• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

ZANNIN ÇOĞUNDAN SAKININ

19 Haziran 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]
 
Kuranda Rabbimiz “Zannın çoğundan sakının. Zannın çoğu yalandır” Kuranı Kerim Hucurat Suresi -12… buyurur. Demek her zan değil ama olayları ve insanları bilmeden yapılan zanlar günahtır.
 
Bir tarihler Giresun Devlet Hastanesinde tedavi olamayan kızım, o zamanlar mutad olduğu gibi Trabzon Farabi Hastanesine sevk edildi. Daha önce de o hastanede tedavi olmuştu. Ben gitmemiştim, hanım ve çocuk gitmişti. Neyse anılan günde hastaneye gittik. Muhammed isimli doktora muayene olduk.
Doktor Giresun’dan geldiğimizi biliyor. Bize: “Bugün ameliyat günüm, ama sizinle ilgileneceğim. Şu tahlilleri yaptırın ve şu telefonun başında bekleyin. Ben aradığımda size ulaşabileyim. Ona göre tahlillerinize bakacağım.” 
Biz tahlilleri yaptırdık. Telefonun başında bekliyoruz. Tabi orda görevli var ve ona soruyoruz. Muhammet Bey aradı mı diye? Hayır cevabını alıyoruz. Saat, mesai bitim zamanına geldi. Doktor yok. Aramıyor. Bize: “6. Kata çıkın. Onların servisi orası. Oradadır belki” dendi. Çıktık 6.Kata yok. Trabzon’da kalacak yerimiz yok.  Dönmeliyiz. Ben kızdım ve doktoru şikayete karar verdim. Dekan Prof. Cüneyt Baki’nin odasını sordum, müdür yardımcısına. Bana sevinçle hemen Cüneyt Baki’nin odasını tarif etti. Gittim oda kapalı. Geri geldim odanın kapalı olduğunu söyleyeceğim. Aa. Müdür yardımcısı değişmiş.
Olsun. Ben durumu söyledim. Yeni gelen müdür yardımcısı bana ders gibi  sözler söyledi. “Kardeşim! Niçin doktoru şikayet ediyorsun.”
Dedim: “Ama bizimle ilgilenmedi. Bizi unuttu.” Müdür Yardımcısı:  “Doktor hastasını unutmaz. Mutlaka başka şeyler olmuştur. Sen çık tekrar 6. Kata. Eğer yine orda yoksa ben tahlil sonuçlarını başka doktorlara göstereceğim.”
Daima hatırladıkça, o müdür yardımcısına dua ediyorum. Ne baba adammış. Ne doğru sözler söylemiş bana. 6.Kata tekrar çıktım. Salonda hanım, benim kızım bir de baş örtülü genç bir bayan bekliyorlar. Hanıma yine bulamadığımı söyledim. Az sonra üst kattan iki doktor beyaz gömlekleriyle aşağı iniyor. Hemen koştum. Muhammet  Beyi sordum. Biri “buralarda galiba” dedi. Öbürü “ gitti” dedi. Bunun üzerine o baş örtülü bayan “nasıl gider. Ben hanımıyım. Bana arabayı getir. Benim Giresun’dan hastam var. Biraz gecikeceğim dedi ya” demez mi!
Haydaa. Demek gitmemiş. Az sonra çıka geldi. Biz ona, o bize “yahu nerdesiniz?” sorusunu soruyor/uz." Meğer bizi telefona soruyor. Telefondaki kişi sırf dindar kimliğinden ötürü bize söylemiyor, aleyhinde çalışıyormuş. Anladık ki doktor hastasını unutmaz. Olay bir yanlış anlaşılmadan ve zandan başka bir şey değil. Az kalsın, suçsuz yere doktoru şikayet edecektim. Allah zanna uğratmasın.
.
Yorum yazan okuyucularımdan bazıları veya halktan bazıları yanındaymış gibi ihale alanları, cebini dolduranları, ballı kaymak yiyenleri v.s dilerine dolayıp ver yansın ediyorlar. Tek kelimeyle ayıp. İhale şartnamesini okudun mu? Hangi şartlarda ihale verildiğini biliyor musun? İhaleye girmeye hak  kazanan firmanın o makama nasıl geldiğini ne riskleri göze alarak işlerini büyüttüğünü biliyor musun? Sen de gir ihaleye. Bizim köyde mezarlık duvarı yapılacak. Gir ihaleye. Senin de cebini doldursunlar. İhaleyi kazanamazsan ben bunu yazacağım. Var mı kendine güvenin? Kepçen, ekibin var mı?
Kendi, benim gibi hiçbir şeyden anlamayan bir emekli. Dili her şeyi biliyor. Gözü her şeyi görüyor. Utanması zaten yok.
Ben de CHP aleyhine yazı yazıyorum ama CHP de perşembenin gelişi çarşambadan belli. CHP nin iktidar olduğu dönemleri biliyoruz. CHP nin ne maksatla kurdurulduğunu da…
 
Bu hükumetin eleştirilecek yönleri elbet var. Devletin akil insanlarıu var. Onlardan görüş alınıyor. Milletvekilleri var onlardan oluşan komisyon karar veriyor. Bakanlar kurulu var: Değerlendiriyorlar. Müsteşarlar, bilir kişileri var. Görüşleri soruluyor. Tüm bunlardan sonra Cumhurbaşkanı onaylıyor. Buna rağmen yine de hata etmişse Allah bir sevap yazıyor. Çün kü milleti için aldı bu kararı. Velev ki hata etmiş osun. Kasıt mı var?  Milletle dövüşmek için seçilmedi o makama. Sen de adamsın. Beğenmiyorsan parti kur. İktidar ol. Düzelt.
 
Bir okuyucum da Avrupa’dan örnek vermiş. Bir de ben örnek vereyim Avrupa’dan:         2017’ Ramazan Ayında Bulgaristan’dayım. Bir havlu almam gerekti. Bir köydeyiz. Köyün adı Gorskosilivovo.. Yanımızda Sabet adlı bir adam var. Bizimle ilgileniyor. Bir havlu alabileceğim yer var mı diye sordum. Beni bir dükkana götürdü. Dükkanda gıdadan ayakkabıya, giyime her şey var... İç içe. Bir kadın işletiyor. Sorduk havlu varmış. Bulgarca bir şeyler konuştular. Sonra Sabet bana ne konuştuklarını söyledi: “Son mevlide beni çağırmadın Sabet. Aşk olsun.” demiş kadın. Dedim ki; Bulgar olduğu halde Mevlide mi geliyor?” “Evet. Çünkü Mevlitte bedava güzel yemekler var!”
 
Burası da Avrupa. Çok mümbit toprakları var. Şahane iklimi var. Bulgaristan’ı örnek ver. Üstelik Hırıstiyan!
 
Hasılı, ne desen inkarcıları yola getiremezsin. Çünkü Ademe ve Allaha kafa tutan şeytan tüyü var genlerinde. Vesselam.
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İzmirli

Hükümetin ilk 18 senesine çoğu kişi kötü diyemez sanırım. Olan dön 4 yılda oldu. Bir de kötü diyenler alternatif gösteremiyor. Keşke olsa da ona versek. 20 senedir CHP İzmir'i yönetiyor. İzmir b.k kokuyor.

Okur

İhale kanunu kaç kere değişti.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23