• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Türkiye’de üç şey

05 Haziran 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

 

Bizim memleketimizde üç şey tartışılmamalıdır. Tartışıldığı takdirde ciddi anlamda krize dönülür. Bunlar sırayla din, millet ve savunmadır.

DİN, NEDEN ÖNEMLİDİR VE 

TARTIŞMA DIŞINDA TUTULMALIDIR?

 Din, bin yıldır bu milletin en tartışmasız gerçeğidir. Türk’ü; “İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası” diye ayırıma tabi tutan dindir.

İnsanımızın zekât, fitre, infak, karz-ı hasen, kurban gibi ibadetlerle muhtaç olanlara ulaştırdığı milyonlarca lira, insanımıza hatta dünyanın ihtiyaç duyulan tüm yörelerine ulaşan bir ibadettir.

Her yıl trilyonlarca para devletten bağımsız olarak sırf ibadet maksadıyla Türkiyeli inananlar tarafından muhtaç olanlara veriliyor. Fakat ne garip ki içinde Kemalistlerin, laiklerin kuruşu yok. Bu durum bu milletin inananlarının ne kadar devletine ve milletine bağlı olduğunun göstergesidir. Öyle seviyorum demekle sevilmez. Her iddia ispata muhtaçtır. Her iş eseriyle bilinir.

İslam tartışmalardan uzak tutulmalıdır. Burada dinin iç tartışmalarını kastetmiyorum. O başka. O her devirde ehli tarafından tartışılır.

Mustafa Kemal’in 1924’ten önceki görüşlerinden biri de “Din vardır ve lazımdır. Çok sağlam bir dinimiz var. Malzemesi iyi. Yalnız bina asırlar içinde eskimiş” dediği. Nedense Mustafa Kemal 1924’ten sonra din ile ilgili nutuklarını değiştiriyor. Ben de aynı şeyi söylüyorum. Din vardır ve lazımdır. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.

MİLLET NEDEN TARTIŞMA 

DIŞINDA TUTULMALIDIR?

Millet, aynı dili konuşan aynı duyguları paylaşan topluluktur. Bizim milletimizi oluşturan çeşitli ırklar vardır. Ama hepsi millet olma konusunda birdir. Hatta millete İbrahim’dir, ne kadar ayrı düşünenler olsa da bu millet.

  Türkiyeli millettir. Türk Milleti değil Türkiyelidir. İçinde Türk de vardır Gürcü de… Kürt de vardır Çerkez de… Bir ırktan olmaya zorlamak beyhudedir. 

Rahmetli Erbakan çok doğru söylemiştir: “Sen Türküm doğruyum çalışkanım dersen; bir Kürt de çıkar Kürdüm, senden daha doğruyum, daha çalışkanım deme hakkını kendinde bulur.” Bu da millet olma anlayışına halel getirir. Evet, çoğumuz Türk’üz. Türk boylarındanız. Mesela ben Çepni’yim ama bu bana gurur veriyor başkasına değil. Eğer yaşayan herkes Türk olmak zorunda dersek o zaman Bulgaristan’da yaşayan herkes de Bulgar olmak zorunda. Buna rızalığımız var mı?

Asıl olan bizi birleştiren asıl unsurda, yani Türkiyeli olmakta cem olabilmektir. Bu kültür ve anlayış gelişirse daha çok kaynaşmamıza vesile olur. O zaman her ırk tanışmamıza bir vesile olur ve zenginliktir.

SAVUNMA NEDEN TARTIŞMA 

DIŞINDA TUTULMALIDIR?

Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de içte ve dışta savunması olmak zorundadır. Biz tarihin en büyük milletiyiz. Coğrafyanın da en hararetli ve fakat imkanlı yerini tutmuşuz. Bütün petrol ve doğalgaz üssü bizim topraklarımızdan geçmekte veya geçmeye adaydır. Neredeyse ulaşım da öyledir. Gemi ulaşımını hariç tutarsak diğer ulaşım bizi görmek zorundadır. Neredeyse tüm imkânlar bize emanet edilmiştir Allah’ın lütfu keremiyle. Buna karşı ayağımızı kaydırmak, öç almak, bizi oyunun hatta sahanın dışına itmek isteyenler de çoktur.

Türkiye’nin savunması hiçbir zaman bizim gibi cahillerin tartışacağı işler değildir. Uzmanları kendi aralarında tartışır amenna. Ama biz değil.

 Devletin askeri var savunma birimleri var. Onlar müzakere eder ve en doğru kararı verirler. Verdikleri karar yanlış olsa bile onu doğrultmak yine o cenaha düşer.

Asker siyasete müdahil olmadığı sürece, kendini hükumetin emrinde bir kurum gördüğü sürece hiç mesele yoktur.

Askeriyenin iç hizmet kanunu vardır. Ayrıca milletiyle barışık olması gerekir. Aksi takdirde iş çatışmaya döner ki; sonucu 15 Temmuz’da gördük.

Lise yıllarımda bayramlara katılırdık. İmam Hatip Liselerinin Mehter Takımı vardı. Mehter geçtikten sonra bayram biterdi. Gerideki okulları selamlamak üzere bir avuç insan kalırdı. Sonraları mehteri kaldırıp Bando Takımı kurdular. Biz de başkalarına benzedik. Bu sefer de asker resmigeçitten geçince bayram biterdi. En büyük alkışı asker alırdı. Demek bu millet ordusuyla ve tarihiyle bir bütündür. Babası ölse gözyaşı dökmeyen insanlar bir şehit cenazesinde bir köşede ağlar. Bu da çok farklı bir duygudur.

 Herkesin çocuğunu kendi evladı bilip ağlamak. Tıpkı her fakiri kendin bilip ona el uzatmak gibi.

Hulasa; milletimizin mayesi Müslümandır. Tarih boyunca İslam’ın temsilcisi olmuş bir millet olduğumuzdan başka ülkelerde sarhoşumuz dahi İslam’a davet eder. Biz bize davette bulunmayız ama. Bu vazife hocaların deriz.

Allah’tan niyazım odur ki; bu üç temel değere daim sahip çıkmayı ve hassasiyetini bilmeyi gençlerimize nasip eylesin. Vesselam. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Heyhat

"Sen Türk olduğunu unutsan da, düşmanın senin Türk olduğunu unutmaz"

Nücahit

"Türk halkı, Ebu Cehil’in gerçek adı Hişam da dahil bütün Arap isimlerini kendi çocuklarına verdi ama biz İslam'a en çok hizmet etmiş kişi olan Sultan Alparslan'ın adını 1000 senedir bir Arap çocuğuna verdiremedik." Zeki Velidi Togan
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23