü niyetli kişi ya da kurumların kullanıcı bilgilerini ele geçirmesine veya istenmeyen bilgilere ulaşmasına imkan tanıyabilir. Uygulamaların ya da uygulamanın güncel teknolojiye uygun şekilde güncellenmemesi ve bilinçsiz kullanılması, bu saldırılar karşısında ilk savunma hattının eksik tutulması anlamına gelir.
Uygulamalar için belirlenen şifrelerin zor tahmin edilir ve daha önce kullanılmamış olması, uygulamaların güvenilmeyen kaynaklardan indirilmemesi gibi temel önlemler bu bahsettiğimiz "bilinçli kullanım" kapsamındadır. Kullanıcı bilinçli davranmadıktan sonra, hiçbir güvenlik önlemi işe yaramayacaktır.
Netice itibariyle, artık hayatımızın ayrılmaz bir öğesi olan mesajlaşma uygulamalarının güvenliğimizi ve gizliliğimizi nasıl etkilediğini iyi analiz etmeliyiz. Kişisel verilerimizin nasıl kullanıldığını ve korunduğunu anlamalı ve kullanacağımız uygulamaları da buna göre belirlemeliyiz. Bu tutum, nihai noktada, uygulama geliştiricileri daha fazla güvenlik önlemi almaya kullanıcıların gizliliğine saygı göstermeye mecbur edecektir.